- Kredi
- -1,129,929

Secde namazı,(tilavet secdesi) Kur’an-ı Kerim’deki secde ayetleri okunduğunda veya dinlendiğinde Allah’a saygı göstermek için yapılan özel bir ibadettir. Namaz gibi uzun bir uygulama değildir, sadece bir defa yere kapanıp secde etmekten oluşur. Bunu yapabilmek için abdestli olmak, temiz bir ortamda bulunmak ve kıbleye dönmek gerekir.

Secde namazı kılarken önce kalben “Bu secde ayetini okuduğum ya da işittiğim için Allah rızası için secde ediyorum” diye niyet edilir. Ardından elleri kaldırmadan “Allahu Ekber” diyerek secdeye gidilir. Secde halinde en az bir kez “Sübhâne Rabbiye’l-a’lâ” demek vacip görevi yerine getirir, genellikle üç defa tekrarlanır. Daha sonra tekrar “Allahu Ekber” diyerek kalkılır ve secde namazı tamamlanır. Bu ibadet tek bir secde ile biter, sonunda oturup selam vermek gerekmez. SECDE NAMAZI NE ZAMAN KILINIR? Secde namazı, Kur’an’da bulunan secde ayetleri okunduğunda veya canlı olarak dinlendiğinde yapılır. Bu secde ayetleri okunduğu an, secde yapma vakti doğmuş sayılır. Namazın dışında Kur’an okurken bir secde ayetine rastlanırsa o anda yapılabilir veya daha sonra müsait bir vakit bulunca da kılınabilir. Mekruh vakitlerde (güneşin doğuşu, tam tepedeyken ve batışı sırasında) Hanefi mezhebine göre kısa bir süre beklemek tavsiye edilir. Şafiî mezhebinde ise o vakitlerde bile hemen yapmak mümkündür. Bu nedenle imkan varsa fazla ertelemeden gerçekleştirmek doğru kabul edilir. Secde ayeti okunduğunda geciktirmek yerine o an yapılması teşvik edilir.SECDE NAMAZI HANGİ DURUMLARDA KILINIR?Secde namazı, Kur’an’daki bir secde ayetini okuyan veya o an canlı şekilde dinleyen kişiye vacip olur. Ayeti bizzat okumak veya başkasının ağzından işitmek arasında fark yoktur. Ancak ses kaydından ya da dijital bir cihazdan duyuluyorsa secde yapmak gerekmez, çünkü bu insanın canlı tilaveti sayılmaz. Akıl baliğ olmayan çocuk, akli dengesi yerinde olmayan veya uyuyan birisi okursa işitene secde yükümlülüğü doğmaz. Bunun dışındaki her durumda okuyan ya da dinleyen yetişkin ve akıl sahibi Müslümanın secde namazı kılması gerekir. Okuyan kişi abdestsiz, cünüp veya gayrimüslim olsa bile dinleyen Müslüman için secde vacip olur. SECDE NAMAZI HER ZAMAN KILINIR MI? Secde namazı günün her saatinde kılınabilir. Beş vakit namaz gibi belirli bir vakti yoktur. Sadece güneşin doğuşu, tam tepe noktasında oluşu ve batışı sırasında namaz kılmak mekruh sayıldığı için Hanefi mezhebinde secde namazının bu kısa anlarda ertelenmesi önerilir. Ancak Şafiî mezhebinde bu ibadet o vakitlerde de yapılabilir. Kişi tercihine göre uygun gördüğü anda secdesini yerine getirir. Esasında secde ayeti okunduğu an yapılması daha faziletlidir. Bu nedenle özel bir vakit sınırlaması olmamasına rağmen, bu üç mekruh vakit içinde kalmaması için kısa bir bekleme önerisi vardır. Diğer saatlerde ise gönül rahatlığıyla kılınır.

