Uygulamayı yükle
How to install the app on iOS

Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.

Not: This feature may not be available in some browsers.

Akupunkturun tarihçesi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Argun
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Cevaplar Cevaplar 0
  • Görüntüleme Görüntüleme 8

Argun

Administrator
Yönetici
Katılım
9 Ara 2024
Konular
24,018
Mesajlar
24,028
Tepkime puanı
27
Puanları
48
Konum
Türkiye
Web sitesi
argun.tc
Puan
425,288
Bakiye
190TL
akupunkturun tarihçesi.webp

Çin’de 5000 yıl öncesine ait taş iğnelerle Akupunktur uygulandığına dair kanıtlar bulunmaktadır. Milattan önce 1000 yıllarında Shang hanedanı zamanında arkeolojik bulgular arasında akupunktur iğnelerine rastlanmıştır.

Son zamanlardaki kazılarda elde edilen kanıtlar, bu iğneleri ilk kullananların Uygur Türkleri olduğunu, dolayısıyla bu yöntemin aslında Türk kökenli olduğunu göstermektedir.

Akupunkturla ilgili yazılı en eski kaynak Çince olan Sarı imparator Huang Di Nei Jing ve onun veziri arasında geçen konuşmalar tarzında kaleme alınan iç hastalıkları kitabıdır ve yazılım tarihi M.Ö. 200 yılıdır.

Bir Türk hekimi olan İbn-i Sina da 1100 yıllarında akupunktur enerji kanallarından veya meridyenlerden bahsetmiş, nabız muayenesi ile hastalıkların teferruatlı bir şekilde teşhis edilmelerini anlatmıştır.

Akupunkturun Avrupa’da kullanılmaya başlanması 17. yüzyıla rastlar ve Pekin’e gönderilen “Cizvit misyonerleri” aracılığı ile olmuştur.

Bu dönemde Çince olan klasik akupunktur kitapları Avrupa dillerine tercüme edilmiş ve uygulanmaya başlanmıştır. 1822’de Çin’de akupunktur özellikle sarayda yasaklanmış, ancak halk arasında yaşamaya devam etmiştir.

1944’de Mao’nun geçmeyen baş ağrılarına akupunkturla şifa bulması sonrası akupunktur yeniden gözde olmuştur. Akupunkturun Amerika’ya girmesi ise eski Amerika başkanlarından Nixon’un 1972’de Çin’e yaptığı gezide beraberindeki heyette bulunan New York Times gazetesi muhabiri James Raston’da apandisit gelişmesiyle başlamıştır. Gazeteci apandisit için ameliyata alınmış, ameliyattan sonra ağrıları akupunkturla giderilmiştir. Bu olay Amerika basınında günlerce yer almış ve bu sayede akupunktur Amerika’ya girmiştir.

Kulak akupunkturunun gelişmesi ise oldukça yenidir. 50 yıl kadar önce Fransız doktor Nogier Mısır’a yaptığı bir gezi sırasında bazı kişilerin kulaklarındaki bir noktanın dağlanmış olduğunu fark eder. Nedenini sorduğunda ise bunun bel ağrısına iyi geldiğini öğrenir. Ülkesine döndüğünde araştırmalarına başlar ve kulakta vücudun her bir bölgesi/organı için bir yansıma alanı olduğunu fark eder ve bu dağlanan noktanın bel bölgesine tekabül ettiğini bulur.

Akupunkturla ilgili en eski yazılı kaynak olan sarı imparatorun iç hastalıkları kitabı’na bakıldığında ise bu noktalarla uyumlu kulak noktalarının tarif edildiği görülmüştür.

Günümüzde, Çin’deki Tıp Fakültelerinde Batı Tıbbının yanı sıra geleneksel Çin Tıbbının da eğitimi verilmektedir. Öğrenciler ilk üç sene temel tıp bilimleri eğitimi aldıktan sonra isteklerine bağlı olarak ya 3 yıl batı tıbbı ya da 2 yıl geleneksel Çin tıbbı eğitimi almakta, isterlerse bir diğerinin eğitimini üzerine ekleyebilmektedirler.

