Uygulamayı yükle
How to install the app on iOS

Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.

Not: This feature may not be available in some browsers.

Haşimato Nedenleri ve Risk Faktörleri Nelerdir?

Haşimato hastalığı temel nedeni bağışıklık sisteminin yanlış bir algılama ile kendi dokularını yabancı olarak tanımlaması ve o dokulara karşı (tiroid) müdafaa yapmaya çalışmasıdır.

Bunun yanında genetik faktörler ve çevresel etmenler de haşimatonun neden olmasına yol açan durumlardandır. Haşimato hastalığı, sigara içenlerde, hamilelerde ve ailede haşimato olanlarda görülebilir ve bu kişiler risk altındadır.

Haşimato hastalığında riski gruplar şöyle sıralanır:
  • Tip 1 diyabet
  • Vitiligo
  • Çölyak Hastalığı
  • Addison Hastalığı
  • Romatoid artrit
  • Pernisiyöz Anemi
  • Kelebek Hastalığı (Lupus)
  • Anti-TPO pozifliği olanlar
  • Kalp yetmezliği olan kişiler
Haşimato, özellikle kadınlarda daha sık görülmektedir. Östrojen ve genetik yatkınlık risk faktörleri arasındadır. Erkeklerde daha seyrek olmakla beraber, erkeklerdeki tiroid hormon yetmezliği sebeplerinin ilk sıralarındadır.

Haşimato Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Haşimato hastalığında tiroid hormonu üretimindeki düşüş nedeniyle yorgunluk, halsizlik, üşüme, uyku hali, cilt kuruluğu, kabızlık, saç dökülmesi, adet dönemlerinin sancılı olması ve adet düzensizliği ile soğuğa karşı hassasiyet ve kas güçsüzlüğü gibi belirtiler görülür.

Hashimoto (haşimato) hastalığının belirtileri şunlardır:
  • Kilo alma
  • Konsantre olmada zorlanma
  • Guatr varlığı
  • Cilt kuruluğu
  • Depresyon ve sinirli olma gibi ruh hali değişiklikleri
  • Saç dökülmesi
  • Kolay üşüme
  • Göz altlarında ve yüzde şişme
  • Yorgunluk
  • Kramplar
  • Seste değişiklik
  • Kabızlık
  • Adet düzensizliği
  • İştahsızlık
  • Konuşmada yavaşlık ve unutkanlık
  • Nabız sayısında düşme
İleri düzeyde hipotirodi olan hastalarda; akciğer ve kalp zarlarında sıvı toplanması, karpal tünel sendromu, uyku apnesi, göğüslerden süt gelmesi veya bu olmaksızın prolaktin hormonunda yükselme, cinsel istekte azalma ve kan sodyum düşüklükleri de haşimato belirtilerinden sayılır.

Haşimato hastalığında kolesterol düzeyi genelde yüksek olur. Bu nedenle hasta da kalp damar hastalıkları da görülebilir. İlerlemiş haşimato vakalarında kalp zarında(perikardit), akciğerde(plörezi) ve karında su toplaması(asit) görülebilir.

Haşimato Hastalığı Nedir?

Haşimato, çeşitli nedenlerden dolayı tiroid hormonunun daha az salgı yapması durumunda ortaya çıkan otoimmün hastalıktır. Lenfositik tiroidit olarak da adlandırılan haşimato hastalığı 1912 yılında Japon bilim adamı Akira Haşimato tarafından tanımlandığı için bu ismi aldığı bilinir. Bu durum tirod hormon fazlalığına (hipertiroid) yol açabilmekle beraber yıllar içinde tiroid hormon yetmezliğine de neden olabilir.

Haşimato hastalığı durumunda vücut tiroid bezini yok etmek için çok miktarda anti-TPO antikoru ve anti-tiroglobulin antikoru üretir. Bu antikorlar tiroid bezine bağlanarak tirod hücrelerini harap eder. Bu arada tiroid bezine birçok iltihap hücresi birikir. İltihap sonucu tirod hücreleri tahrip olur ve tirod hormonu azalmaya başlar.

