Rüyanın bilimsel açıklaması, rüyanın dinsel açıklaması, rüyanın felsefi açıklaması Dünya üzerinde zamana, mekana ve topluma göre önemli farklılıklar göstermektedir.
RÜYANIN BİLİMSEL AÇIKLAMASI
Rüyalar metafizik bir olaydır. İç dünyamızdan doğar. Zaman ötesi nitelikleri ile birlikte bilinç altına yansıyarak bize ulaşır. Bu arada bilincin ve şuur altının şekillenme ve fotoğraflarına bürünür. Zaten eski psikiyatrislerin rüyaları bilinç altı diye nitelendirmesi onların bu özelliklerinden gelir. Hatta iç dünyadan gelen rüya olayının bilinç altında doğmaz. İçimizdeki ben den bize gelen mesajlardır. Bunun önemli delilleri vardır.
> İlk insan’ın yaratılışından bu güne kadar filozoflar, bilim adamları çeşitli şekillerde açıklamışlar, düşünmüşler, fakat rüyayı kesin bir şekilde belirleyememişlerdir. Ancak şu kadarını bilmemizde fayda vardır ki rüya, büyük ve soyut bir dünyadır. Aynı zamanda rüya, öldükten sonraki yaşantımız ile de ilişkilidir. Bu ilişkiyi yakalamak, temiz duygu ve ruh temizliğiyle ancak mümkün olabilmektedir. Rüya ile çok ince gerçekler keşfedilmiş ve sonsuza kadar da keşfedilmeye devam edilecektir.
> Chicago üniversitesi uyku araştırmalarından Allan Rechtschaffen uykunun hiç bir fonksiyonu olmadığını tespit etmiştir. Adale yorgunluklarının azalmasına rağmen vücudun dinlenmesi için uykuya ihtiyacı olmadığını söylemiştir. Çünkü vücudumuzdaki hücrelerin kendi kendilerini tamir etme yeteneği vardır. Araştırmacıların tespitlerine göre bu esnada faaliyetten uzak olmasına, ya dinlenme veya uyku durumunda bulunmasına da gerek yoktur. Uyku sırasında alınan EEG kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde beyinde faaliyetsizlik görülmemiştir.
> İngiltere Milli Fizik Laboratuarı Kompütür bilimleri bölümünde psikolog araştırmacı Dr. Evans’a göre uykunun tek maksadı rüya görmemiz için, zemin hazırlamasıdır.
> Stanford Tıp Merkezi Uyku Kliniği doktoru Dr. William Dument’in görüşüne göre ise; rüya görmek son derece önemlidir. Rüyalar fiziki dengenin oluşmasını sağlanmaktadır.
> Ünlü ruhbilimci Sigmund Freud`un da arastirmalarinin büyük bölümünü olusturan uyku sirasinda, kişinin bilinç altında düsüncelerinin, özlemlerinin ya da isteklerinin bir film seridi gibi göz önünden geçtiği varsayilir. Iste bizler bu olguya Rüya adini veriyoruz.
Freud’a göre bilincin gizledigi, tamamen sakladigi bu olgular ortaya çikabilmek için yol aramaktadirlar. Bunlardan bazilari da rüyalar haline girerek kendilerini göstermektedirler.
Freud’un yolunda ilerleyen doktorlar da günümüzde rüyalara büyük değer vermektedirler. Onlar, rüyalari bilimsel şekilde açiklayarak hastalarini tedavi etmektedirler.
RÜYANIN DİNSEL AÇIKLAMASI ÖRNEKLER
Bu açiklamaya göre ruh bedenden ayrildigi zaman, yasanan olaylarin tümüne rüya diyebiliriz.
Rüyalarda yasananlar inanilmayacak kadar hızlı gelisir. Bir kaç dakikalik rüya esnasinda bile çok uzun sürdügünü sandigimiz garip, sasirtici ve çok değişik olaylar birbirlerini izlerler. Bu nedenle rüyada zaman kavrami olusmaz. Ancak zaman kavramini biz uyandiktan sonra beynimizin ögretileri ve aliskanliklari dogrultusunda saptadigimiz bir anlar toplamidir sadece.
