Pahalı maden

Pahalı maden

Sual: Kol saatlerinin camlarını çizilmeye karşı dayanıklı olması için safir'den, kasasını da dayanıklı olması için titanyum'dan yapıyorlar. Bu iki metal de altın kadar pahalıdır. Bu saatleri kullanmak haram değil midir?

CEVAP
Hiç mahzuru yoktur. Platin de pahalıdır. Altının haram olması pahalı olduğu için değildir. Gümüş çok ucuz olmasına rağmen gümüş kaşık, gümüş bıçak da caiz değildir. Demir çok ucuzdur, demirden yüzük caiz değildir. Bir şeyin haram veya helal olması, dinimizin bildirmesi ile anlaşılır. Kendi kendimize mukayese ederek, o haram ise, bunda da aynı durum var, öyleyse bu da haram dememiz asla caiz olmaz.

Şık ve güzel giyinmek

Şık ve güzel giyinmek

Sual: Zenginin eski elbise giymesi uygun mudur?

CEVAP
Resulullah efendimiz, eski elbiseli birine, (Malın yok mu?) diye sordu. O zat, malının çok olduğunu söyleyince, ona şöyle buyurdu:
(Allahü teâlâ bir mal verince, bu nimetin eseri üzerinde görülsün.) [Nesai]

İki hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Allahü teâlâ bir kuluna nimet verdiğinde, o nimetin eserinin o kulun üzerinde görülmesini sever.) [Taberani]

(Güzel giyinin ki, Allahü teâlânın size verdiği nimetlerin eseri görülsün!) [Taberani]

Cemal ile ziynet farklıdır. Cemal, çirkinliği gidermek, vakar sahibi olmak ve şükretmek için, nimeti göstermek demektir. Allahü teâlâ cemal sahibi olmayı övmektedir. Cemal için temiz, güzel giyinmek mubahtır. Kibir, gösteriş için giyinmek haram olur. Makam ve mevki sahiplerinin, zenginlerin, mesela genel müdürlerin, patronların, fabrikatörlerin, içinde bulundukları durumlarına göre, çok iyi giyinmeleri gerekir.

Hazret-i Ömer, (İki çeşit elbiseniz olsun, biri şık, diğeri de mütevazı. Elbisenin şık, temiz olması, insanın şerefinin icabıdır) buyurdu. İbni Ömer hazretleri de, (Nasıl elbise giyineyim?) diye soran birine, (Aşağı kimselerin alayına, kültürlü kimselerin de, seni ayıplamasına sebep olmayacak bir elbise giy!) buyuruyor. İmam-ı azam hazretleri, 400 altın değerinde çok kıymetli elbise giyerdi. Talebelerine güzel giyinmelerini emrederdi. İmam-ı azam, (Hazret-i Ömer’in yamalı hırka giymesi, Emir-ül-müminin olduğu içindi. Güzel giyinseydi, memurları da güzel giyinirler, fakirleri, milletten zulümle mal alırlardı) buyurdu. Hazret-i Talha çok zengindi. Şık giyinir, süslü gezerdi. Yüzüğünde çok kıymetli yakut taşı vardı.

Hikmet ehli, (Öyle bir elbise giy ki, sen ona değil, o sana hizmet etsin!) buyuruyor. İnsanlara vaaz ve nasihat edecek kimselerin yeni, temiz elbise giyerek kendilerine cemal vermeleri, ibadet olur. Hürmet edilmezlerse, sözleri dinlenmez. Çünkü cahiller, insanın zahirine [dışına, görünüşüne] bakar. İlminden anlamazlar. Süs ve gösteriş için giyinmekse, haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Süsten kaçınmak, imandandır.) [İbni Mace]

(Süs ve gösteriş için giydiği elbiseyi üstünden çıkarmadığı müddetçe, Allahü teâlâ ona rahmet etmez.) [Taberani]

(Allahü teâlâ, mütevazı elbise giyineni sever.) [Beyheki]

(Kibir ve gösteriş için, şöhret sahibi kimselerin giydiği elbiseyi giyineni, Allahü teâlâ, o elbiseleri ile birlikte ateşe atar.) [Ruzeyn] Demek ki, süs ve gösteriş için elbise giyinmek, haramdır.

Makam, mevki sahibi olmayan, sabit gelirli kimselerin, zenginleri veya makam sahiplerini yahut haddini bilmeyen komşularını örnek alarak gösterişe kaçmaları, evlerini çeşitli eşyalarla süslemeleri doğru değildir.

