Gulsumnur
Moderator
Dirsek eklemine yakın ancak eklem içine uzanım göstermeyen basit bir dirsek kırığının tedavisi göreceli olarak daha basitken, çok parçalı kırıklar, açık yarası olan kırıklar ile etrafındaki damar ve sinirlerin de hasar gördüğü dirsek kırıklı çıkıklarının tedavisi çok daha fazla karmaşıktır. Basit düşmelerle meydana gelen kırıklar, eklem dışı basit kırıklar alçı ile başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Alçı süresi kırığın yerine, tipine, hastanın yaşına göre değişebilir.
Unutulmamalıdır ki, sağlam bir dirsek eklemi bile hareketsiz kaldığında dirsek çevresi yumuşak dokularda sertlik ve bunun sonucunda da hareket kısıtlılığı gelişebilir. Bu nedenle alçı sonrası hastalar mutlaka fizik tedavi ve rehabilitasyon programına alınmalı, olabildiğince erken bir zamanda kırık öncesi aktivite düzeylerine kavuşturulmalıdır.
İyileşme sürecinde dirseği yerinde tutmak için bir atel veya askı kullanılır. Kırığın iyileşmesini takip eden doktorun aldığı röntgen sonuçları önemlidir. Eğer kırık yerinden oynamıyorsa, birkaç hafta sonra bir fizyoterapistin yardımıyla dirsek nazikçe hareket ettirmeye başlanabilir. Ağırlık kaldırma ve taşımaya birkaç hafta izin verilmez. Uzun splintleme süresi nedeniyle, dirsek çok sertleşebilir ve alçı çıkarıldıktan sonra hareketin yeniden kazanılması için daha uzun bir tedavi süresi gerektirebilir. Bu nedenle ameliyatsız tedavi nadiren önerilir.
Ancak parçalı kırıklar, osteoporotik hastalardaki kırıklar, açık yarası olan kırıklar, dirsek bağ yaralanmaları olan kırıklı çıkıklar, damar ve sinir yaralanması olan kırıklar ameliyatla tedavi edilebilir.
Ameliyat genellikle dirseğin arkasından kırıklara tam erişim sağlayan bir kesi ile gerçekleştirilir. Parçalar daha sonra bir araya getirilir ve pimler/teller, yalnızca vidalar veya plakalar ve vidalar gibi farklı şekillerde yerinde tutulur.
Ameliyatlı ya da ameliyatsız tedavilerde amaç olabildiğince erken hareket vermektir. Bu da ancak çok iyi bir fizik tedavi ve rehabilitasyon programı ile mümkün olur. Fizik tedavi ve rehabilitasyon yapılamayan hastalarda, ameliyat çok başarılı şekilde yapılsa bile eklem sertliği nedeniyle hastalar mutsuz olabilir.
Unutulmamalıdır ki, sağlam bir dirsek eklemi bile hareketsiz kaldığında dirsek çevresi yumuşak dokularda sertlik ve bunun sonucunda da hareket kısıtlılığı gelişebilir. Bu nedenle alçı sonrası hastalar mutlaka fizik tedavi ve rehabilitasyon programına alınmalı, olabildiğince erken bir zamanda kırık öncesi aktivite düzeylerine kavuşturulmalıdır.
İyileşme sürecinde dirseği yerinde tutmak için bir atel veya askı kullanılır. Kırığın iyileşmesini takip eden doktorun aldığı röntgen sonuçları önemlidir. Eğer kırık yerinden oynamıyorsa, birkaç hafta sonra bir fizyoterapistin yardımıyla dirsek nazikçe hareket ettirmeye başlanabilir. Ağırlık kaldırma ve taşımaya birkaç hafta izin verilmez. Uzun splintleme süresi nedeniyle, dirsek çok sertleşebilir ve alçı çıkarıldıktan sonra hareketin yeniden kazanılması için daha uzun bir tedavi süresi gerektirebilir. Bu nedenle ameliyatsız tedavi nadiren önerilir.
Ancak parçalı kırıklar, osteoporotik hastalardaki kırıklar, açık yarası olan kırıklar, dirsek bağ yaralanmaları olan kırıklı çıkıklar, damar ve sinir yaralanması olan kırıklar ameliyatla tedavi edilebilir.
Ameliyat genellikle dirseğin arkasından kırıklara tam erişim sağlayan bir kesi ile gerçekleştirilir. Parçalar daha sonra bir araya getirilir ve pimler/teller, yalnızca vidalar veya plakalar ve vidalar gibi farklı şekillerde yerinde tutulur.
Ameliyatlı ya da ameliyatsız tedavilerde amaç olabildiğince erken hareket vermektir. Bu da ancak çok iyi bir fizik tedavi ve rehabilitasyon programı ile mümkün olur. Fizik tedavi ve rehabilitasyon yapılamayan hastalarda, ameliyat çok başarılı şekilde yapılsa bile eklem sertliği nedeniyle hastalar mutsuz olabilir.