Secde namazı abdestsiz kılınmaz. Tilavet secdesi, namazın şartlarına benzer koşullara tabidir ve bu koşullar arasında abdest yer alır. Kişinin bedeni ve elbisesi temiz olmalı, secde edeceği yer de pislikten arınmış bulunmalıdır. Abdest veya gusül gerektiren bir durumda olan kişi, önce bu temizlik şartını yerine getirmeden secde yapamaz. Bu görüş Hanefi mezhebinde kabul görmüştür. Başka bazı alimlerin teorik olarak “abdestsiz de yapılabilir” dediği bilinir, ancak yaygın uygulama ve Diyanet’in fetvaları mutlaka abdest alınmasını öngörür. Bu yüzden secde ayeti okunduğunda abdestsiz bir durumda isen hemen secde yapılmaz, önce abdest alınıp sonra kılınır. SECDE NAMAZI KIBLEYE DÖNMEDEN KILINIR MI? Secde namazında da kıbleye yönelmek esastır. Namaz kılar gibi yüzü Kâbe’ye doğru çevirerek secdeye varmak gerekir. Abdest, temizlik ve niyetten sonra kıble tespit edilir ve “Allahu Ekber” diyerek secdeye kapanılır. Yolculuk gibi özel durumlar dışında kıbleyi gözetmemek uygun değildir. Eğer kişi, bulunduğu konumda kıbleyi saptayamıyorsa tahmini yönde secde edebilir ama normal koşullarda mutlaka kıbleye yönelmek zorunludur. Aksi halde ibadet eksik sayılır. Bu noktada, namazın diğer rükünlerinden bazılarını yapmayanın ibadeti nasıl geçerli olmazsa, secde namazında da kıbleye dönmemek geçerliliği etkiler. SECDE NAMAZI BİRDEN FAZLA KEZ KILINIR MI? Kur’an tilaveti sırasında farklı secde ayetleri okunursa her bir ayetten sonra ayrı secde yapmak gerekir. Örneğin ardı ardına iki farklı secde ayeti geçerse, iki kez secde yapılır. Fakat aynı secde ayeti aynı mecliste defalarca okunursa bir defa secde yeterlidir. Aynı meclis kavramı, o okumanın kesintiye uğramadığı süreyi ifade eder. Başka bir zamanda veya başka bir yerde aynı ayet okunursa yine secde vacip olur. Eğer bir mecliste aynı secde ayeti bir kez okunduysa ve secde yapıldıysa, tekrar okunması halinde yeni bir secde gerekmez. Ancak ayrı ortamlarda okunan her secde ayeti için secde yapılması gerekir.

Secde namazı, bilinen manada rekâtları olan bir ibadet değildir. Yalnızca bir defa secdeye varılarak yapılır. Gündelik namazlarda olduğu gibi rükû ve iki secde yoktur. Bu yüzden “2 rekât mı, 4 rekât mı?” gibi sorular doğru değildir. Yapılması gereken tek şey, abdestli olarak kıbleye yönelmek, niyet etmek, tekbir alıp secdeye kapanmak ve sonra “Allahu Ekber” diyerek kalkmaktır. Bunun dışında oturuş veya selam bulunmaz. Bu, kısa ama önemli bir ibadettir ve Kur’an-ı Kerim’de secde emri içeren ayetlere hürmetle yerine getirilir. Böylece Allah’a saygı ve teslimiyet gösterilir. SECDE NAMAZI NAMAZ DIŞINDA NASIL KILINIR? Namaz dışında secde namazı kılmak için önce abdest almak gerekir. Kişi kıbleye döner, içinden secde ayeti için “Allah rızası için tilavet secdesi yapmaya” diye niyet eder. Eller kaldırılmadan “Allahu Ekber” diyerek yere kapanılır ve alın, burun, eller, dizler yere değecek şekilde secdeye varılır. Secde anında en az bir defa “Sübhâne Rabbiye’l-a’lâ” demek vaciptir. Genel alışkanlık olarak bu tesbih üç kez tekrarlanır. Ardından tekrar “Allahu Ekber” diyerek kalkılır. Oturup selam vermek gerekmez, tek secde ile görev biter. Bu ibadet, okunan secde ayetinin gereğini anında yerine getirmek amacıyla yapılır. SECDE NAMAZI NAMAZ İÇİNDE NASIL KILINIR? Namaz kılarken secde ayeti okunursa, tilavet secdesi namazın bir parçası olarak yerine getirilir. Hanefi mezhebinde, secde ayetinden sonra üç ayetten fazla okuyacaksa hemen o noktada secdeye gidilir. Secdeden kalkınca kaldığı yerden Kur’an okumaya devam edilir. Eğer ayet okunduktan sonra okuyacağı kısım üç ayet ya da daha az ise ayrıca bir secdeye gitmeden rükû ve normal secdeler yapılır. O rükû ve secdeler, tilavet secdesi yerine de geçer. Bu sayede namaz akışı bozulmaz. İmam bu ayeti okursa cemaat de onunla birlikte aynı uygulamayı yapar.

