Son yıllarda yapılan bir araştırma, geceleri sürekli yapay ışığa maruz kalmanın tip 2 diyabet riskini artırdığını ortaya koydu. Bilim insanları, yapay ışığın vücudun biyolojik saatini bozduğunu ve bu durumun metabolizma üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtiyor.
Flinders Üniversitesi’ndeki bilim insanları, 85 bin kişiyle yapılan büyük bir araştırmada, gece boyunca ışığa maruz kalmanın, gündüz aktivitelerinden bağımsız olarak tip 2 diyabet geliştirme riskini 67’ye kadar artırdığını keşfetti.
Birleşik Krallık Biobank verileri kullanılarak, 2013 ile 2016 yılları arasında bir hafta boyunca bilek ışığı sensörleri takan 84 bin 790 katılımcı dokuz yıl sonra değerlendirildi.
YÜZDE 67 DAHA YÜKSEK Araştırmacılar, toplanan 13 milyon saatlik ışık sensörü verileriyle, yaşamın ilerleyen dönemlerinde diyabet geliştirme riskinin yüzde 67’ye kadar daha yüksek olduğunu buldu. Bilim insanları ayrıca gündüz davranışlarından bağımsız olarak ışığa maruz kalınan süre arttıkça riskin de arttığını buldu.
ŞEHİRLERDE RİSK DAHA FAZLA
Yapay ışık, özellikle gece saatlerinde melatonin adı verilen hormonun salınımını azaltarak uyku düzenini bozuyor. Bu durum, insülin direnci ve glukoz toleransı gibi faktörler üzerinde olumsuz etkilere yol açarak tip 2 diyabet riskini artırıyor. Araştırmacılar, özellikle şehirlerde ve yoğun ışık kirliliği olan bölgelerde yaşayanların bu risk altında olduğunu vurguluyor.
ÇÖZÜM BASİT Konuyla ilgili olarak konuşan uzmanlar, geceleri yapay ışığa maruz kalmayı azaltmanın önemini vurguluyor. Doğal ışığa maruz kalmak veya uyku odalarını karanlık ve sessiz tutmak gibi basit önlemlerle bu riskin azaltılabileceğini belirtiyor. Araştırmanın sonuçları, yapay ışığın insan sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkilerini anlamak adına daha fazla çalışma yapılması gerektiğini de ortaya koyuyor. Bu bağlamda, kamu sağlığı politikalarının da ışık kirliliği ve kronik hastalıklar arasındaki olası bağlantıyı göz önünde bulundurması gerektiği ifade ediliyor.