Havanı yok sarımsak ezmeye,
Taksi ile gider hep gezmeye.

Sarı ve kırmızı
Sual:
Erkeklerin sarı ve kırmızı renkte kıyafet giymesi günah olur mu?
CEVAP
Hayır, günah değildir. Bir kavle göre tenzihen mekruh olduğu bildirilmiştir.

Eski elbise giymek
Sual:
Kitaplarda eski elbise giymek övülürken, niye yeni ve iyi elbise giyilmektedir?
CEVAP
Eski ve yeni elbise giymek, niyete göre iyi veya kötü olur. Mubah olan işlerde niyet önemlidir. Niyet iyi olursa sevab, kötü olursa günah olur, fakat haramlar, iyi niyetle de işlense haram olmaktan çıkmaz. Süs ve gösteriş için yeni ve şık elbise giyinmek haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Süsten kaçınmak imandandır.) [İbni Mace]

(Allahü teâlâ mütevazı elbise giyineni sever.) [Beyheki]

(Süs ve gösteriş için giyen, o elbiseyi çıkartıncaya kadar, Allahü teâlânın rahmetinden uzak olur.) [Taberani]

(Kibir ve gösteriş için meşhurların giydiği elbiseyi giyineni, Allahü teâlâ, o elbiseleriyle birlikte ateşe atar.) [Ruzeyn]

(Güzel elbiseye gücü yeterken, giymeyene Allahü teâlâ Cennet elbiseleri giydirir. Şöhret için elbise giyenlere de Kıyamette zillet elbisesi giydirir.) [Şir’a şerhi]

Makam, mevki sahibi olmayan, sabit gelirli kimselerin, zenginleri veya makam sahiplerini yahut meşhurları örnek alarak gösterişe kaçmaları, evlerini çeşitli eşyalarla süslemeleri doğru değildir.

Övünmek için, fakirlere karşı büyüklenmek ve onları hakir, aşağı görmek için giyinmek ve bir de kendisini zühd ve takva sahibi göstermek için eski ve kötü elbise giyinmek, şöhret için giyinmek gibi uygun değildir. Gücü yetenin pahalı kumaştan güzel elbise giymesi caizdir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Allahü teâlâ sana bir mal verince, bu nimetin eseri senin üzerinde görülsün.) [Nesai]

(Güzel giyinin ki, Allahü teâlânın size verdiği nimetlerin eseri görülsün!) [Taberani]

Cemal ile ziyneti birbirine karıştırmamalı! Cemal, çirkinliği gidermek, vakar sahibi olmak ve şükretmek için nimeti göstermek demektir. Allahü teâlâ cemal sahibi olmayı övmektedir. Cemal için temiz, güzel giyinmek mubahtır. Kibir, gösteriş için giyinmek haram olur. (Bahr-ür-raık)

Makam ve mevki sahiplerinin, zenginlerin, mesela müdürlerin, patronların, fabrikatörlerin, içinde bulundukları durumlarına göre, çok iyi giyinmeleri gerekir. Allahü teâlânın huzuruna çıkıldığı zaman buna daha çok dikkat etmeli! (Her namaz kılarken, ziynetli [kıymetli, yeni, temiz, sevilen, güzel] elbiselerinizi giyin!) mealindeki âyet-i kerimeyle (Güzel koku gamı, güzel, temiz elbise kederi azaltır) mealindeki hadis-i şerife uymaya çalışmalı, eski de olsa temiz elbise giymeli! (Edeb-üd-dünya, Bostan, M. Rabbani)

Hazret-i Ömer, (İki çeşit elbiseniz olsun, biri şık, diğeri de mütevazı. Elbisenin şık, temiz olması, insanın şerefinin icabıdır) buyurdu. İbni Ömer hazretleri de, (Nasıl elbise giyineyim?) diye soran birine, (Aşağı kimselerin alayına, kültürlü kimselerin de, seni ayıplamasına sebep olmayacak bir elbise giy!) buyuruyor. İmam-ı a’zam, (Hazret-i Ömer’in yamalı hırka giymesi, Emir-ül-müminin olduğu içindi. Güzel giyinseydi, memurları da güzel giyinirler, fakirleri, milletten zulümle mal alırlardı) buyurdu. Hazret-i Talha çok zengindi. Şık giyinir, süslü gezerdi. Yüzüğünde çok kıymetli yakut taşı vardı.

