Uygulamayı yükle
How to install the app on iOS

Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.

Not: This feature may not be available in some browsers.

Peygamberler ve şehitler imrenir

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Argun
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Cevaplar Cevaplar 0
  • Görüntüleme Görüntüleme 7

Argun

Administrator
Yönetici
Katılım
9 Ara 2024
Konular
24,018
Mesajlar
24,028
Tepkime puanı
27
Puanları
48
Konum
Türkiye
Web sitesi
argun.tc
Puan
425,123
Bakiye
190TL

Peygamberler ve şehitler imrenir

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Allahü teâlânın rızası için bir araya gelmek, dinden ve büyük zatlardan bahsetmek büyük nimettir. Böyle bir nimet için ne kadar şükredilse azdır. Peygamber efendimiz, sallallahü aleyhi ve sellem, (Arş'ın etrafında nurdan kürsülerde oturmuş, nur gibi parlayan zatlara peygamberler ve şehitler bile imrenir. Bunlar, Allah için birbirini seven, Allah için buluşan, Allah için birbirini ziyaret edenlerdir) buyuruyor. Şimdi insanlar, başka şeyleri kutluyorlar, bir şeylerin ardından anma töreni düzenliyorlar. Dine hizmet için bir araya gelmeyip de, Allah rızasından başka maksatlarla toplanmanın vebali büyüktür.

Zeynel Âbidin hazretleri, (Bir talebe, hocasının karşısında, kor ateşin üstünde, kıyamete kadar hiç kıpırdamadan, edebini muhafaza ederek saygıyla otursa, yine de hocasının hakkını ödemiş olamaz) buyuruyor. Onun için bu büyük nimete, bu hizmetlere sebep olan büyüklerimize teşekkür ve dua etmek, Fatiha okuyup ruhlarına hediye etmek, boynumuzun borcudur. Çünkü Resulullah efendimiz, (İnsanlara şükretmeyen, Allahü teâlâya şükretmiş olamaz) buyuruyor.

Yapılan bütün işlerden, hizmetlerden maksat, dine hizmet ve Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarının, doğru din bilgilerinin yayılması olmalıdır. Yani bütün bunlardan gaye, bu hizmetlerin çoğalarak devam etmesidir. Maksat dine hizmet olursa, Allahü teâlâ yardım eder.

Abdullah bin Ömer hazretleri, anlatır:
Vefatından bir sene sonra, babam Hazret-i Ömer’i rüyamda gördüm. Babamın yüzü sararmış çok yorgun vaziyetteydi. (Babacığım bu ne hâl? Senin yüzün böyle değildi) dedim. (Yeni kurtuldum. Şimdiye kadar beni sorguya çekmişlerdi) dedi. (Babacığım, ne sorgusu?) dedim. (Hesabın biri bitmeden biri başlıyordu. Beytülmale ait zekât develerinin bir yuları vardı. Kullanıla kullanıla iyice eskimişti. Ben de işe yaramaz diye atmıştım. Allahü teâlâdan, “Niçin o yuları attın da, Müslümanların malını zayi ettin?” diye azarlayıcı bir hitap geldi. Eskimişti demekten başka mazeret bulamadım) dedi. (Bu yular için sana ne ceza verdiler?) dedim. (Sana, “Bu mektubu benim kefenim arasına koy!” dediğim mektup sayesinde cezadan kurtuldum) dedi.

Bu bir masal, bir hikâye de değil, bir vakıa, gerçek... Cennetle müjdelenen on kişiden biri olan Hazret-i Ömer’in hesabı böyle olursa, hepimizin, daha dikkatli, daha hassas olması lâzımdır.
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Günün trendleri

Haftanın enleri

Geri