Uyku apnesi, solunum sisteminde hava akımının en az 10 saniye süre kesilmesi olarak tanımlanıyor. Bu solunum durması sonucunda hipertansiyondan kalp hastalıklarına, inmeden depresyona kadar birçok sağlık problemleri ortaya çıkabiliyor.
Hamilelik döneminde hormonların artışı, solunum yolunda direnci arttırıyor. Ayrıca kilo artışıyla beraber horlama ve uyku apnesi oluşabiliyor. Bu durum sadece anne adayını değil, bebeği de olumsuz etkileyebiliyor. Yapılan araştırmalar uyku apnesi olan kadınların çocuklarında gelişme geriliği ve erken doğum, normal popülasyona göre daha yüksek bulunduğunu gösteriyor. Uyku apnesi olan hamileler, normal hamilere göre gebelik zehirlenmesi ve hipertansiyon açısından daha çok risk altında. Uyku apnesi tespit edilen hamilelere uygulanan NST’lerde (bebeğin oksijensiz kalma olasılığında kullanılan test) apne periyotları sırasında bebeğin oksijenlenmesinde problem olduğunu ortaya koyan çalışmalar da mevcut. Bu nedenle uyku apnesinin belirtilerinin farkında olmak ve bir uzmana başvurmak önem taşıyor.
Kadınlarda uyku apnesinin belirtileri:
- Uykusuzluk, gün içinde uyuklama, uykudan sık uyanma,
- Depresyon, kronik yorgunluk,
- Sabah baş ağrıları,
- Gece sık idrara gitme,
- Cinsel istekte azalma.
Hamilelerde kilo alımının denetlenmesi, uygun pozisyonda yatma, beslenmenin düzenlenmesi ve burun açıcı spreyler kullanılarak uyku apnesine bağlı şikayetler azaltılmaya çalışılıyor. Apnenin şiddetli olduğu durumlarda ise uzmanlar tarafından üst solunum yolundaki basıncı yenmeye çalışan, hava pompalayan bir cihaz olan CPAP uygulanıyor. Böylelikle gebenin ve dolaysıyla bebeğin oksijensiz kalmaması sağlanıyor.