RÜYANIN TARİHTEKİ AÇIKLAMALARI
Rüyalarin, korkulan tanrilar tarafından verilen armagan veya cezalar olabilecegine inanilmistir. Daha sonra kahinler rüyalari açiklamaya, yorumlamaya baslamislardir. Ilk rüya yorumcularinin ne zaman ortaya çiktiklari da belli degildir. Ancak Babil’in kahinlerinin büyük ün yaptiklari bilinmektedir. Kaldeliler, Astrolojinin yani sıra rüya yorumlarinda da basarı kazanmislardir. Zamanla belirli rüyalarin anlamlari da kesinlesmistir. Eski Misirlilar, eski Yunanlilar ve Araplar rüya yorumlariyla ilgili kitaplar yazmislardir.
Rüyanın tarifi konusunda bunca çeşitliliğe karşılık kesin olan konular aşağıda sıralanmıştır:
1. Rüyalar çok kısa sürede görülür. Uyandığımız zaman 15 – 20 dakika anlattığımız rüya bilimsel olarak ispatlanmıştır ki, bir kaç saniyede görülmüştür. İç dünyadaki kişiliğimizin madde ötesi olması sebebi ile rüyalarda zaman ötesinde ceyran eder. Birkaç saniyelik süre rüyanın şuur altına, oradan bilince geçmesi süresidir. Yoksa rüyada zaman sıfırdır.
2. Rüyalarda bir iç spiker vardır. Gördüğümüz bir rüyayı anlatırken “Bir şehre gitmiştim. Orası filanca şehirmiş. Bir kimse gördüm o filanca imiş. ” dediğimiz zaman bu bilgiyi bize birinin görünmeden söylediğini fark ederiz. İşte bu spiker iç dünyamızdaki ben, asıl kişiliğimizdir.
3. Rüyalar bazen açıkça bazen üstü kapalı olaylara bürünmüş olarak geleceği haber vermektedir. Bilim tarihinde ve günlük hayatımızda geleceği olduğu gibi gösteren rüyalara sık rastlanmıştır.
RÜYANIN BİLİMSEL AÇIKLAMASI
Rüyalar metafizik bir olaydır. İç dünyamızdan doğar. Zaman ötesi nitelikleri ile birlikte bilinç altına yansıyarak bize ulaşır. Bu arada bilincin ve şuur altının şekillenme ve fotoğraflarına bürünür. Zaten eski psikiyatrislerin rüyaları bilinç altı diye nitelendirmesi onların bu özelliklerinden gelir. Hatta iç dünyadan gelen rüya olayının bilinç altında doğmaz. İçimizdeki ben den bize gelen mesajlardır. Bunun önemli delilleri vardır.
> İlk insan’ın yaratılışından bu güne kadar filozoflar, bilim adamları çeşitli şekillerde açıklamışlar, düşünmüşler, fakat rüyayı kesin bir şekilde belirleyememişlerdir. Ancak şu kadarını bilmemizde fayda vardır ki rüya, büyük ve soyut bir dünyadır. Aynı zamanda rüya, öldükten sonraki yaşantımız ile de ilişkilidir. Bu ilişkiyi yakalamak, temiz duygu ve ruh temizliğiyle ancak mümkün olabilmektedir. Rüya ile çok ince gerçekler keşfedilmiş ve sonsuza kadar da keşfedilmeye devam edilecektir.
> Chicago üniversitesi uyku araştırmalarından Allan Rechtschaffen uykunun hiç bir fonksiyonu olmadığını tespit etmiştir. Adale yorgunluklarının azalmasına rağmen vücudun dinlenmesi için uykuya ihtiyacı olmadığını söylemiştir. Çünkü vücudumuzdaki hücrelerin kendi kendilerini tamir etme yeteneği vardır. Araştırmacıların tespitlerine göre bu esnada faaliyetten uzak olmasına, ya dinlenme veya uyku durumunda bulunmasına da gerek yoktur. Uyku sırasında alınan EEG kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde beyinde faaliyetsizlik görülmemiştir.
