Doğurganlık, her kadın için büyük önem teşkil etmektedir. Bebeğini kucağına almak vazgeçilmez bir duygudur ve her kadın belli bir yaşa geldiğinde bu duyguyu tatmak ister. Ancak bazı etkilerden dolayı doğurganlık her kadın için aynı oranda gelişim göstermeyebilir.
Yumurtlama Bozuklukları
Yumurtlama bozuklukları, en sık görülen kısırlık nedeni olup yumurtlamanın hiç olmaması veya düzensiz ve seyrek olması ile karakterize bir durumdur. Sebepleri içinde yumurtlamayı sağlayan hormonların salgılanma eksikliği, süt hormonu fazlalığı, polikistik over sendromu, azalmış over rezervi ve tiroid bezi bozuklukları bulunabilir.
Tüplerin Hasarlı Veya Tıkalı Olması
Tüplerin işlev bozukluğu sperm ile yumurtanın buluşmasını önleyerek gebeliği imkansız kılar. Geçirilmiş enfeksiyonlar, endometriozis veya geçirilmiş ameliyatlardan sonra karın içinde oluşan yapışıklıklar tüplere hasar verebilir.
Rahim İle İlgili Nedenler
Rahimin yapısal ve doğuştan şekil bozuklukları, rahimin iç tabakasından kaynaklı myom veya polipler oluşan gebeliğin rahime yerleşmesini veya yerleşen gebeliğin gelişimini engelleyerek kısırlığa neden olabilirler. Rahim ağzındaki yapısal anomaliler veya geçirilmiş cerrahi işlemler gebeliğin devamına engel olabilir.
Stresin Hamile Kalmaya Etkisi
Günümüzde tanı yöntemleriyle sebebi bulunamayan kısırlık durumları mevcuttur. Buna nedeni açıklanmamış kısırlık da denilebilir. Testler ile ortaya çıkarılamayan sperm enfeksiyon bozuklukları, yumurtanın çatlaması ve tüpler içindeki hareketinde bazı bozuklukların varlığı varsayımlar arasında rol oynar. Bu durumlarda psikolojik etkenlerin varlığı tam olarak belli değildir. Stres, kadın üreme sistemi ve hormon dengesi üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir. Ancak buradaki sebep sonuç ilişkisi tam olarak net değildir. Yani kısırlık nedeni ile mi stres oluyor, yoksa stres nedeniyle mi kısırlık oluyor? Stresin ortadan kalkma durumlarında doğal yollardan oluşan gebelikler olduğu bildirilmiştir. Özellikle kısırlık tedavilerine cevap alınamayan çiftlerde tedavi kesildikten sonra kendiliğinden gebelikler oluşabilir.
Tüp Bebek Tedavisine Uygunluk
Yapılan hormon testleri, ultrasonografi, tüplerin durumunu gösteren rahim filmi ve spermiogram sonuçlarına göre tüp bebek tedavisinin gerekliliği ve tedaviye uygunluğu belirlenir. Kadın yaşı 35’in altında ise 1 yıllık korunmasız döneme rağmen gebelik oluşmuyorsa, 35’in üstünde ise 6 aylık korunmasız döneme rağmen gebelik oluşmuyorsa araştırmalara başlanıp uygun tedavi yöntemi belirlenir. Üst yaş sınırı tam olarak net olmasada 40 yaş sonrası şansın azaldığı bilinmektedir. Tüp bebek tedavisinde yeni yöntemler arasında gelişmiş laboratuvar yöntemleri başta gelmektedir. Bunların içinde embriyo seçimini kolaylaştıran yöntemler, sperm yumurta ve embriyo saklanmasındaki laboratuvar hizmetlerinin gelişmesi sayılmaktadır. Embriyo transferi öncesi genetik tanı yapılması başarıyı artıran faktörler arasındadır. Ayrıca dinamik embriyo görüntüleme sistemleri ile embriyoyu transfer gününe kadar içinde bulunduğu ortamdan çıkarmadan incelemek de başarıyı artıran yeni yöntemler içinde yer almaktadır.