Okan Buruk: Taktiksel olarak neler yapabileceğimizi gördük

Okan Buruk: Taktiksel olarak neler yapabileceğimizi gördük

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, “Oyun kalitesi olarak iyi takımlara karşı oynamıştık. Taktiksel olarak neler yapabileceğimizi gördük. Yeni oyuncularımız, genç oyuncularımız, bütün oyuncularımıza süre vermeye çalıştık. Kampın geneli olarak çok yüksek tempoda antrenmanlar yaptık. Bu kampın amacı bizim için oyunculara iyi bir yükleme yapmaktı. Belli on birler üzerinden gittik. Birçok oyuncumuz, özellikle yani ana kadromuzdaki oyuncuları hem maç performansı hem de antrenman performansı olarak bence çok iyi bir şekilde hazırladığımızı düşünüyorum” dedi.

Yeni sezon öncesi hazırlıklarını Avusturya’nın Linz kentinde sürdüren Galatasaray, kampın üçüncü hazırlık maçında Slovakya ekibi Trencin’i 4-1 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, açıklamalarda bulundu. Güzel bir maç olduğunu dile getiren Buruk, “Oyun kalitesi olarak iyi takımlara karşı oynamıştık. Taktiksel olarak neler yapabileceğimizi gördük. Yeni oyuncularımız, genç oyuncularımız, bütün oyuncularımıza süre vermeye çalıştık. Kampın geneli olarak çok yüksek tempoda antrenmanlar yaptık. Hiçbir maçı düşünmeden dün mesela çift antrenmanla hazırlandık. Bu sabah antrenman yaptık. Bu kampın amacı bizim için oyunculara iyi bir yükleme yapmaktı. Belli on birler üzerinden gittik. Birçok oyuncumuz, özellikle yani ana kadromuzdaki oyuncuları hem maç performansı hem de antrenman performansı olarak bence çok iyi bir şekilde hazırladığımızı düşünüyorum. İkinci kampta biliyorsunuz iki tane hazırlık maçımız var. Yine buraya geleceğiz. Bu statta iki tane daha maç oynayacağız. Oraya maça uygun şekilde daha diri bir şekilde çıkacağımızı düşünüyorum. Bugün özellikle oyunun başında ciddiyetimiz, oyuna başlangıcımız, oyuncularımızın konsantrasyonu, istekleri, hepsi yerindeydi. O yüzden güzel bir maç oldu. Dediğim gibi sonuç hiçbir zaman önemli değil. Bugün kazanmak da önemli değil. Önemli olan bu isteği, konsantrasyonu ve yüklemeyi gösterebilmek. Bu üç maçın amacı da buydu. 3 Temmuz’da başladık. Yaklaşık 15 gün olmuş. Bu tempolara ulaşabilmek, bunları da daha dinlenerek daha iyi bir şekilde bir sonraki maça çıktığımızda bence tempo olarak da daha üstüne çıkacağız. Milli oyuncularımız dönüyor. Onlar bir sonraki kampa katılacaklar. Bu da bizim birçok mevkide avantajı olacak. Biliyorsunuz stoper mevkisinde özellikle çok fazla alternatifimiz yoktu. Bugün Victor Nelsson’un oynaması bizim için önemliydi. Onun da süre alması bizim için artı” diye konuştu. “HAKIM ZIYECH VE WILFRIED ZAHA BUGÜN OYUN İÇERİSİNDE ÇOK İSTEKLİLERDİ” Çok yüksek tempoda antrenmanlar yaptıklarına değinen Okan Buruk, “Hazırlık maçları aslında oyuncuların direkt olarak performanslarını değerlendirebileceğimiz maçlar değil. Çok yüksek tempoda antrenmanlar yapıyorlar. Dün iki tane yüksek tempoda antrenman yaptık. Bugün maçın başındaki başlangıç, devamında yavaş yavaş oyuncuların yorulduğunu görüyorsunuz; ama istek olarak bence yine geçen sene sezon başı kampı görmeyen Hakim Ziyech ve Wilfried Zaha bugün oyun içerisinde çok isteklilerdi. Bunu gösterdiler. Icardi çok istekli ve sezon başı kampı geçirdi. Bir sonraki maçta onu kullanmaya başlayacağız. Bizim açımızdan bence iyi bir kamp oldu. Sakatlık yok. En önemlisi bu. Sakatlıktan dönen oyuncularımız var. Bu da çok önemli, çok değerli. Bu şekilde devam etmek istiyoruz. Kadro yapısı olarak bir sonraki kamp için bu kadar kalabalık gelmeyeceğiz