Hikmet ehli, (Öyle bir elbise giy ki, sen ona değil, o sana hizmet etsin!) buyuruyor. İnsanlara vaaz ve nasihat edecek kimselerin yeni, temiz elbise giyerek kendilerine cemal vermeleri, ibadet olur. Hürmet edilmezlerse, sözleri dinlenmez. Çünkü cahiller, insanın zahirine [dışına, görünüşüne] bakar. İlminden anlamazlar.

İmam-ı a’zam hazretleri, (Cahillerin hakaret etmemeleri ve düşmanlara azametli, kuvvetli görünmek için, âlimlerin, âmirlerin elbiselerinin ve binalarının gösterişli olması lazımdır) buyuruyor.

İmam-ı a’zam hazretleri, talebelerine, güzel giyinmelerini emrederdi. Kendisi de, her derse gelirken, değişik, yeni elbise giyerek gelirdi. Bir cübbesi 400 altın kıymetindeydi. İmam-ı Muhammed, kıymetli kıyafetler giyerdi. Resulullah efendimiz de, bin dirhem gümüş kıymetinde Yemen kumaşından cübbe giyerdi. (Dürr-ül-muhtar, Tahtavi)

Güzel ve temiz giyinmek
Sual: Yeni, güzel, pahalı elbise giymenin, dinimiz açısından bir mahzuru var mıdır?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak Bahr-ür-râıkda deniyor ki:
“Erkeğin tedavi için sürme çekmesi caizdir. Ziynet için çekmesi caiz değildir. 'Cemal' ve 'ziynet' kelimelerini birbirleri ile karıştırmamalıdır. Cemal, çirkinliği gidermek, vakar sahibi olmak ve şükretmek için, nimeti göstermek demektir. Gösteriş, övünmek için, nimeti göstermek, cemal olmaz, kibir olur. Nefsin zayıf, azgın olduğunu gösterir. Cemal ise, nefsin terbiye edilmiş, olgun olduğunu gösterir. (Allahü teâlâ cemildir. Cemal sahiplerini sever) hadis-i şerifi, cemal sahibi olmayı övmektedir. Cemal için yapılan bir şey, ziynete de sebep olursa, zarar vermez. Cemal için, temiz, güzel giyinmek mubahtır. Kibir için giyinmek ise, haramdır. Böyle giyinince, hâlinde, başkalarına karşı davranışında bir değişiklik olması, kibir alameti olur.”

Cemal, çirkinliğe, başkalarının iğrenmelerine, hakaret etmelerine sebep olacak şeyleri yapmamak, bunları izale etmektir. Ziynet, başkalarını imrendirecek, onlara üstünlük sağlayacak, övünecek şeyleri yapmaktır. Cemal için, bulunduğu yerde âdet olan şeylerden, haram olmayan en iyilerini kullanmalıdır.

Erkeklerin ipek elbise giymeleri haramdır. Elbisede ve başlıkta dört parmak genişliğinde ipek veya altın şeritlerin bulunması caizdir. Şeritler uzun ve sayıları çok olabilir. Dürr-ül-muhtâr ve bunun Tahtâvî ve İbni Âbidîn hâşiyelerinde deniyor ki:
“Tecemmül etmek, yani en güzel elbise giymek müstehabtır. Helal şeylerle zinetlenmek mubahtır. İmâm-ı a'zam Ebu Hanife hazretleri dörtyüz altın kıymetinde cübbe giyerdi. Talebelerine güzel giyinmelerini emir ederdi. İmam-ı Muhammed hazretleri nefis elbise giyerdi. İmam-ı a'zam buyurdu ki, hazret-i Ömer’in yamalı hırka giymesi, Emîr-ül-mü'minîn olduğu içindi. Güzel giyinseydi, memurları da güzel giyinirler, fakirleri, milletten zulüm ile mal alırlardı. Resulullah efendimiz bin dirhem gümüş kıymetinde cübbe giyerdi.”

Büyüklere haram olan şeyleri, çocuğuna yaptıran kimse, haram işlemiş olur.

Nimeti göstermek için giyinmek
Sual: Giyecekler konusunda, bir Müslümanın dikkat edeceği temel hususlar nelerdir?

Cevap:
Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde buyuruluyor ki:
“Avret yerini örtecek ve soğuktan, sıcaktan korunacak kadar giyinmek farzdır. Pamuk, keten ve yün kumaş iyidir. Orta hâlli giyinmeli, şöhretten sakınmalıdır. Nimeti göstermek için iyi ve kıymetli giyinmek müstehabtır. Bayramlarda, topluluklarda, güzel, süslü giyinmek mubahtır. Her zaman böyle giyinmek iyi değildir.

