Tüp Bebek Tedavisi

Tüp Bebek (IVF) Tedavisi Nedir?

Tüp bebek tedavisi; kadından alınan yumurta hücrelerinin (oosit) ve erkekten alınan meni hücrelerinin (sperm) laboratuvar ortamında döllenmesini ve döllenen embriyonun da kadının rahim içine yerleştirilmesini içeren yardımcı üreme yöntemidir.

Robert G. Edwards’ın 1971 yılında temellerini attığı tüp bebek tedavisi 1978 yılında İngiltere’de başarılı bir şekilde gerçekleşmiştir.

Hangi Yöntemler Kullanılır?

Tüp bebek tedavisi yumurtalıkların döllenmesine göre klasik tüp bebek (IVF) ya da mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemleriyle uygulanmaktadır. Sıklıkla tercih edilen IVF yöntemi genellikle sperm sayısı ve kalitesinde sorun görülmediği durumlarda tercih edilmekte ve sperm döllemeyi kendi gerçekleştirmektedir. ICIS yönteminde ise yumurta enjeksiyona hazır hale getirilmekte ve spermler tek yumurtanın içine yerleştirilmektedir.

Ne Zaman Uygulanır?

Tüp bebek tedavisinin uygulanması için doğum kontrol yöntemleri kullanılmadan en az 1 yıl boyunca cinsel ilişkiye girmek ve bu süreç içinde gebeliğin görülmemesi gerekmektedir. Bu durum, aynı zamanda infertilite (kısırlık) olarak da adlandırılır. Bu süre boyunca gebeliğin olmaması durumunda tüp bebek tedavisi uygulanmaktadır.

Tüp Bebekte Yaş Sınırı

Adet döneminin 3. günü yapılan testlerle yumurtalık fonksiyonları uygun bulunan kadınlarda 45 yaşa kadar tüp bebek tedavisi uygulanmaktadır. Aynı zamanda genetik tanı yöntemiyle embriyoların uygun olup olmadığına da bakılmaktadır. Bununla birlikte, 40 yaşın üzerindeki kadınlarda bu yöntemin başarılı olma ihtimali genç kadınlara göre daha düşüktür. Kadınlarda, özellikle 35 yaşında sonra yumurta sayısında ve kalitesinde düşüş görülmesi de başarı şansını etkilemektedir.

Erkeklerde ise herhangi bir yaş sınırı bulunmamakla birlikte yaş ilerledikçe sperm DNA’sında meydana gelen değişimler nedeniyle sperm kalitesinin düştüğü göz önünde bulundurulmaktadır.

Kimler Tüp Bebek (IVF) Yaptırabilir?

Tüp bebek (IVF) tedavisi bazı faktörlere bağlı olarak uygulanmaktadır:

  • Kadınlarda yumurtalık kanallarının (fallop tüpleri) kapalı, hasar görmüş ya da alınmış olması,
  • Fallop tüplerinin oluşan yumurtaları yakalamasını engelleyecek yapışkanlığın bulunması,
  • Kadınların, doğurganlığın düşük olduğu ileri yaşta bulunması,
  • İlaçlı tedavi ile gebeliğin elde edilememesi,
  • Erkeklerde sperm sayısının az ve kalitesinin düşük olması ya da hiç sperm hücresi bulunmaması.

Özellikle 30 yaşından büyük ve adet kanamaları düzensiz olan kadınlar ve sperm sayısının düşük olmasının yanı sıra testisle ilgili sağlık problemleri olan erkeklerin gebelik elde edebilmesi için tüp bebek merkezlerine başvuruda bulunması gerekmektedir.

Bazı durumlarda ise çeşitli sağlık problemleri öncelikle ilaçlar ya da cerrahi yöntemlerle tedavi edilerek normal gebeliğin oluşması beklenmektedir. Bu problemler çözüldükten sonra normal gebelik görülmüyorsa tüp bebek tedavisi uygulanmaktadır. Örneğin, yumurtaların tutulmasını önleyen karın içi yapışıklıkta önce laparoskopik cerrahi uygulamalardan yararlanılmaktadır. Yumurtalık kisti ya da iltihaplara bağlı olarak gelişen yapışıklıkların tedavi edilmesi ve fallop tüplerin yumurtaları tutabilme fonksiyonu edinmesine rağmen normal yollarla gebelik elde edilemiyorsa yine tüp bebek tedavisi uygulanmaktadır.

Kadınlarda, adet döneminde atılan ve rahmin içini kaplayan endometrium dokunun fallop tüplerinde ya da bağırsaklarda bulunması hastalığı olan endometriozis durumunda da tüp bebek tedavisine başvurulmaktadır.

Yumurtalıklarda, spermlerin tutunmasını engelleyen antikorların geliştiği immünolojik infertilitede de bu tedavi uygulanmaktadır. Özellikle erkeklerde görülen infertilite nedeniyle gebeliğin sağlanamaması durumunda mikroenjeksiyon yöntemi başarılı sonuçlar alınmasını sağlamaktadır.

Tedavi Süreci Neleri Kapsar?

Çiftlerin genel sağlık durumu ve gebeliğin gerçekleşememesinin nedenleri değerlendirildikten sonra uzman hekimler çiftleri bilgilendirmekte ve tedavi süreci başlamaktadır.