Tiroid bezinin küçülmesiyle ortaya hormon yetmezliği çıkar. İlk dönemde hastada ufak bir guatr ve kanda anti-TPO antikor yüksekliği varken TSH, T3 ve T4 hormonları normaldir. Daha sonra zaman içinde hastalık ilerledikçe önce başlangıç halinde tirod yetmezliği, sonra ise tam tirod yetmezliği gelişir.

Harlequin fetüs hastalığı riski kimlerde daha yüksektir?

Bir normal gen ve bir anormal gene sahip bir kişi Harlequin fetüs için taşıyıcı olur, ve semptom göstermez. Ancak her bir ebeveynden anormal geni miras aldığında bu hastalık ortaya çıkar. Taşıyıcı iki ebeveynin her ikisinin de anormal geni geçirme ve bu nedenle etkilenen bir çocuğa sahip olma riski her hamilelikte %25'tir.

Ebeveynler gibi taşıyıcı bir çocuğa sahip olma riski her hamilelikte %50'dir. Bir çocuğun her iki ebeveynden de normal genleri alma şansı %25'tir.

Harlequin fetüsün tedavisi nedir?

Harlequin iktiyozisli bebeklerin yönetimi doğumdan hemen sonra multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Böylece solunum sıkıntısı, dehidratasyon, elektrolit dengesizlikleri, bozulmuş termoregülasyon, sistemik bakteriyel enfeksiyonlar ve beslenme güçlükleri gibi komplikasyonların önüne geçilecektir.

Oral retinoidlerle erken tedavinin de sonuçları iyileştirdiği düşünülmektedir. Ancak bilinen yan etkileri nedeniyle sadece ciddi vakalarda kullanılırlar.

Harlequin tipi iktiyozun kalın, plaka benzeri derisi birkaç hafta içinde yavaş yavaş bölünecek ve soyulacaktır. Bu dönemde enfeksiyonu önlemek için antibiyotik tedavisi gerekebilir. Oral asitretin uygulaması kalın pulların dökülmesini hızlandırabilir. Çoğu bebek yaşamın ilk birkaç haftasında birebir hemşirelik bakımına ihtiyaç duyacaktır.

Kalın plakalar soyulduktan sonra cilt kuru ve kızarık kalır ve büyük ince pullarla kaplanabilir. Cilt semptomları, cilt yumuşatıcı yumuşatıcılar uygulanarak tedavi edilir. Şiddetli iktiyozlu birçok hasta, pürüzlü bir yüzeye sahip özel peeling eldivenleri ile ovalayarak manuel olarak pul pul döker.

Seramidler veya kolesterol, petrolatum veya lanolin içeren nemlendiriciler ve hafif keratolitikler (alfa-hidroksi asitler veya üre içeren ürünler) içeren cilt bariyeri onarım formüllerinin tümü, cildi nemli ve esnek tutmak ve enfeksiyona yol açabilecek çatlama ve çatlakları önlemek için kullanılabilir. Dolaşım bozukluklarını önlemek için parmaklar cilt bantları tarafından daraltılırsa, hasarlı dokunun (debridman) çıkarılması gerekebilir.

Harlequin fetüs nasıl teşhis edilir?

Harlequin iktiyozis, çocuğun fiziksel görünümüne göre doğumda teşhis edilir. ABCA12 genindeki mutasyonlar için fetal DNA test edilerek doğum öncesi testler mümkün olabilir. Bunun yanı sıra bu hastalığın bazı özellikleri ikinci trimester ve sonrasında ultrasonda görülebilir. Bu durum ABCA12 gen mutasyon analizinin prenatal dönemde analiz edilerek erken tanı konulmasına imkan verebilir.

Harlequin fetüsün belirtileri nedir?