Övünmek, gösteriş için giyinmek mekruhtur. Beyaz ve siyah giyinmek müstehabtır. Resulullah efendimizin elbisesi, gömleği beyaz pamuk bezdendi. Mekke’yi fetheylediği gün, mübarek başlığının ve paltosunun siyah olduğu, Mecma'ul-enhürde de yazılıdır. Yeşil giyinmek sünnettir. Domuzdan başka yırtıcı hayvan leşlerinin postları, derileri dabağlanınca temiz olur.

Besmele ile öldürülenlerin postları ve derileri temizdir. Derileri üzerinde namaz kılınır. Bunlarla yapılan elbiseleri, kürkleri ve kürklü paltoları, başlıkları giymek erkeklere caizdir. Kadınların erkekler gibi giyinmeleri, erkek işleri yapmaları caiz değildir. Namaz dışında, pis elbise giymek mekruhtur.”

Sual: Erkeklerin, kadınlar gibi her renkte elbise giymelerinin, dinimiz açısından bir mahzuru var mıdır?

Cevap:
Erkeklerin de her renk elbise giymeleri caiz ise de, kırmızı, sarı elbise giymeleri tenzihen mekruh denildi. Başlık ve takkenin kırmızı ve sarı renklerde dahi mekruh olmadığı söz birliği ile bildirildi. Resulullah efendimizin ayakkabısının siyah olduğu, Şir'at-ül-islâm şerhinde yazılıdır.

Ağaç dikmenin önemi

Ağaç dikmenin önemi

Sual: Dinimizde ağaç dikmenin önemi nedir?

CEVAP
Meyveli, meyvesiz ağaçların ve ormanların insanlara olan faydaları sayılamayacak kadar çoktur. İnsanlığa böyle bir hizmet etmenin dinimizdeki önemi büyüktür. Bu hususta bildirilen hadis-i şeriflerden bazıları şöyle:
(Dikilen ağaçtan alınacak meyve sayısı kadar dikene sevap verilir.) [İ.Ahmed]

(Bir kimse, bir ağaç diker, ağaç meyve verene kadar onu koruyup bakarsa, bu ağaçtan
dökülen her meyve, Allah indinde, o kimse için, bir sadaka olur.) [İ.Ahmed]

(Bir ağaçtan, insanlar, hayvanlar veya kuşlar istifade ederse, o ağacı diken için bir sadaka olur.)
[Buharî]

(Bir ağaçtan yenilen veya çalınan şeyler, o ağacı diken için sadaka olur.)
[Müslim]

(Şu yedi şeyi yapan, öldükten sonra da devamlı sevap kazanır:
1-
[Dine uygun] ilmi bir eser yazan,
2- Bir çeşme yapan,
3- Bir su kuyusu açan,
4- Bir hurma ağacı diken,
5- Bir mescid bina eden,
6- Bir Mushaf yazan,
7- Öldükten sonra kendisine dua edecek salih bir evlat yetiştiren.)
[Beyheki]

Dikilen bir ağacın gölgesinden de istifade edilse, ağacı diken için sevap vardır. O ağaçtan ne kadar istifade edilirse, sevabı da o kadar çok olur. (El-Envar)

Yaş kesmek
Sual:
Yeşil bir şeyi kopartmak günahmış, (Yaş kesen, baş keser) diyorlar. Yeşil otu veya yeşil bir yaprağı koparmak da günah mıdır?
CEVAP
Günah değildir. Fidanları, genç ağaçları bir ihtiyaç olmadan kesmenin uygun olmadığını belirtmek için öyle denmiştir.

Haram ve iyi niyet

Haram ve iyi niyet

Sual: Şir’at-ül-İslam kitabının şerhinde, (Kadın kocası için koku sürünür de, sokağa çıkarken, başka erkeklere kokusunu duyurmak niyeti olmasa günah olmaz) deniyor. Sokağa koku sürünerek çıkmak haram değil mi? İyi niyetle haram, helal hale gelir mi?

CEVAP
Şir’at-ül-İslam şerhi, kıymetli bir kitapsa da böyle hataları da vardır.

Seadet-i Ebediyye’de de, (Şir’at-ül-İslam kitabını şerh eden, Yakub bin Seyyid Ali’nin [rahmetullahi aleyh], dua faslına yaptığı ilâvelerde, “Dualardan sonra, Sübhâne rabbinâ demek, Sübhâne rabbike demekten daha yerinde olur; çünkü maksat, âyet okumak değil, dua ve senâdır” demesi yanlıştır. Kur’an-ı kerimdeki duaları okurken değiştirmek, Kur’an-ı kerimi değiştirmek olur) denilerek, doğrusu bildirilmektedir.