Secde namazı, ergenlik çağına erişmiş ve aklı yerinde olan her Müslümana vacip kabul edilir. Secde ayetini okuyan veya dinleyen yetişkinler bu sorumluluğu taşır. Dinleyen kişi abdestli, cünüp ya da başka durumda olabilir; yine de secde yapması gerekir ama önce gerekli temizliği ve abdesti almalıdır. Fakat adet veya lohusa hâlindeki kadınlar bu ibadetten sorumlu olmaz. Küçük çocuk, akli engelli veya baygın kişinin okuduğu ayetten dolayı secde vacip olmaz. Okuyan gayrimüslim olsa bile, dinleyen Müslümana secde yükümlülüğü gelir. Yani okuyan kişinin dini veya hali ne olursa olsun, ortada net bir secde ayeti tilaveti varsa Müslüman için secde vacip olur. SECDE NAMAZI HANGİ NİYETLE KILINIR? Secde namazı kılarken kalben, “Allah rızası için bu secde ayetini dinlediğim veya okuduğum için secde ediyorum” diye düşünmek yeterlidir. Bu niyet, bir yandan Allah’a saygıyı ifade ederken diğer yandan da bu ibadetin yalnızca O’nun emriyle gerçekleştiğini gösterir. Namazlarda olduğu gibi dil ile niyet şart değildir. İçten kastedilen niyet ibadeti geçerli kılar. Secde anında önemli olan, bu hareketin bir vakit namazı değil, Kur’an’da geçiyor olan bir secde emrine uyma maksadıyla yapıldığını bilmektir. Bu şekilde bilinçli olarak yapılınca secde namazı gerçekleşmiş olur. SECDE NAMAZI HANGİ DUA İLE KILINIR? Secde namazı esnasında okunacak temel zikir, namazlarda secdede söylenen “Sübhâne Rabbiye’l-a’lâ” ifadesidir. Bu zikir en az bir kez söylenir. Uygulamada genellikle üç defa tekrarlanır. Secde halinde ilave dualar da yapılabilir, çünkü secde, kulun Allah’a en yakın olduğu andır. Ancak en az bir kez “Sübhâne Rabbiye’l-a’lâ” demekle yükümlülük yerine getirilmiş olur. Daha sonra “Allahu Ekber” diyerek kalkmak yeterlidir. Böylece secde emri ifa edilmiş sayılır. Bu süreçte uzun veya kısa bir dua edilebilir, ama farz olan asgari tesbihi mutlaka söylemektir.

Secde namazında, secdeye başlarken “Allahu Ekber” demek sünnettir. Bu tekbir, normal namazdaki iftitah tekbirine benzer şekilde yapılabilir, ancak elleri kaldırmak şart değildir. Hanefi mezhebinde, bu tekbiri almak ibadeti daha düzenli kılar. Şafiî gibi bazı mezhepler, tilavet secdesini kısa bir namaz gibi görür ve iftitah tekbiriyle birlikte selam vermeyi de ister. Hanefi uygulamasında ise sadece “Allahu Ekber” diyerek secdeye varmak ve kalkarken yine “Allahu Ekber” demek kâfidir. Önemli olan, Allah adı anılarak yere kapanmaktır. Bu yüzden iftitah tekbiriyle başlamanın sevabı fazladır ama elleri kaldırma mecburiyeti yoktur. SECDE NAMAZI SELAM VERİLEREK Mİ KILINIR? Secde namazı sonrasında sağa ve sola selam verme yoktur. Bir kez secdeye inip kalkmakla ibadet tamamlanır. Namazların sonunda selam verip çıkmak gerekir, ama tilavet secdesinde bu uygulama yoktur. Hanefi mezhebindeki yaygın görüş, secdeden sonra oturmaya veya selamlamaya gerek duyulmadığı yönündedir. Bazı mezhepler ise selam verilmesini teşvik eder. Günümüzde Diyanet kaynaklarına göre, tek secde yapıldıktan sonra doğrulmak yeterlidir. Böylece kişinin tilavet secdesi sorumluluğu sona erer. Her ne kadar selam vermek doğru sayılmasa da, bir kişi yapsa bile Hanefi geleneğinde bu farz değildir. SECDE NAMAZI SONRADAN KILINIR MI? Secde ayeti okunduğu halde o an kılınamayan secde namazı daha sonra da eda edilebilir. Herhangi bir vakit sınırlaması yoktur. Ancak gereksiz yere uzun süre ertelemek mekruh görülür. Bu yüzden secde ayeti okunduğunda imkan varsa hemen kılmak tercih edilir. Zamanında yapılamayıp unutulmuşsa, hatırlanınca abdest alınıp secde edilebilir. Biriken secde borçları peş peşe yapılabilir, her bir ayet için ayrı secdeye gidilerek hepsi ödenmiş olur. Ertelemenin çok uzaması doğru bulunmadığından, en kısa zamanda yapılması daha uygun görülür. Bu şekilde vacip olan tilavet secdesi gerektiği gibi yerine getirilmiş sayılır.