Harlequin iktiyozlu bebeklerin derileri kalın cilt pullarıyla kaplıdır. Derideki sıkılık gözlerin ve ağzın etrafını çekerek kırmızı iç astarlarını (mukoza) ortaya çıkarır. Göğüs ve karındaki ciltteki sıkılığın neden olduğu ciddi kısıtlanma bebeğin nefes alması ve yemek yemesini zorlaştırır.

Eller ve ayaklar küçük, şiş ve kısmen bükülmüş olabilir. Kulaklar şekilsiz görünebilir. Bazı durumlarda kalın deri kafaya kaynamış olabilir. Harlequin iktiyozisi ile doğan bebeklerde ayrıca düz bir burun (burun köprüsünün çökmesi), anormal işitme, sık solunum yolu enfeksiyonları ve eklem hareketliliğinde de kısıtlanma görülebilir.

Harlequin fetüs yani palyaço bebek sendromunun nedenleri nelerdir?

Harlequin fetüs, ABCA12 genindeki mutasyonlardan kaynaklanır. ABCA12 geni, cilt hücrelerinin normal gelişimi için gerekli olan bir proteinin yapılmasını sağlar. Bu protein, cildin en dış tabakasındaki (epidermis) yağların (lipidler) ve enzimlerin taşınmasında önemli bir rol oynar. ABCA12 geninin mutasyona uğraması cilt bariyeri bozarak harlequin fetüse neden olur.

Harlequin fetüs nedir?

Harlequin fetüs, cildi etkileyen ciddi bir genetik deri bozukluktur. Bu durumdaki bebekler, vücutlarının çoğunu kaplayan çok sert, kalın bir deri ile dünyaya erken gelirler. Deri, derin çatlaklar ile ayrılmış büyük, elmas şekilli plakalar oluşturur.

Cilt anormallikleri bebeklerin göz kapaklarının, burnun, ağzın ve kulakların şeklini etkiler. Ayrıca bebeklerin kol ve bacakların hareketini sınırlar. Göğsün kısıtlı hareketi, alacalı iktiyozlu bebeklerde solunum güçlüğüne ve solunum yetmezliğine yol açabilir.

Halüsinasyon kimlerde görülür?

Halüsinasyonlar konusunda en çok risk altında olan kişiler şunlardır;
  • Ruh hastalıklarından şizofreni, psikozlar, depresyon, manik eksitasyon ve psikonevrozlarda görülür.
  • Beynin her türlü yıkım ve hastalıklarında olabilir. En sık Parkinson, bunama, menenjit, ve beyin tümörlerinde görülür.
  • Beyni etkileyen toksik durumlarda yani alkol, uyuşturucu madde ve ilaçları kullananlarda görülür.
  • Ateşli hastalıklarda (özellikle çocuklarda ve yaşlılarda), Deliryum denilen büyük ameliyat, metabolizma bozukluklarında görülür.
  • Hassas çocuklarda antihistaminik kullanımında ortaya çıkabilir.
  • Enfeksiyon sonrası koku ve tatları farklı alma görülebilir (sinüzit, Covid-19 gibi)

Halüsinasyon nasıl bir hastalıktır?

Halüsinasyon, dış dünyada var olmayan ancak bireyin duyusal algı sistemleri tarafından gerçekmiş gibi deneyimlenen görsel, işitsel, dokunsal veya diğer duyusal algı yanılsamalarıdır. Psikolojik bir hastalık olan halüsinasyon, genellikle psikiyatrik, nörolojik veya ilaç kullanımına bağlı olarak ortaya çıkar ve bireyin gerçeklik algısında geçici bir bozulmaya neden olabilir.

Halüsinasyonlar neden önemlidir?

Vücudumuzun en değerli organı beyni etkileyen direk ve indirekt tüm ciddi hastalıklarda halüsinasyonlar görülebilir. Acillerde, yoğun bakım ünitelerinde, ameliyat ve travma sonrası dönemde hastalar yakından takip edilmelidir. Beyni direk etkileyen organik ve ruhsal hastalıkların tanılarında, hastalığın ciddiyetini takip etmede, tedaviye yanıtı değerlendirmede halüsinasyonlar önemli bir göstergedir.

