Hamilelik süresince annede kan hacminin artması, bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişmesi gibi faktörlere bağlı olarak gereksinimi artan vitamin ve mineraller folik asit, demir, kalsiyum, iyot, magnezyum ve D vitamini olarak sıralanabilir.
Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında günde 400 mcg folik asit alınması bebekte sinir sisteminin sağlıklı gelişimini sağlayacak ve nöral tüp defekti hastalığına karşı koruyucu olacaktır. Hamilelikte demir kullanımı ise annenin kan demir düzeylerine ve vücut demir depolarına göre günde 40-60 mg olmak üzere gebeliğin 4. ayında başlanır ve doğum sonrası 3. aya kadar devam eder.
Hamilelikte iyot mineralinin yeterli alınması bebekleri zeka gelişimini bozan “kreatinizm” hastalığından korur ve iyotlu sofra tuzu kullanımı ile önlenebilir.
D vitamini, kemik gelişimi, büyüme ve gelişme, sağlıklı bağışıklık sistemi için gereklidir. D vitamininin en büyük kaynağı güneştir ve vücut tarafından sentezlenmektedir. Yeterince güneşten faydalanamayan, koyu giysiler giyen bireylerde yetersizliği görülmektedir ve mutlaka kan düzeylerin bakılarak takviyesi yapılmaktadır.
Yeterli ve dengeli beslenen hamilelerde genellikle bu vitamin ve minerallerin haricinde takviye yapılmasına gerek kalmaz. Hamilelik süresince yeterli ve dengeli beslenmeyen, enerji kısıtlaması yapan, vejetaryen gebelerde ve gereksinmenin artmış olduğu durumlarda hekim kontrolünde vitamin ya da mineral desteği yapılmalıdır.
Hamilelikte Omega 3 takviyesi
Uzun zincirli, doymamış yağ asidi çeşidi olan Omega-3 yağ asitlerinin sağlıkla ilişki ve faydaları saymakla bitmez. Kanser, kalp hastalıkları, diyabet, obezite gibi pek çok hastalığın tedavisinde ve önlenmesinde etkin olan omega-3 yağları hamilelikte özellikle bebeğin sağlıklı zihin gelişimi, motor fonksiyonlarında artış, premature doğumların önlenmesi gibi yararları bulunmaktadır. Hamilelik süresince özellike haftada 2-3 kez somon, sardalye, uskumru gibi yağlı balıkların tüketilmesi ile gebelik süresince artan gereksinim karşılanabilir.
Omega-3 yağ asitlerinin takviye olarak kullanımında ise en az 300 mg DHA içeriğine sahip olacak şekilde 650 mg EPA + DHA yağ asidi içeren omega-3 takviyelerinin kullanılması yönündedir. Özellikle kullanılacak takviyelerin ağır metallerden arındırılmış olmasına dikkat edilmelidir.
Doğum sonrası annede demir, kalsiyum eksikliği
Hamilelik süresince yeterli ve dengeli beslenmeyen, yetersiz enerji alan veya emilim bozukluğu olan annelerde doğum sonrasında demir, kalsiyum gibi minerallerin eksikliği söz konusu olabilir. Demir eksikliğini gidermek için kan demir düzeyi ve vücudun demir depolarına bakılarak takviye başlanmalıdır. Buna ilave olarak doğum sonrasında demir eksikliğinin önlenmesi için yumurta, pekmez, çekirdekli üzüm, erik, incir gibi kuru meyveler, kırmızı et, hindi eti ve kurubaklagil tüketimi beslenmede arttırılmalıdır.
Demirden zengin yiyecekleri mutlaka C vitamini yönünden zengin olan sebze ya da meyvelerle birlikte tüketilmelidir. Örneğin, ızgara dana etinin yanında bol limonlu salata tüketebilir, demir takviyenizi kivi, portakal, nar gibi C vitamininden zengin meyvelerle birlikte alabilirsiniz.
Doğumla birlikte annelerde kalsiyum eksikliğine bağlı diş çürümesi, diş kayıpları, kas ve eklem ağrıları, kemik mineral yoğunluklarında azalma olabilir. Kalsiyumdan zengin olan süt, yoğurt, ayran, kefir, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurumeyveler ve pekmez tüketimi ile diyetle birlikte kalsiyum alımı arttırılabilir. Diyetle kalsiyumu yeterli alamayan anneler için ise takviye yapılmalıdır.