İslam Ahlakı kitabında ise, (Şir’at-ül-İslam) kitabından sadece, (Kadının koku sürünerek, ziynetlerini göstererek sokağa çıkması haramdır) kısmı alınmış, bildirdiğiniz kısım alınmamış.

Nikâhta, boşamakta, boşamaktan vazgeçmekte, köle azadında, adakta, alışverişte, hediyede söz geçerli olup niyet geçersiz olduğu gibi, haram işlemekte de, iyi niyet geçersizdir. (Ameller niyete göredir) hadis-i şerifi, taat ve mubahlara niyete göre sevab verileceğini bildirmektedir. Günahlar, iyi niyetle de işlense, günah olmaktan çıkmaz. Bir kadın sokağa çıkarken iyi niyetlerle koku sürünse, kolye, bilezik gibi ziynetlerini gösterse haram işlemiş olur. İyi niyeti onu kurtarmaz. Ben kolyeyi kocam için takmıştım, kokuyu kocam için sürünmüştüm demesi günahtan kurtarmaz.

Kadınların sokağa çıkarken koku sürünmeleri haramdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bir kadın koku sürünüp dışarı çıkar ve kokusunu duyurmak için bir topluluğun yanından geçerse, ona bakana da, kendisine de zina günahı [göz zinası] yüklenir.) [Nesai]

(Her göz zina edebilir. Koku sürünüp sokağa çıkan kadın da zaniyedir.) [Tirmizi] (Göz zinası işlemiş olur.)

(Kadın sokağa çıkarken koku sürünmesin.) [Müslim]

(Koku sürünen kadın, sokağa çıkarken, cünüplükten yıkanır gibi yıkansın!) [Nesai]

Sual: İnsanların, arkadaşların gönlünü almak, kalplerini kırmamak için günah işlenebilir mi?

Cevap:
Arkadaşlarının gönlünü hoş etmeyi niyet ederek, içmediği hâlde içki sofrasına oturmak ve (Amel niyete göre değerlenir) hadis-i şerifini söylemek, doğru değildir. Çünkü niyet, ibadetlere ve mubah işlere tesir eder. Haramlar, günahlar, iyi niyetle caiz olmaz. Kahramanlık göstermek veya para kazanmak için savaşan kimse, cihat sevabı kazanmaz. Mubahlar iyi niyetle yapılınca, hayır olup sevap kazanılır.

Fakat, mümin kardeşinin gönlünü hoş etmek niyeti ile haram işlemek caiz olmaz ve (Mümini sevindireni, Allahü teâlâ sevindirir) hadis-i şerifine uyulmuş olmaz. Ancak zaruret ve fitne uyandırmamak için, içmemek şartı ile içki sofrasına oturabilir ise de, önceden bundan sakınmak lazımdır.

Emojiler hakkında

Emojiler hakkında

Sual: WhatsApp’ta kullanılan Emoji veya Smiley denilen işaretler için, bir arkadaşımın gönderdiği şu mesaj uygun mudur?

Bunlar Yahudilerin ve Hristiyanların kullandığı sembollerdir:

Açıklama: cid:image001.jpg@01D105D8.C65B44C0

Sakın bunları kullanmayın. Çünkü, (Hangi grubun geleneğini, âdetlerini çoğaltır yayarsanız onlardan olursunuz) hadis-i şerifinde bildirilen tehlikeye maruz kalırsınız. Her yaptığımıza, her yediğimize, her giydiğimizin üzerindeki desenlere dikkat edelim. Onlar bizim dikkatsizliğimizle besleniyorlar. Siz de bu mesajı başkalarına gönderin.

CEVAP
Hayır, bu mesajı göndermek uygun değildir. Ayrıca hadis-i şerifi de değiştirmişler. Doğrusu, (Bir kavme benzeyen onlardan olur) buyuruluyor. Buradaki benzemek, ibadetlerde benzemektir. Kılık kıyafetle, âdetlerle ilgili şeylerde benzemek günah değildir. Smiley veya kızgınlık işareti kullanmak günah değildir. Çirkin olmayan âdetlerde kâfirlere benzemek günah olmaz. İbadette kâfirlere benzemek bazı yerlerde mekruh, bazı yerlerde haram, bazı yerlerde küfür olur. Mesela haç, zünnar takan kâfir olur. Fakat kâfir gömleği giymek, saç uzatmak, kâfirlerin kullandıkları kaşıkları, çatalları, tabakları kullanmak, smiley işareti kullanmak günah olmaz. Çünkü bunlar âdettir. Demek ki, onların kullandığı her şeye haram veya küfür demek yanlıştır. O işaretlerin içinde haç veya kilise işareti de var. Böyle dîni sembolleri mecbur kalmadıkça kullanmak, elbette uygun olmaz. Mecbur olunca, bunlar da kullanılabilir.