Halüsinasyon Nasıl Tedavi Edilir?

Halüsinasyonların görülmesinin altında yatan önemli fiziksel ve psikolojk nedenler vardır. Bu nedenle öncelikle halüsinasyona sebep olan alttaki hastalık araştırılmalıdır. Acil kan biokimyası, travma hikayesi varsa acil müdahale, ruhsal durum muayenesi, nörolojik değerlendirme yapılır. Beynin görüntülenmesi için MRI, elektro fizyolojisi için EEG yapılması gerekir.

Ayrıca hastanın kanında toksik ve uyuşturucu maddelerin var olup olmadığının araştırılması gerekir. Tedavide hastanın kendine ve etrafa zarar vermesi öncelikle engellenerek hasta sakinleştirilip kendisini güvende hissetmesi sağlanır.

Gerekirse hareket etmesini engelleyecek tedaviler uygulanır. Hastaya anti psikotik tedavi uygulanır. Ayrıca halüsinasyonlar görmesine neden olan alttaki hastalıklar da tedavi edilmesi gerekir.

Halüsinasyon Teşhisi Nasıl Konulur?

Kişi, algılarının gerçek olmadığından şüpheleniyorsa vakit kaybetmeden uzman bir psikologtan yardım almalıdır. Kişinin başvurmasıyla birlikte uzman psikolog veya doktor kişiye semptomları hakkında sorular soracak ve öncelikle fiziksel bir muayene yapabilir.

Ayrıca başka bir hastalığının olup olmadığının belirlenmesi adına ek testler arasında kan tahliliyle birlikte nörolojik inceleme için beyin taraması da yer alabilir.

Kişinin psikolojik durumuna göre terapi zamanla işe yarayabilir ancak ciddi vakalarda ilaç kullanımı da önerilebilir.

Halüsinasyon Belirtileri Nelerdir?

Halüsinasyonlar gören kişi olmayan şeyleri görüp, işittiği veya hissettiği için tuhaf davranışlar sergiler. Korku ve endişe içinde olabilir. Serumu çıkarmak, yataktan fırlamak, koşmak, kaçmak, saklanmak, saldırmak, bağırmak şeklinde tepkiler verebilir. Boşlukta önemli bir şey varmış gibi bakıp izlemeye, kendi kendine konuşuyor gibi cevap vermeye- tartışmaya başlayabilir.

Çarşafı silkeleme, cildini tırmalama davranışları dokunsal halüsinasyonlarda görülür. Hasta tüm bu algılarının gerçek olduğunu düşünür, anlatılsa dinlemez, inandırılamaz. Gerçek olduğuna inandığı için yoğun endişe, korku, öfke ve şaşkınlık içinde olabilir.

Halüsinasyon Nelerle Karıştırılabilir?

İllüzyon(yanılsama): Gerçek nesnenin duyular üzerindeki izleniminin yanlış değerlendirilmesidir. Kapı sesini silah sesi sanma, ip parçasını yılan gibi görme, asılı paltoyu hayalet sanma gibi durumlardır. Yiyecekleri farklı tatlarda almadır.

Hipnojenik halüsinasyonlar: Uykuya dalmak üzereyken ortaya çıkan görüntüler, düşme hissi, sıçrama ve dokunsal hislerdir. Bu duygular gelip geçicidir ve sağlıklı kişilerde de olabilir.

Hipnopompik halüsinasyonlar: Uykudan uyanırken ortaya çıkan halüsinasyonlardır.

Flashback-geçmişe dönüş sahneleri: Ciddi travmatik yaşantıları olan kişiler, hiç ummadıkları anda birden travma anını tekrar yaşıyormuş gibi görüntüler, sesler duymaya başlar. Silah sesi, üstüne atlayan biri, yerin sallandığı hissi, karşıdakinin yaralanıp kan akması gibi…

Disosiyatif ataklar: Travma sonrası stres bozukluklarında, kendini bedeninin dışında görme, gerçeği olduğundan farklı algılama durumunda ortaya çıkabilir.