Secde ayeti okunduğunda herkesin kendisi için secde yapma sorumluluğu bulunur. Toplu bir ortamda okunduğunda aynı anda kılmak mümkündür. Ama bu, farz namazlardaki gibi bir imam ve cemaat düzeni değildir. Herkes kendi bulunduğu yerde kıbleye dönerek secde eder ve kalkar. İsteyenler eşzamanlı secdeye gidebilir. Namaz sırasında secde ayeti okunursa zaten imamla birlikte secde yapmak gerekir. Namaz dışında bir ders halkasında okuyan kişi veya dinleyiciler, fırsat bulduklarında hep birlikte ya da tek tek secdelerini yapar. Önemli olan, secde ayetinin okunmasıyla bu sorumluluğun oluştuğunu unutmamaktır. SECDE AYETİNİN MEALİ OKUNUNCA SECDE NAMAZI KILINIR MI? Kur’an’daki secde ayetlerinin Arapça okunuşu vacip bir secde yükümlülüğü doğurur. Meal olarak okunmasıyla ilgili farklı görüşler vardır. Diyanet, ihtiyaten secde ayetinin anlamını okuyan kişinin de secde yapmasını tavsiye eder. Bu, secdeye emreden ayeti kısmen de olsa idrak etme halidir. Bazı alimler ise tercümenin doğrudan Kur’an hükmünde olmadığını söyleyip secdeyi şart görmez. Ancak tedbirli olmak için secde ayetinin manasını okuyan kişinin de tilavet secdesi yapması önerilir. Sonuçta Allah’a secde etmek faziletli bir davranıştır. Dolayısıyla meal okununca da secde etmenin sakıncası yok, aksine tavsiye edilir.

Secde namazı gerektiren ayet sayısı genellikle 14 olarak kabul edilir. Bu ayetler şunlardır: A’râf 206, Ra’d 15, Nahl 49, İsrâ 107, Meryem 58, Hac 18, Furkan 60, Neml 25, Secde 15, Sâd 24, Fussilet 37, Necm 62, İnşikâk 21 ve Alak 19. Mushaflarda bu ayetlerin yanına “secde işareti” konur. Hanefi mezhebi bu 14 ayete dayanarak secde emrinin yerine getirilmesini vacip görür. Bu ayetlerden herhangi birini okumak veya canlı olarak dinlemek secde yükümlülüğü oluşturur. Diğer mezheplerde de aynı ayetler kabul edilir, ancak hükmü sünnet ya da vacip şeklinde değişiklik gösterebilir. SECDE NAMAZI VACİP OLARAK MI KILINIR? Hanefi mezhebine göre tilavet secdesi vacip hükmündedir. Bu, yapılması şiddetle istenen ve terkinde vebal bulunan bir sorumluluktur. Şafiî, Maliki ve Hanbelî mezheplerinde ise secde ayeti okunduğunda secde etmek sünnet olarak kabul edilir. Yine de onlar da bu ibadetin sevabını vurgular. Ülkemizde çoğunlukla Hanefi mezhebine uyulduğu için secde ayeti geçince secde etmemek uygun görülmez. Diyanet de bu ibadeti vacip olarak tanımlar. Bu nedenle kişi secde ayetini okuduğunda ya da işittiğinde mutlaka abdestli ve kıbleye dönük şekilde secdesini yapmakla sorumludur. Böylece Kur’an’ın emrine uymuş olur.Kaynak: diyanet.gov.tr
Kaynağa git...