Bu ve benzeri mesajları ona buna göndermek birçok yanlışlara ve fitnelere sebep olur. Emr-i maruf yapmak çok hassas iştir, bu işle görevli ve yetkili kişiler yapar. Diğerlerinin görevi, sadece doğru kitapları vermek ve başka hiçbir şeye karışmamaktır.

Neleri kullanabiliriz ile ilgili çeşitli sual ve cevaplar

Neleri kullanabiliriz ile ilgili çeşitli sual ve cevaplar

Sual: Bıçağı ve makası elden ele vermek uğursuzluğa sebep olur mu?

CEVAP
Elden ele vermenin bir mahzuru olmaz. Dinimizde uğursuzluk yoktur. Bıçak, alanın elini kesmesin diye, yere veya masaya konabilir. Başka bir hikmeti yoktur.

Sual: Yönetici durumundayım. Villada oturuyor, çeşitli elbiseler giyiniyorum. (Süsten kaçınmak imandandır) hadisi-i şerifini görünce korktum. Hep aynı elbiseyi mi giyineyim, villadan çıkıp basit bir evde mi oturayım?
CEVAP
O hadis-i şerif, gösteriş için öyle giyinmenin zararını bildiriyor. İhtiyaç için süslü giyinmekte ve villada oturmakta mahzur yoktur. Hatta imkanı olanın böyle yapması gerekir.

İmam-ı a’zam hazretleri buyuruyor ki:
Cahillerin hakaret etmemeleri ve düşmanlara azametli, kuvvetli görünmek için, âlimlerin, âmirlerin elbiselerinin ve binalarının gösterişli olması lazımdır.

Hikmet ehli de buyuruyor ki:
(Öyle bir elbise giy ki, sen ona değil, o sana hizmet etsin!)

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Güzel giyinin ki, Allahü teâlânın size verdiği nimetlerin eseri görülsün!) [Taberani]

(Allahü teâlâ bir kuluna nimet verdiğinde, o nimetin eserinin o kulun üzerinde görülmesini sever.) [Taberani]

(Allahü teâlânın verdiği nimetin eseri üzerinde görülmelidir.) [Nesai]

Sual: Arkadaşla ceketleri birkaç günlüğüne değişmek mekruh mu?
CEVAP
Evet.

Tırnakları gömmek
Sual:
Kesilen tırnakları ne yapmalıdır?
CEVAP
Toprağa gömmek sünnettir. Basılmayan bir yere, kabir üzerine veya denize de atılabilir. Biriktirilip herhangi bir yere gömülebilir.

Sual: Kadın tırnak ve saçını gömmek zorsa, yakmak caiz mi?
CEVAP
Biriktirip gömme imkanı varken, yakmak caiz olmaz.

Sual: Dini levhayı alkolle, kolonya ile silmek caiz mi?
CEVAP
Sabunlu su ile silinir. Buna imkan yoksa, caizdir.

Sual: Gıda paketlerinin veya deterjanların içinde bardak, tava gibi şeyler çıkıyor. Bazılarının içinden bir kağıt çıkıyor. "Bu kağıdı getirene şu hediye verilecektir" deniyor. Paket içinden çıkan malı ve kağıdı götürüp verilecek şeyi almak günah olur mu?
CEVAP
Hayır günah olmaz. (Redd-ül Muhtar)

Sual:
Âdetli hazır petleri yıkamadan atmanın bir mahzuru var mıdır?
CEVAP
Mahzuru yoktur.

Sual: Yatak odasına dini levha asmak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Düğmeleri, küflenmemesi için altın suyuna batırmak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Hastaya veya misafirliğe giderken çiçek götürmek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Şifa âyetlerini muska yaparak üzerimizde taşımak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Talebeye öğretmek için Kâbe maketi yapmak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Hacıların getirdiği içi âyet yazılı tastan yiyip içmek caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Cami resmi bulunan kağıtla kitap kaplamak caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Zurna çalmak caiz mi?
CEVAP
Hayır. Savaşta caizdir.

