Uygulamayı yükle
How to install the app on iOS

Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.

Not: This feature may not be available in some browsers.

Ebrar ve mukarrebler

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Argun
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Cevaplar Cevaplar 0
  • Görüntüleme Görüntüleme 13

Argun

Administrator
Yönetici
Katılım
9 Ara 2024
Konular
24,018
Mesajlar
24,028
Tepkime puanı
27
Puanları
48
Konum
Türkiye
Web sitesi
argun.tc
Puan
425,314
Bakiye
189TL

Ebrar ve mukarrebler

Sual: Ebrar ve mukarreb ne demektir?

CEVAP
Ebrar, Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için çalışan Müslümanlar, yani salihlerdir. Mukarreb, Allahü teâlânın sevgisine kavuşan büyük veli demektir. İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki:
Her işin karşılığı, o işin kıymetine göre ölçülür. Tarla sürenler, sabahtan akşama kadar ter içinde çalışır. Buna karşılık, az bir şey alır. Mukarrebler, yani sultana yakın olanlarsa, her saatte yüzlerce lira alırlar. Böyle olmakla beraber, bunların bu paralarda hiç gözleri yoktur. Gözleri, gönülleri hep sultandadır. Aralarındaki farkı düşünün! Hadis-i kudside, (Ebrar bana kavuşmayı çok istediği gibi, ben de onlara kavuşmayı çok isterim) buyuruldu. Allahü teâlâ, ebrarın şevk, arzu sahibi olduklarını bildirdi, çünkü mukarrebler vasıl oldular. Bunlarda kavuşmak arzusu artık kalmadı. Şevk, ayrı olanlarda bulunur. (1/26, 1/127)

Âhireti, Cennet nimetlerini istemek, her ne kadar sevapsa da, mukarreblerce günah sayılır. Ahiretteki şeyleri istemek böyle olunca, dünyaya düşkün olmanın neye varacağını anlamalı, çünkü dünya [haram ve mekruhlar], Hak teâlânın sevmediği şeylerdir. (1/110)

Ebrar, Allahü teâlâya, Onun nimetlerine kavuşmak için ve azabından korktukları için ibadet ederler. Bu iki dilek, nefisin arzularıdır. Mukarreblerden, Allahü teâlâya, korkuyla ve nimetlerine kavuşmak için ibadet eden de vardır. Ama bunların korkuları ve arzuları kendi nefisleri için değildir. Bunlar, Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşmak için ve Onun gücenmesinden korktukları için ibadet ederler. Cenneti de isterler, çünkü Cennet, Allahü teâlânın rızasının, sevgisinin bulunduğu yerdir. Yoksa Cenneti istemeleri, nefislerinin zevkleri için değildir. Bunlar Cehennemden korkar, ondan koruması için dua ederler, çünkü Cehennem, Allahü teâlânın gazabının bulunduğu yerdir. Yoksa Cehennemden korkuları, nefislerini azaptan kurtarmak için değildir, çünkü bu büyükler, nefislerine köle olmaktan kurtulmuşlardır. Allahü teâlâ için hâlis kul olmuşlardır. Bu mertebe, mukarreblerin en üstün derecesidir. (1/24)

Tasavvuftan maksat, nefs-i emmareyi tezkiye etmek, yani temizlemektir. Böylece nefis, aşağı, çirkin isteklerinin sebep olduğu, Allahü teâlâdan başka şeylere tapınmaktan kurtulur. Ondan başka, bir mabudu, maksadı kalmaz. Dünyadan bir şey istemediği gibi, ahiretten de, bir şey istemez. Evet, ahireti istemek iyidir, sevabdır. Fakat ebrar [nefislerinin sevgisinden kurtulmamış olup, nefslerini azaptan korumak ve nimetlere kavuşturmak için, ibadet eden kimse] için sevabdır. Mukarrebler, ahireti istemeyi de günah bilir. Zat-ı ilahiden başka bir şey istemez. Mukarrebler derecesine yükselmek için, fenâ hâsıl olmak lazımdır ve Zat-ı ilahinin sevgisi insanı kaplamalıdır. Bu sevgiye kavuşan, elemlerden, sıkıntılardan da lezzet alır. Nimetler ve musibetler, eşit olur.
(1/35)
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Geri