Hayali oyun-hayali arkadaş: Çocuklar oyun oynarken bazen oyuna kaptırıp gerçekten tarif ettikleri, gördüklerinden emin oldukları arkadaşlar, yaratıklar, hayvanlar tanımlarlar. Karşılarındaki görüntüyle gerçekmiş gibi konuşup, hareket ederler.

Opsesif kompulsif bozukluk: Çocuklar sıklıkla akıllarına gelen takıntılı düşünceleri “içimdeki ses söylüyor” diyerek anlatırlar. “içimdeki ses 3 kere elimi yıkamazsam kötü şeyler olacak diyor”. Aslında ses değil bir his ve düşünce olduğu konuşunca ifade edebilirler.

Yalancı halüsinasyon: Kişi dikkat çekmek, eğlenmek ya da gerçeği çarpıtmak için halüsinasyonu varmış gibi davranır. Kendisiyle konuşan cinler, kendisini korkutan bir hayalet, melekler tarif edebilirler.

Bir yakınını kaybeden kişilerin yas döneminde görülebilir. Ölümünü kabul etmede zorluk söz konusudur. Aslında kişi gördüğünün gerçek olmadığını bilir.

Epileptik nöbetlerde: Koku, tat, renkli şekiller bazen sesler gibi olmayan uyaranları hissetmede görülebilir.

Uyuşturucu, halüsinasyon yapan madde kullanımı: Sihirli mantarlar, alkol, madde ilaç kullanımı durumlarında görülür.

Halüsinasyon Neden Olur?

Halüsinasyonlara psikolojik, nörolojik, biyokimyasal, metabolik rahatsızlıklar neden olur.

Halüsinasyonun psikolojik nedenleri:

  • Şizofreni, Bipolar Bozukluk, depresyon, kısa psikotik ataklar
  • Demans
  • Deliryum
  • Madde kullanımı
  • İlaç kullanımı
  • Uyku eksikliği
  • İntoksiyonlar

Halüsinasyonun fiziksel nedenleri:

  • Çocuklarda ve yaşlılarda yüksek ateş
  • Migren
  • İleri yaştaki sosyal izolasyon
  • Nöbetler
  • Sağırlık
  • Körlük veya görme sorunları
  • Epilepsi
  • AIDS (evre 3)
  • Beyin kanseri
  • Böbrek veya karaciğer yetmezliği gibi ölümcül hastalıklar

Halüsinasyon Türleri Nelerdir?

Halüsinasyonlar çeşitli rahatsızlıklardan kaynaklanır. Hastanın halüsinasyon görmesine neden olan rahatsızlıklarda yani hangi duyu organı ön planda uyarıldıysa o tür isimle adlandırılır. Halüsinasyon türleri şunlardır;

Görsel halüsinasyonlar: Beynin organik hastalıklarında daha sık görülen bir halüsinasyon türüdür. Hastanın var olmayan nesneleri görmesidir. Geometrik şekiller, parlak ışıklar; migren ve epilepsi, Parkinson, Alzheimer (bunama), beyin tümörlerinde sık görsel halüsinasyon görülür. Şizofreni ilerledikçe görsel halüsinasyonların şiddeti daha fazla artar. İnsanlar, hayvanlar, yaratıklar her şey halüsinasyonlar görülebilir.

İşitsel halüsinasyonlar: Halüsinasyon tipleri arasına en sık görülen ve hastada önemli rahatsızlara neden olan, olmayan seslerin duyulmasıdır. Psikolojik hastalıklarda psikoz, şizofreni ve psikonevrozlarda daha sık görülür. Kişi genelde kendisine emir veren, hakaret eden, kızan, suçlayan sesler duyar. Bazen sesler ve görüntüler beraber olabilir. Sanki düşünceleri yayılıyor, başkaları zorla beynine düşünceler yerleştiriyor gibi algılar da hissedebilir.