Geleneksel Çin Tıbbının hastanelerde ayrı poliklinikleri bulunmakta ve hemen her tür hastalığın teşhis ve tedavisinde kullanılmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de 1970 yılında akupunkturu resmi tedavi metodu olarak kabul etmiş ve bugün 80’den fazla rahatsızlıkta akupunktur tedavisinin etkinliğini onaylamıştır.

En son 2002 yılında WHO İtalya’da yaptığı toplantıda yapılan kontrollü klinik çalışmaları değerlendirilmiş ve akupunkturla tedavi edilebilecek hastalıklar listesini güncellemiştir ve her geçen gün de bu sayı artmaktadır.

Avrupa ve Amerika’da akupunkturun gelişmesi asıl olarak 20. yy ortalarına rastlar. İlaç gerektirmeyen ve maliyeti düşük bu tedavi metodu gün geçtikçe daha gözde olmaktadır. Akupunktur bugün için 120 kadar ülkede resmi olarak uygulanmakta, birçok Avrupa ülkesi, ABD’nin 47 eyaleti ve Kanada’da 90 kadar üniversitede kürsüleri bulunmakta ve başta Almanya ve Avusturya olmak üzere bazı ülkelerde sağlık sigorta kurumlarınca da ödenmektedir.

Ülkemizde ise Sağlık Bakanlığı ancak 1991 yılında akupunkturu resmi olarak onaylamış ve yönetmeliğini yayınlamıştır. Bugün ancak sağlık bakanlığının sertifika verdiği hekimler uygulama yetkisine sahiptir. Bugün için akupunkturun etkinliğini gösteren çok sayıda klinik ve deneysel çalışmalar yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir.

Yapılan bu çalışmalara baktığımızda; deneysel olarak beyin iskemi modeli yapılan ratlarda akupunktur uygulamasının beyinde görülen iskemik değişiklikleri etkilediği ve değiştirdiği gösterilmiştir. Mikroskopik beyin incelemesinde iskemik bulgularda azalma, özellikle striatal bölgede yeni matür nöronların oluşması ve migrasyonu ve ratlarda fonksiyonel iyileşme bulgularının olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmalarla akupunkturun varolan immatür nöral kök hücreleri aktive ederek olgunlaştırdığı ve migrasyona uğratarak bu yollarla iyileşmeye yol açtığı düşünülmektedir. Benzer olarak deneysel yapılan alzeihmer ve parkinson hayvan modellerinde akupunkturun etkinliği araştırılmış ve parkinsonlu modellerde nigrostriatal sistem üzerine etkisi olduğu, alzeihmer modellerinde ise hipokampustaki endogen nöral kök hücrelerini etkileyerek ratlarda klinik ve biyokimyasal faydalar sağladığı gösterilmiştir. Yapılan klinik çalışmalara baktığımızda; postthoracotomy ve median sternotomy sonrası oluşan ağrılarda uygulanan elektroakupunktur tedavisinin analjezik alımı ve ağrı skorlarında anlamalı bir azalmaya yol açtığı tespit edilmiştir.

Başağrısı çeken hastalarda uygulanan rutin tedavi metodları ile akupunktur tedavisinin maliyetleri toplam 3182 hasta üzerinde hesaplanmış ve sonunda toplam maliyet açısından akupunktur tadavisinin diğer tedavilere göre daha ucuz olduğu ve etkin olduğu ortaya konulmuştur16. Başağrısı olan çocuklarda lazer akupunktur uygulanarak çiftkör, placebo kontrollu ve randomize yapılan çalışmada lazer akupunkturun placebo lazer ve kontrol grubundan çok daha etkili olduğu gösterilmiştir. Akut felç geçiren hastalara uygulanan akupunktur tedavisinin günlük yaşam aktivitelerine ve yaşam kalitesine etkileri araştırılmış ve sonuç olarak sağlık ve sosyal hizmetlerin kullanımı, sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi ile günlük yaşam kalitesinde faydalı etkileri olduğu gösterilmiştir.

BMJ’de 2008 yılında yayınlanan çalışmada invitro fertilizasyon yapılan bayanlarda gebelik ve canlı doğum oranlarına akupunkturun etkisi üzerine yapılan çalışmalar derlenmiş ve sonuç olarak mevcut başlangıç verilerine göre embriyo transferi yapılan bayanlarda akupunkturun gebelik ve canlı doğum oranlarını artırdığı ve faydalı olabileceği belirtilmiştir.
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Geri