kesinlikle” ifadelerinde bulundu. “BEN YAŞA ÇOK İNANAN BİR İNSAN DEĞİLİM” Dries Mertens’in attığı golün sorulması üzerine ise tecrübeli teknik adam şu cevabı verdi: “Dries’e Benjamin Button diyebiliriz. Çok klas bir gol attı. Topa vururken şut mu, pas mı, orta mı attı derken anlamadan topu filelerde gördü. Gerçekten çok klas bir gol attı. Oyun içerisinde çok istekli. Antrenmanları da çok iyi geçirdi. Ben yaşa çok inanan bir insan değilim. Bazen 20 yaşındaki oyuncu, 37 yaşındaki oyuncu kadar antrenman performansı veremez. O yüzden yaşa çok inanmıyorum. Bu anlamda da bunu net bir şekilde gösteriyor. Bugünkü oyunu oyun içerisindeki alışkanlıklar, takıma verdiği pozitif etki, özellikle rakibe yaptığımız baskılarda… İkinci golde yine onun baskısıyla topu kazandık. Bunlar çok önemli, çok değerli ve Michy de aynı şekilde… Yavaş yavaş takıma uyum sağlıyor. Hiçbir oyuncum yüzde 100 hazır değil. O yüzden bazen yüksek şiddetli baskı istiyoruz. Öndeki baskılarda zaman zaman yanlış yaptığımız yerler de oldu. Bu maçta genel olarak baktığımızda yani tempo olarak, istek olarak ve taktiksel olarak bizim açımızdan iyi geçti. Oyuncularımız da buna adapte oluyorlar. Daha iyi bir fizik performans ve kondisyonları daha iyi bir duruma geldiğinde bence çok daha iyisini verecekler.” “DOUE ÖN PLANDA OLAN OYUNCULARDAN BİRİYDİ” Transfer çalışmalarının gizli yürütülmesi gerektiğini söyleyen 50 yaşındaki teknik adam, “Listeyi zaten yönetimimize verdik. Transfer çalışması biraz daha özel bir şey. Yani tam olarak burada ben kim olursunuz, hangi takım olursunuz, hangi hoca olursa, hangi başkan, hangi yönetici… Transferin nasıl gittiğini dışarıya söylüyorsa zaten bir yanlış yapmış oluruz. O yüzden transfer konusunun bence biraz daha gizli kalması gerekiyor; ama bizde çok açık bir şekilde her şey ilerliyor. Türkiye’de özellikle. Bakıyorsunuz herkes her şeyi biliyor. Burada istediğimiz mevkiler, belli görüştüğümüz oyuncular var. En kısa zamanda tabii ki bu mevkileri değerlendireceğiz. Kampa katmaya çalışacağız. Bizim için bir gizliliği olmayan bir şey zaten. Bazen biz sizden okuyoruz, bakıyoruz sosyal medyada çıkmış. Ondan sonra gerçek oluyor. O yüzden biraz daha gizli gitmesi gerekiyor. Sağ bek olacak 3-4 tane adayımız vardı; ama daha Doue ön planda olan oyunculardan biriydi. Yine 1-2 tane daha görüştüğümüz oyuncu var. Çok net bir şekilde bitmeden transfer bitti demek çok doğru gelmiyor” şeklinde konuştu. “ORTA SAHAYA KALİTEMİZİ ARTTIRACAK BİR OYUNCU ALMAK İSTİYORUZ” Transfer piyasasında fiyatların çok yüksek olduğuna vurgu yapan Buruk, “Yine orta sahada elimizde çok kaliteli oyuncular var ama bir tane daha oraya yine bizim kalitemizi arttıracak bir oyuncu almak istiyoruz. Burada da bütçemiz çok önemli. Başkanımızın, yönetimimizin bu transferde önemli bir bütçe ayırdığını ve bu transfer için en büyük fedakarlığı yapacaklarını da biliyoruz. Bu da bizim için avantaj ama piyasa çok yüksek. Genel olarak bu sene baktığımızda Arabistan daha başlamadı ama fiyatlar bir sene önceki seneye göre neredeyse iki katına ulaştı. Oyuncu fiyatlarının git gide yükseldiğini görüyoruz ve bu dönemde yapılacak transferler tabii ki biraz daha zor oluyor. Ya çok büyük bir para vereceksiniz, kendi değerinin üzerinde paralar vereceksiniz ya da bu pazarlığı sürdürüp kulüplerle görüşmek zorundasınız” diye konuştu. “TÜRK FUTBOLU İÇİN BUNUN HAYIRLI OLMASINI İSTİYORUM” Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Seçimli Genel Kurulu’nda bugün yapılan başkanlık seçimi ile alakalı da yorumlarda bulunan