> İngiltere Milli Fizik Laboratuarı Kompütür bilimleri bölümünde psikolog araştırmacı Dr. Evans’a göre uykunun tek maksadı rüya görmemiz için, zemin hazırlamasıdır.
> Stanford Tıp Merkezi Uyku Kliniği doktoru Dr. William Dument’in görüşüne göre ise; rüya görmek son derece önemlidir. Rüyalar fiziki dengenin oluşmasını sağlanmaktadır.
> Ünlü ruhbilimci Sigmund Freud`un da arastirmalarinin büyük bölümünü olusturan uyku sirasinda, kişinin bilinç altında düsüncelerinin, özlemlerinin ya da isteklerinin bir film seridi gibi göz önünden geçtiği varsayilir. Iste bizler bu olguya Rüya adini veriyoruz.
Freud’a göre bilincin gizledigi, tamamen sakladigi bu olgular ortaya çikabilmek için yol aramaktadirlar. Bunlardan bazilari da rüyalar haline girerek kendilerini göstermektedirler.
Freud’un yolunda ilerleyen doktorlar da günümüzde rüyalara büyük değer vermektedirler. Onlar, rüyalari bilimsel şekilde açiklayarak hastalarini tedavi etmektedirler.
RÜYANIN DİNSEL AÇIKLAMASI ÖRNEKLER
Bu açiklamaya göre ruh bedenden ayrildigi zaman, yasanan olaylarin tümüne rüya diyebiliriz.
Rüyalarda yasananlar inanilmayacak kadar hızlı gelisir. Bir kaç dakikalik rüya esnasinda bile çok uzun sürdügünü sandigimiz garip, sasirtici ve çok değişik olaylar birbirlerini izlerler. Bu nedenle rüyada zaman kavrami olusmaz. Ancak zaman kavramini biz uyandiktan sonra beynimizin ögretileri ve aliskanliklari dogrultusunda saptadigimiz bir anlar toplamidir sadece.
RÜYANIN TARİHTEKİ AÇIKLAMALARI
Rüyalarin, korkulan tanrilar tarafından verilen armagan veya cezalar olabilecegine inanilmistir. Daha sonra kahinler rüyalari açiklamaya, yorumlamaya baslamislardir. Ilk rüya yorumcularinin ne zaman ortaya çiktiklari da belli degildir. Ancak Babil’in kahinlerinin büyük ün yaptiklari bilinmektedir. Kaldeliler, Astrolojinin yani sıra rüya yorumlarinda da basarı kazanmislardir. Zamanla belirli rüyalarin anlamlari da kesinlesmistir. Eski Misirlilar, eski Yunanlilar ve Araplar rüya yorumlariyla ilgili kitaplar yazmislardir.
Rüyanın tarifi konusunda bunca çeşitliliğe karşılık kesin olan konular aşağıda sıralanmıştır:
1. Rüyalar çok kısa sürede görülür. Uyandığımız zaman 15 – 20 dakika anlattığımız rüya bilimsel olarak ispatlanmıştır ki, bir kaç saniyede görülmüştür. İç dünyadaki kişiliğimizin madde ötesi olması sebebi ile rüyalarda zaman ötesinde ceyran eder. Birkaç saniyelik süre rüyanın şuur altına, oradan bilince geçmesi süresidir. Yoksa rüyada zaman sıfırdır.
2. Rüyalarda bir iç spiker vardır. Gördüğümüz bir rüyayı anlatırken “Bir şehre gitmiştim. Orası filanca şehirmiş. Bir kimse gördüm o filanca imiş. ” dediğimiz zaman bu bilgiyi bize birinin görünmeden söylediğini fark ederiz. İşte bu spiker iç dünyamızdaki ben, asıl kişiliğimizdir.
3. Rüyalar bazen açıkça bazen üstü kapalı olaylara bürünmüş olarak geleceği haber vermektedir. Bilim tarihinde ve günlük hayatımızda geleceği olduğu gibi gösteren rüyalara sık rastlanmıştır.