Sual: Kabrin üstüne çiçek dikmekte mahzur var mıdır?
CEVAP
Mezar üstüne çiçek dikmek ölüye faydalıdır, iyidir. Çiçeğe verilecek parayı, namaz kılan fakire sadaka vermek daha iyidir. Bundan daha iyisi de, uygun bir din kitabı alıp birine vermektir.

Sual: Tayt giymek uygun değil. Erkeklerin de, kışın pantolonun altından giydiği ince veya kalın giyecekler var. Bunlara da tayt diyorlar. Soğuktan korunmak için, iç giysi olarak tayt giymekte mahzur var mıdır?
CEVAP
Bunları imal etmekte ve giymekte mahzur yoktur. Hatta taytları da iç kıyafeti olarak giymek caizdir.

Sual: Gece çamaşır yıkamak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: İhramı kefen yapmak ve kefeni zemzemle yıkamak caiz midir?
CEVAP
İhramı kefen yapmak caizdir. Kefeni zemzemle yıkamak ise, Hanefi’de caiz, Şafii’de haramdır. (Redd-ül Muhtar)

Sual:
Eskiyen seccadeyi yırtıp yer bezi yapmak caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Süte okunup içiliyor, caiz mi?
CEVAP
Bir şeye okumak faydalıdır.

Sual: Şifa âyetlerini görünür şekilde PVC yaptırıp taşımak caiz mi?
CEVAP
Açık gibidir. Görünmez şekilde kaplanırsa caiz olur.

Sual: Dini yazı bulunan gazeteyi yerlere atmak mahzurlu mu?
CEVAP
Evet. Okuyunca yukarı koymalıdır.

Sual: Müzik alarmlı kol saati mekruh mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Domuz derisinden kalb kapakçığı taktırmak caiz mi?
CEVAP
Zaruret varsa caizdir.

Sual: Tarladaki sap artıklarını yakıyoruz, içindeki böcekler de yanıyor. Günah mı?
CEVAP
Hayır. Çünkü siz böceği değil sapı yakıyorsunuz. Sırf böceği yaksanız caiz olmaz.

Sual: Odunlarda kurt var. Yere vurunca, düşmeyen de olabilir. Bu odunları böyle yere vurduktan sonra, yakmak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Din kitaplarını dolabın içine belden aşağı koymak caiz mi?
CEVAP
Caizdir. Mushafı daima yukarı koymalıdır.

Sual: Kadın saçından fırça yapmak caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Hayvan ve insan motifleri işlemek günah mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Battaniyedeki aslan resmi net değildir. Resim hükmünde mi?
CEVAP
Resim hükmünde değil. Fakat, resimli almamaya, dikkat etmeli. Şüphelilerle meşgul olmak harama sebep olur.

Sual: Halıdaki mübarek bir isim boyansa, kullanmak caiz olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Mushaf okunmuş rahleyi, tabure olarak kullanmak caiz mi?
CEVAP
Zaruret olursa caizdir.

Sual: Dini yazı bulunan gazeteyi divanın, karyolanın altına koymak caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Cami resimli çay tabağı kullanmak caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Kanlı pamuğu yakmak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Âyet-i kerime yazılı gazeteleri ne yapmak lazımdır?
CEVAP
Yakıp külü denize veya ayak basmayan temiz yere dökülür.

Sual: Sahabenin temsili resimlerini yapmak caiz mi?
CEVAP
Değildir.

Sual: İnsan başlı pipo yapmak mekruh mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Donmaması için lağıma tuz koymak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Kiracı ev sahibinden izinsiz evde değişiklik yapabilir mi?
CEVAP
Yapamaz. Musluk gibi şeyleri değiştirebilir.

Sual: Ekmek kırıntılarını, yakmak caiz mi?
CEVAP
Hayır. Toplayıp denize atılabilir. Kuşlara verilebilir.

Sual: Otobüs altındaki bagajda, paketle mushaf taşımak caiz mi?
CEVAP
Hayır. Otobüsün üstünde de taşımak mümkün.

Sual: İki katlı otobüsün, birinci katının rafında, mushaf taşınır mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Ezan okuyan saatleri kullanmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Okunurken hürmet etmek şartı ile mahzuru olmaz.

Sual: Tekelden hediye edilen içki yerine, çay almak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: (Abdest havlumu herkes kullanabilir) dedim. Caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Evde, karyolanın altına çuvalla un, pirinç koymak caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: İspirtolu kalemle, dini yazı yazmak caiz mi?
CEVAP
Caizdir.