Okan Buruk, “Gerçekten çok demokratik bir seçim oldu. İki tane adayın yarışması bence futbol için, tüm futbol için çok değerli. İki aday da kazanabilirdi. Burada bir demokrasi şöleni vardı, öyle söyleyelim. İki aday katıldı. Neredeyse birbirine yakın oylarla kazandılar ve gerçekten Türk futbolu için yeni bir nefes, yeni bir kişi. İnanıyorum ki daha radikal bir şekilde tüm futboldaki kararlar, Türk futbolunu düzeltmek için alınacak. Özellikle bu kaosun ortadan kalkması için veya bu kaosu yaratanları bir şekilde durdurmak için… Bence hayırlısı olsun. Her şeye sıfırdan başlamak bence bu anlamda büyük bir şans. Herkesin iyi niyetli olduğuna inanıyorum. Bir önceki federasyon başkanı yönetiminin de çok iyi niyetli olduğuna ve Türk futbolu için bir şeyler yapmak istediğine inanıyorum ama bulunduğumuz ortamda, bulunduğumuz baskıda bu kaos ortamında kim gelirse gelsin bu anlamda zorlanıyor. O yüzden radikal değişiklikler, tavırlar, davranışlar gerekiyor. Özellikle federasyonun kendi kimliğini, kendi kişiliğini kimsenin ayaklar altına almayacağı ve kimsenin kendini federasyon üzerinde görüp onu gerçekten küçük duruma düşürmeye çalışmayacağı bir federasyon yapısı istiyoruz. Türk futbolu için de bunun hayırlı olmasını istiyorum. Hepimiz için bir fırsat bu. Sıfırdan her şey başlayacak ama bu da bizim için de çok önemli. Hepimizin destek vermesi gerekiyor. Ben de hatalar yapıyorum. Siz de hatalar yapıyorsunuz. Başkanlar, kulüpler yöneticileri, hepimiz hatalar yapıyoruz… Yani doğrular yaparken hatalar da yapıyoruz. O yüzden Türk futbolunun geleceği için belki buradaki tansiyonu ne kadar aşağı çekersek o kadar faydalı olacak. Bunu sosyal medyadan götürdüğünüz sürece bu kaos, kavga, dövüş artacak. Çünkü biliyorsunuz milli takıma bile sosyal medya üzerinden neler yapıldı. Kulüpçülük olduğu sürece, herkes kendi penceresinden baktığı sürece Türk futbolu için zor bir dönem olur. Burada biraz daha anlayışlı olup biraz daha Türk futbolunu düşünerek daha iyi şeyler yapabiliriz. Buna ben dahil hepimizin destek olması gerek” dedi. “TÜRK VEYA YABANCI DİYE AYIRMAK İSTEMİYORUM” Yabancı kuralı hakkında da ifadelerde bulunan Buruk, sözlerini şöyle tamamladı: “Ben her zaman özgürlükten yanayım. İyi Türk oyuncu zaten gelip oynuyor. Zaman zaman dört, zaman zaman beş Türk oyuncuyla oynadık. Premier Lig’den gelen yedi tane oyuncu bizim Alanyaspor maçında kulübede bekliyordu ama Türk oyuncular oynuyordu. Türk oyuncu iyiyse zaten oynar. Yabancı oyuncu iyi ise yabancı oyuncu oynar. Türk, yabancı diye ayırmak istemiyorum. Bu anlamda da sorunumuzun yabancı veya Türk futbolcu oynatmak olduğunu da düşünmüyorum. Sorunumuz çok net bir şekilde biz oyuncu yetiştiremiyoruz ve oyunculara oynama alanı veremiyoruz. Oynama sahası, yetiştiriciler belki veremiyoruz. Burada bir düzenimizin olmadığı yerde biz doğaçlama bir şekilde futbolcu üretiyoruz ve bu oyuncular sonra oynasın mı oynamasın mı diye düşünüyoruz. O yüzden temelden yapacağımız bir yapılanma Türk futbolu için, Türk sporu için sağlıklı olacak. Ana sorunumuz kaç yabancı olduğu değil, biz oyuncuyu nerede yetiştireceğiz, nerede oynatacağız… Bugün benim kaç tane oyuncum var. Akademimizden genç oyuncularımız var. Benim bu oyuncuları oynatabileceğim bir lig yok. Ben bu oyuncuları takım olarak bu liglerimizden ikinci ve üçüncü ligde bir yerde oynatabilirsem ben bu oyuncuların gelişimini sağlayabilirim ama böyle bir lig yok. Böyle bir lige giriş izni yok. O yüzden böyle bir radikal değişiklik de yapılması gerekiyor.”

What do you think?