Yumurtaların Uyarılması

Yumurtalıkların uyarılması ve çok sayıda yumurta elde edilmesi tüp bebek tedavisinin temelini oluşturmaktadır. Kadınların adet döneminin 3. gününde hormon iğnelerini içeren ilaçlı tedaviye başlanmaktadır. Kadınlar, bilgilendirmenin ardından enjeksiyonu kendileri yapabilmektedir. Yaklaşık 10-12 gün süren uyarılma süreci yumurtalıkların ilaçlı tedaviye reaksiyonuna göre kadından kadına değişmektedir. Yumurtalıkların yakından takip edilmesi gereken bu süreçte ortalama 2-3 günde bir ultrasonografi kontrolü yapılmaktadır. Bu kontrollerde kadınların hormon düzeyine göre ilaçların dozu ayarlanmaktadır. Aynı zamanda, bazı durumlarda yumurtalıkların erken çatlamasını önlemek amacıyla göbekten hormon antagonisti de verilmektedir.

Yumurtaların Toplanması

Yumurtalar belli bir boyuta geldikten sonra çatlamalarını sağlamak amacıyla hormon iğnesi uygulanmakta ve toplama işlemi gerçekleştirilmektedir. Toplama işleminde zamanlamanın önemi büyüktür; hormon iğnesi yapıldıktan 34-36 saat sonra, çoğunlukla genel anestezi altında yumurtalar toplanmaktadır. İşlemde, ultrasonla yönlendirilen iğne vajen içinden geçirilmekte ve yumurtalara ulaşılmaktadır. Genellikle 1 ila 40 arasında yumurta elde edilirken çok nadir de olsa yumurta elde edilmediği durumlar da olabilmektedir. Ortalama 20-30 dakika süren toplama işleminden birkaç saat sonra çiftler taburcu edilmektedir.

Yumurtaların Döllenmesi

Toplanan yumurtalar uygun laboratuvar ortamında çeşitli yöntemlerle döllenmekte ve embriyo oluşumu sağlanmaktadır. Ortalama 12 ila 15 saat arasında gerçekleşen döllenmenin ardından kaliteli yumurtalar seçilerek rahim içine yerleştirilmek üzere gün planlanmaktadır.

Embriyo Transferi

Pre-embriyo ya da zigot olarak da bilinen döllenmiş yumurtaların rahim içine transferinde embriyoların kalitesine göre en fazla 2 gün beklenmektedir. Transfer, katetere alınan embriyoların rahim ağzından geçirilerek bırakılmasını içermektedir. Anesteziye gerek duyulmadan gerçekleştirilen embriyo transferi ultrasonografi eşliğinde yapılmaktadır. 35 yaşın altındaki kadınlarda transfer edilen embriyo sayısı birken diğer kadınlarda ise en fazla ikidir. Embriyo transferinin ardından çiftler hemen hastaneden ayrılabilmektedir.

Transferi takiben iki hafta boyunca enjeksiyon yoluyla progesteron ya da östrojen hormonu takviyesi yapılmaktadır.

Gebelik Testi

Embriyo transferinden ortalama 12-14 gün sonra gebeliğin oluşup oluşmadığının anlaşılması amacıyla gebelik testi yapılmaktadır. Testin pozitif çıkması sonucunda ise gebelik kesesinin durumunu görmek için yaklaşık 10 gün sonra ultrason kontrolü yapılmaktadır.

İlaçsız Tüp Bebek Tedavisi (IVF)  Nedir?

Klasik tüp bebek tedavisinde daha fazla yumurta ve embriyo elde etmek amacıyla hormon içerikli iğne tedavisi uygulanmaktadır. Bununla birlikte, bazı kadınların yumurtalık kapasitesi çok fazla yumurta elde edilmesi için yeterli değildir. Yumurtalık sayısının az olduğu ve hormon iğneleriyle başarı şansının düşük olduğu durumlarda kadınların adet döngülerinin takip edildiği ilaçsız tedavi yöntemi tercih edilmektedir. Yumurta sayısı yerine yumurta kalitesine odaklanan bu yöntemde kadınlara ya hiç ilaç uygulanmamakta ya da çok düşük dozda hormon verilmektedir. İşlemlerin devamı klasik IVF ile benzerdir; doğal yumurtlama süreci takip edilerek uygun boyuta gelen yumurta iğne ile toplanmaktadır. Döllenmenin ardından embriyo rahme yerleştirilmektedir.

PRP Yöntemi Nedir?

Yumurta gençleştirme olarak da bilinen PRP, yeni sayılabilecek yöntemlerden biridir. Trombositten zenginleştirilmiş plazma anlamına gelen PRP (Platelet Rich Plasma) kişilerin kendi kanlarından elde edilmekte ve herhangi bir katkı maddesi içermemektedir. Özellikle çeşitli nedenlere bağlı olarak gebelik şansının düşük olduğu vakalarda PRP yönteminden yararlanılmaktadır. Trombositten zengin plazma kadınların yumurtalıklarına uygulanmakta ve kök hücreleri aktive etmektedir. Ağrılı bir işlem olması nedeniyle genellikle anestezi altında gerçekleştirilen işlemde iğne yardımıyla vajenden içeri girilmekte ve yumurtalıklara PRP enjeksiyonu yapılmaktadır. Bu sayede yumurtalık fonksiyonlarında artış elde edilmesi amaçlanmaktadır. Yumurtalık rezervi düşük olan ileri yaştaki kadınlar ve erken menopoza giren bireylerde PRP uygulamaları gebelik şansını yükseltmektedir.

What do you think?