Mikroplastik Nedir?

Mikroplastik, 5 mm’den daha küçük boyutlarda olan plastik parçacıklarıdır. Bu parçacıklar, özellikle çevresel kirlilik ve su kirliliği sorunlarına neden olurlar. Mikroplastikler, plastik ürünlerin imalatı sırasında oluşan atıklar, çöp depolama alanlarından kaçan parçalar, suya atılan plastik atıklar ve yıkama makinelerinden salınan mikrofiberler gibi çeşitli kaynaklardan ortaya çıkarlar.

Mikroplastikler çevresel zararlara neden olabilir. Denizlerdeki mikroplastikler, deniz yaşamı için bir tehdit oluşturabilir ve insanlar tarafından tüketildiğinde sağlık sorunlarına neden olabilir. Mikroplastiklerin çevreye zarar vermesi nedeniyle, birçok ülke ve kuruluş, bu parçacıkların yayılmasını önlemek için çeşitli tedbirler almaktadır.

Plastik, marketten aldığımız ve yiyeceklerimizi taşıdığımız poşetlerden kahve içtiğimiz bardaklara, ürün ambalajlarından temizlik malzemelerine kadar hayatımızın birçok noktasında en çok kullandığımız ürünlerden biri.

Birçok alanda hayatımızı kolaylaştıran bu ürünler, aynı zamanda farklı araştırmaların da ortaya koyduğu üzere sağlığımızı da bir o kadar tehdit eden unsurlardan.

Araştırmalar, özellikle çok küçük ölçeklerdeki mikroplastiklerin sağlığımıza ve vücudumuza en çok zarar veren unsurlar olduğunu gösteriyor.

Bu şekilde üretim ve tüketim devam ederse 2050 yılında denizlerde balıklardan çok mikroplastiklerin olacağı ifade ediliyor.

 

Mikroplastik Nedir?

Temel alaşımı ve hammaddesi plastik olan ve boyu 5 milimetreden daha küçük olan plastik parçalarına mikroplastik adı veriliyor.

Mikroplastikler üretim şekillerine ve kullanım alanlarına göre üçe ayrılıyor.

Birincil mikroplastikler adı verilen grupta; kozmetik, tekstil, temizlik gibi sektörler için üretilen ve doğrudan mikro, yani çok küçük boyutlu olanlar yer alıyor.

Biraz daha büyük olan ve herhangi bir etki ya da darbe ile küçülen plastik grubundakilere ise ikincil mikroplastikler adı veriliyor.

Bir de ek olarak nano mikroplastikler olarak ifade edilen grup yer alıyor.

Bunlar, insan başta olmak üzere tüm canlıların hayatını en çok tehdit eden tür olarak kabul ediliyor.

Deriden geçerek rahatlıkla vücudu nüfuz edebilen nano mikroplastikler, birçok farklı hastalığın da nedeni olarak kabul ediliyor.

Balıklar ve diğer deniz canlılarının ölümüne en çok neden olan unsur olarak da öne çıkıyor.

 

Mikroplastikler nerelerde var?

Mikroplastikler, temel olarak yediğimiz sebze ve meyveler başta olmak üzere havada, toprakta, vücudumuzda, suda, kısacası her yerde bulunmaktadır.

Örneğin, dalında olan güzel bir elmanın üzerinde ortalama olarak 195 bin mikroplastik bulunmaktadır. Elmalar, barındırdıkları mikroplastikler ile bu alanda lider konumda.

Brokoli ve havuçlarda ise yine 100 binden fazla mikroplastik bulunduğu tespit edilmiştir.

Sebze ve meyvelerin dışında mikroplastiklerin en sık görüldüğü yerlerin başında denizler ve okyanuslar geliyor.

Dünya üzerinde plajlardaki atıkların yüzde 85’ini plastik maddeler oluşturuyor.

Burada besin zincirinin içerisine katılarak birçok farklı canlının hayatını tehdit ediyor ve ölümlerine neden oluyorlar.

Örneğin; midye, istiridye gibi bazı yumuşakçalar ve dip altı sularında beslenen balıklar, mikroplastikleri yiyecek sanıp yiyor ve zamanla zehirleniyorlar.

Yapılan bir araştırmaya göre ülkemizdeki balıkların yüzde 44’nün midesinde mikroplastiklere rastlanmış ve 2000’den fazla deniz canlısının doğrudan bu mikroplastiklerden etkilendiği hesaplanmıştır.

Yine tüm dünyayı saran otoyollardan, lastiklerden ve araçlardan çıkan küçük parçalar da mikroplastiklerin oluşumunu artırmaktadır.

Mikroplastikler insan sağlığına zararlı mı?

Hayatın her alanında kullanılan ve birçok noktada doğrudan temas etmek durumunda kaldığımız mikroplastik, sağlığımızı da en çok tehdit eden unsurlar arasında.

Bu alanda yapılan çok sayıda farklı araştırma, mikroplastiklerin vücudun çalışma dengesini bozduğunu ve birçok hastalığı tetiklediğini gösteriyor.

Özellikle doğumlarda çok büyük zararları bulunan mikroplastiklerin, üreme sorunları, kalp-damar hastalıkları, obezite ve kanser gibi kronik rahatsızlıklar, bilişsel gelişim bozuklukları gibi farklı alanlarda oldukça olumsuz sonuçlara neden olduğu ifade ediliyor.

Oldukça toksik olan ve hormonal dengenin bozulmasına yol açan mikroplastikler, ağır metallerin de vücudumuzda birikmesini sağlıyor.

Bu da özellikle damar yolları ve kanla ilgili birçok hastalığın tetiklenmesine neden oluyor.

 

Mikroplastikleri azaltmak için neler yapılabilir?

Mikroplastiklerin kullanımını azaltmak ve olası etkilerini en aza indirmek için bireysel olarak herkese büyük sorumluluklar düşüyor.

Bunların en başında ise günlük hayatta plastik kullanımını azaltmak ve mümkün olduğunca daha organik, sağlıklı ve canlılara zarar vermeyecek ürünlerin tercih edilmesi geliyor.

Kağıt ve cam materyallerin tercih edilmesi için toplumsal bilincin artırılması gerekiyor.

Plastik ürünlerin doğrudan doğaya atılmaması, geri dönüşüme kazandırılacak şekilde depolanması gerekiyor.

Plastiğin ne kadar az kullanılması, mikroplastiklerin etkilerinin de o kadar azalacağı anlamına geliyor.

Yetişkin bir insan yılda 50 bin mikroplastik yutuyor.

İnsan vücuduna karışan mikroplastik miktarı azımsanmayacak seviyede.

Yayınlanan güncel ve yeni araştırmalara göre yetişkin bir insan her yıl 39-52 bin arasında mikroplastik partikülünü yutuyor.

Havadan solunan mikroplastik miktarı da dikkate alınınca 121 bin partikülün insan vücuduna girdiğini söylemek mümkün.

Araştırmacılar, maddelerde bulunan mikroplastik verilerini, yeme – içme alışkanlıkları ve şekilleri ile karşılaştırarak, yetişkin bir erkeğin yılda ortalama 50 bin partikül yediği, hava kirliliği de baz alındığında sayının 121 bine çıktığı bulgusunu elde ediyor.

What do you think?