Dokunsal halüsinasyonları: Hasta vücudunda örümcek, karınca gibi böceklerin gezdiğini, organlarının hareket ettiğini veya gerçekte olmayan dokunuşları algıladığı halüsinasyon türüdür. Madde yoksunluğu veya uyuşturucu madde kullanımı olan kişilerde daha sık görülür. Beynin ruhsal ve organik tüm hastalıklarında da görülebilir.

Koku halüsinasyonları: Hastanın kendi vücudunda ya da çevresinde var olmayan çürük, yanık, dışkı kokusunu alması türüdür. Beyin tümörlerinde, travmatik yaşantıların eşlik ettiği ruhsal hastalıklarda daha sık görülür. Soğuk algınlığı, zehirlenmeler, iltihaplı sinüslerde koku halüsinasyonlarına sebep olabilir

Tat halüsinasyonları: hastanın yediği ya da içtiği şeylerden var olmayan faklı tatları alması durumudur. Metalik tat veya alkollü tat alınabilir.

İç organlar: Midenin şiştiği, içinin sıkıldığı, içinde bir yılan gezdiği gibi hislerle tarif edilen halüsinasyon türüdür.

Halüsinasyon Nedir?

Halüsinasyonlar, gerçek gibi görünen ancak kişinin kendi zihni tarafından oluşturulduğu için sadece kendisinin duyabileceği, görebileceği, koklayabileceği, dokunabileceği gerçek olmayan duyuların algılanmasıdır. Halüsinasyon beş duyuyu da etkileyebilirler. Bazı akıl hastalıkları, ilaçların yan etkileri, epilepsi, veya alkol kullanım bozukluğu gibi fiziksel ya da psikolojik hastalıklar neden olabilir.

Güvercin Göğsü Tedavisi Nedir?

Güvercin göğsü tedavisi hastalığın seviyesine bakılarak uzman doktorun karar vermesi gereken bir durumdur. Güvercin göğsü tedavisi her yaştan kişiye uygulanabilmektedir. Güvercin göğsü tedavisinde şu yöntemlerden yararlanılır:

Ortez (Korse) tedavisi

Ortez tedavisi olarak da bilinen korse; göğüs kemiğinin dışarı doğru olan kısmına önden baskı uygulanması ile düzeltilmesi işlemidir. Özellikle çocuk ve ergenlik döneminde iyi sonuç almak mümkündür. Günde en az 8 saat takılması önerilen korse güvercin göğsü hastalığında en çok tercih edilen yöntemlerden biridir.

Abramson ameliyatı

Abramson ameliyatı, özellikle güvercin göğsü hastalığından kaynaklı olarak ortaya çıkan deformitelerde tercih edilen minimal invaziv (kapalı) tekniktir. Genel anestezi altında uygulanan bu ameliyat türünde hedef göğüs duvarının normal pozisyonuna getirilmesidir.

Bunların yanında göğüs kafesinin sertliği çok yüksek olan ileri yaş hastalarda ortez tedavisi ve Abramson ameliyatlarında sonuç alınamayacağı için Ravitch (açık cerrahi) ameliyatından da yararlanılabilmektedir.

Güvercin Göğsü Teşhisi Nasıl Konulur?

Güvercin göğsü, en önemli ve bazen tek belirtisi göğüs kemiğinin dışarı doğru itilmesinden dolayı oluşan şekil bozukluğudur. Göğüs röntgeni çekilmesi istenerek kişinin göğüs kemikleri incelenmektedir.

Daha ciddi ve ileri vakalarda ise bilgisayarlı tomografi ya da manyetik rezonans görüntüleme (MR) istenerek ameliyat durumu olup olmadığına bakılmaktadır. Fiziki muayene ve görüntüleme tetkikleri sonucunda güvercin göğsü teşhisi konulabilmektedir.

Filtrele

Geri