Doğum Sonrası Depresyon Nedir?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Argun
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Cevaplar Cevaplar 0
  • Görüntüleme Görüntüleme 1

Argun

Administrator
Yönetici
dogum-sonrasi-depresyon-nedir.webp


Lohusalık sendromu olarak da adlandırılan doğum sonrası depresyon, doğumdan sonraki ilk 6 hafta içinde başlayan belirtilerin 6-9 ay sürebildiği bir durumdur. Belirtileri, Majör depresyon örüntülerine oldukça benzemektedir.

Kendini değersiz hissetme, fiziksel semptomlar (uyku, iştahsızlık gibi) duygusal dengesizlik, yetersizlik hissi, bilişsel süreçlerde bozukmalar, enerji ve motivasyon kaybı, içe kapanma, unutkanlık gibi sorunlar baş gösterir. Özellikle, bebeğe karşı ilgisizlik,veya bebeği için aşırı endişelenme gibi zıt duygular bir arada görülebilir.

Bu durumlar uyum dönemi tepkilerinden farklıdır, çünkü yoğun suçlulukk duyguları, ilgi istek kaybı yalnızca depresif annelerde görülür.

Doğumdan sonra neden bazı anneler bu durumu yaşar? Neden bazıları yaşamaz? Bazı insanların daha meyilli olduğunu, hamileyken anlamamız mümkün mü? Yoksa herkesin başına gelebilir mi?

Doğum sonrası depresyon geçiren kadınların %60’ın da görülen ilk ataklardır. Yani ilk kez doğum sonrasında karşılaşabilirsiniz. Kesin bir cevap henüz belli olmamak ile birlikte risk faktörlerine bakılacak olursa, prenatal depresyon ve anksiyetenin varlığı, geçirilmiş bir depresyon öyküsü, çocuk bakımı ile ilgili stresler, sosyal destek eksikliği, stresli yaşam olayları, düşük benlik değeri, sosyoekonomik durum kötülüğü, annenin evlilik ilişkisindeki sorunlar, gebeliğin istenmeme durumu ileride yaşanacak bir depresyon için risk faktörlerini oluşturabilir.

En belirgin belirtileri nelerdir?

Depresif belirtilerin yanı sıra, bebek ile ilgili çelişkili duyguları ve endişeleri daha yoğun yaşar.

Doğum sonrası depresyonu ve doğum sonrası hüznü ayrı şeyler deniyor. Nasıl ayırt ederiz?

Doğum sonrası hüznü, her annede görülen geçici bir ruhsal durumdur. Genellikle doğum sonrası 3. ve 4. günde ortaya çıkar. Belirtileri 1-2 günden 1-2 haftaya kadar sürebilir. Ağlama, yorgunluk, uyku bozukluğu, anksiyete, duygu durumunda hızlı değişimler, konsantrasyon güçlüğü gibi belirtileri olup geçicidir. Doğum sonrası değişen hormonal denge ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Vakaların %20 sinde doğumdan sonraki 1. yılda depresyonu geliştiği görülmüştür. Yine de Klinik depresyon tablosundan işlevsellik, suçluluk ve yetersizlik duyguları yönüyle ayrılır. Klinik depresyonda tablo daha derindir.

Doğum sonrası depresyonunun tedavisi nasıl oluyor?

Öncelikle her tedavinin başlangıcında olduğu gibi iyi bir bilgilendirme yapılmalıdır. Bu konuda annenin aklındaki soru işaretlerini giderilmesi oldukça önemlidir, çünkü hem uyum süreci hem de bu karışık duygu durumu ile başa çıkmakta zorluk çekebilir. Bebeğin anne ile olan bağını önemsemek gerekir. Emzirmede bir sıkıntı yoksa emzirme zamanlarındaki alışverişlerini desteklemek yararlıdır. Sosyal destek, gebelik sonrası depresyonda son derece önemli noktalardan biridir. Annenin, ne kadar sosyal desteği varsa, depresyonla o kadar rahat başa çıkabilir. Depresyonun daha derinleştiği durumlar için ise psikoterapötik müdahale için mutlaka klinik bir psikologdan yardım alması gerekir. Bazı durumlarda doktor takibi ile az riskli olan bir antidepresan desteğine ihtiyaç olabilir.

Anne bu yaşadıklarıyla nasıl başa çıkabilir?

Normal süreç içerisinde anne ile bebek gitgide birbirine yakınlaşır ve kurulan bağ ile birlikte anne kendisini, düşüncelerini tekrar düzenlemeye başlar. Bu uyum sürecinde sosyal destek anneye çok yarar sağlamaktadır. Çaresiz hissettiğinde yanında olan insanları ve onların da bu sıkıntıları yaşadıklarını görmek anneye güç kazandırır.

Durumu kolaylaştırmak için, annenin kendisinden beklentilerini gözden geçirmesi gerekir. Yüksek beklentiler ve bunların hemen karşılanamayacak olması gerginliği artırır ve kendisini yetersiz hissetmesine yol açar.

Bu durumda, babaya nasıl bir görev düşüyor?

Doğum sonrası ilk bakım veren kişi anne olduğu için baba bu süreçte biraz geri planda kalır. Ancak babalarında çok önemli bir görevi vardır, annenin yaşadığı bu zorlu süreçte ona destek olmak, anne ve bebek için hayatı biraz daha kolaylaştırmak gibi. Aile birliğinin oluşması ve babanın bebekle bağ kurması için mümkün olduğunca bebek bakımı ile ilgilenmesi ve bebekle zaman geçirmesi önemlidir.

Genelde doğumdan sonra annelerin bazı serzenişlerine rastlıyoruz. Doğum ile birlikte anne ve babanın bütün hayat düzeni değişmektedir. Aileye katılan yeni birey, ebeveynlerine bağımlı olduğu için anne ve baba kendilerini ona göre düzenleme konusunda hem isteklidir, hem de bu düzenleme kendi hayatlarından bazı şeyleri eksiltir.

Örneğin daha az arkadaş buluşmaları, kendilerine daha az zaman ayırmaları gibi. Evet bunlar ebeveyn olmanın getirdiği sorumluluklar ile birlikte eksilen zamanlardır. Aslında düşündüğünüz birçok şeyi bebeğinizle birlikteyken de yapabilirsiniz ancak mümkün olduğunca yeniden yapılan organizasyonla hayat şartlarının düzenlenmesi gerekir.

Tamamen kendini adamak kişinin hayatının elinden alındığı hissine kapılmasına sebep olur. Öncelikle annelerin ve babaların mükemmellik ilüzyonundan kurtulmalıları gereklidir. Doğum sonrası, aşırı duygusallık, ilgi kaybı, kilo fazlalığı gibi sorunlar genellikle geçici dönemlerdir, ancak atlatmakta zorluk çeken anneler uzman yardımı ile birlikte bunun üstesinden gelebilir.
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Geri