Vücudumuz vitamin ve minerallere ihtiyaç duyar. Bu yüzden bol bol sebze ve meyve tüketilmesi önerilir. Hamilelikte ise gelişen bazı durumlara göre dönemlerde ise vitamin ve mineral takviyesi gerekebilir. Bunlardan biri de magnezyumdur.
Magnezyumun faydaları
İnsan vücudundaki bütün organlar, özellikle kalp, kaslar, böbrekler normal fonksiyonları için bu minerale ihtiyaç duyarlar. Erişkin vücutta 25 mg bulunan magnezyumun yüzde 50-60’ı kemik dokusundadır. Yalnızca yüzde 1’i sistemik kan dolaşımında bulunur. Kandaki magnezyum oranı da böbrekler tarafından kontrol edilir.
Magnezyum kemikler ve dişlerin yapısında da bulunur. Enerji üretimine katılan enzimleri aktive eder, kalsiyum, bakır, çinko, potasyum mineralleri ve D vitamininin seviyesini kontrol eder. Kan şekerinin ve kan basıncının kontrolünde de rol alır.
Magnezyum eksikliği belirtileri
Magnezyum eksikliği durumunda iştahsızlık, bulantı, kusma, yorgunluk, halsizlik, ajitasyon, kaygı, uyku bozukluğu, kalp ritminde bozulma, düşük tansiyon, huzursuz bacak sendromu, kas spazmları ve güçsüzlük gibi bulgular söz konusu olabilir.
Magnezyum, kalsiyum ve potasyum metabolizması ile ilişkilidir. Dolayısıyla magnezyum eksikliğinde, kalsiyum ve potasyum kan seviyeleri de etkilenebilir. Hamilelerde genellikle gebeliğin ikinci üç aylık döneminde (2. trimester) bacaklarda uykudan uyandıran kramplar ile bulgu verebilir.
Hangi koşullarda kullanılmalı?
Hamilelikte günlük magnezyum ihtiyacı 350 mg iken emzirme döneminde günde 320-360 mg’dır. Gebelikte magnezyum takviyesi rutin olarak önerilmez. Ancak hassas bağırsak hastalığı (İBS), ülseratif kolon gibi gastrointestinal hastalıklara sahip hamilelerde, diyabet, pankreatit, hipertiroidisi olanlarda, böbrek rahatsızlığı olanlarda magnezyum eksikliği olabilir.
Çok fazla kafein tüketmek, soda içmek, sodyumdan zengin beslenmek ve stres, magnezyum eksikliği için diğer risk faktörlerindendir. Bu tür durumlarda doktor kontrolünde tedavi önerilebilir.
Hamilelikte, erken doğum kasılmalarının durdurulmasında ve preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) adı verilen gebeliğe bağlı yüksek tansiyon ve idrardan protein kaçağı ile karakterize klinik tabloda magnezyum sülfat tedavisi damar yoluyla verilir. Ancak bu tedaviler mutlaka hastanede doktor kontrolünde, yakın gözlem altında yapılmalıdır.
Oral formdaki magnezyumun erken doğumu engellediğine bilimsel veriler yoktur. Gebelikte sıkça karşılaşılan reflü gibi mide problemlerinde antiasit tedavi olarak verilen mide ilaçlarında da magnezyum bulunabilir. Kalp ve böbrek rahatsızlığı olan hamileler, doktoru tarafından verilmedikçe magnezyum kullanmamalıdır.
Fazlası solunumu baskılar
Kan dolaşımındaki magnezyum seviyesi kontrol altındadır. Bu nedenle magnezyum eksikliğinde damar yoluyla verilen spesifik tedaviler haricinde magnezyum desteği toksik düzeylere ulaşmaz.
Magnezyum eksikliği durumunda fetusun veya gebeliğin olumsuz etkilendiğine dair bir kanıt yoktur. Magnezyumun kan seviyesinin artması durumunda ise solunumun baskılanmasına kadar giden bir klinik tablo oluşabilir.
Magnezyum içeren besinler
Sağlıklı beslenen bir birey besin öğelerinden yeteri kadar magnezyum alabilir. Özellikle yeşil yapraklı sebzeler önemli bir kaynaktır. Bunlardan ıspanak günlük magnezyum ihtiyacının yüzde 20’sini karşılayabilir. Taneli bitkiler, tohumlar, ceviz, fındık, badem, kestane gibi sert kabuklu yemişler magnezyumdan zengin gıdalardır.
Mineralli sular da iyi bir magnezyum kaynağı olabilir. Soya sütü, siyah fasulye, işlenmemiş ekmek, avokado, patates, muz, süt ve yoğurt diğer magnezyum kaynaklar arasında sayılabilir.