Sual: Evde, canlı hayvan biblosu bulundurmak caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Tutkallı hamurdan, ağaç gibi şekiller yapmak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Mescitteki halıyı, ayakkabıyla girilen yere sermek caiz mi?
CEVAP
Hayır. Ayakkabı ile girilmeyen eve sermek caiz.

Sual: Babamın resmini albümde saklamak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Mezar taşına Ali oğlu Veli ve miladi tarih yazmak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Bekçinin izniyle H.Bağdadi türbesinden örtü aldım. Caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Piyasadaki esansları kullanmak caiz mi?
CEVAP
Evet. Esans demek alkolsüz demektir.

Sual: Namaz kitabı ile helaya girilir mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Resimler, yerde olsa oraya rahmet melekleri girmez mi?
CEVAP
Girmez.

Sual: Rahmet meleği girmeyen oda, rahmetten mahrum kalır mı?
CEVAP
Hayır. Meleklerin faydalarından mahrum kalır.

Sual: Kelime-i tevhid yazılı takke ile helaya girmek caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Melek girsin diye, okunan gazeteyi kapalı yere mi koymalı?
CEVAP
Evet.

Sual: Takkeyi pantolonun cebine koymak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Âyet yazılı bozuk kitabı, yakarak imha caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Mezarlıkta teybi açıp çalgı çalmak uygun mu?
CEVAP
Mezarlıkta gülmek uygun olmadığı gibi kaset çalmak da uygun değildir.

Sual: Süs niyeti ile pastaya mum dikmek mahzurlu mudur?
CEVAP
Mum uygun değildir.

Sual: Satın alınan hazır elbiseyi, yıkamadan giyip onunla namaz kılmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Eşyada esas olan temizliktir. Necis olduğu kati olarak bilinmedikçe hepsi temiz kabul edilir. Hatta gayrimüslimlerin elbiseleri de temiz kabul edilir. (Hadika)

Sual:
Tıraş fırçalarının domuz kılından yapıldığını duydum, kullanmamız uygun mu?
CEVAP
Duymakla hüküm verilmez. Yani fırçaları kullanmakta mahzur yoktur.

Sual: Kâfirden kullanılmış ceket alınca yıkamak lazım mı?
CEVAP
Yıkamak gerekmez.

Çamaşır ve bulaşık
Sual:
Şâfiî’de, bulaşık makinesiyle bulaşık veya çamaşır makinesiyle çamaşır yıkanınca temiz olur mu?
CEVAP
Elbette temiz olur. Her mezhepte temiz olur. Çamaşır makinesi de, bulaşık makinesi de, içindekileri birkaç defa yıkıyor, duruluyor. Çamaşırları önce elde yıkamak gerekmez.

Sual: Üzerinde Allah, Muhammed yazılı tesbihleri kullanmamız caiz midir? Bunları yakıp toprağa gömmelidir dediler. Bu konuda bilgi verirseniz sevinirim.
CEVAP
Onları kullanmak, sağa sola atmak uygun değildir efendim. Yüksek bir yere asıp evde bulundurabilirsiniz. İlla imha etmek isterseniz, üzerine basılmayan temiz toprağa gömersiniz.

Sual: Almanya'da resmi kurumlar, bazı yerlerde tabutsuz gömme izni vermiyor. Ölülerimizi tabutla gömmenin mahzuru var mı?
CEVAP
Toprak nemli ise, erkeği tabut ile koymak caiz olur. Toprak kuru ve sağlam ise, erkeği tabut ile gömmek mekruh olur. Tabut ile gömünce tabut içine biraz toprak konur. Kadınları, her zaman tabut ile gömmek efdaldir. Tabutsuz gömme izni verilmeyince, erkeği de tabutla gömmek mekruh olmaz.

Sual: Eve Âyet-el Kürsi, Fatiha-i Şerif, Yasin-i Şerif, âyet-i kerime yazılı levhaları asmak caiz mi?
CEVAP
Evet caizdir.

Sual: Âyet-el kürsi yazılı kolyelerle tuvalete girilmesi caiz mi?
CEVAP
Üstü örtülü olursa caizdir. Eğer Âyet-el kürsi çok küçük yazılmışsa caiz olmaz.

Sual: Bebeğe muska olarak âyât-ı hırz takmakta mahzur olur mu?
CEVAP
Âyât-ı hırz, koruyucu, muhafaza edici âyetlerdir, takılması çok iyi olur.

Sual: Pardösüye, paltoya kuşak, kemer bağlamak caiz midir?
CEVAP
Caizdir.

Sual: Gece aynaya bakmak ve tırnak kesmekte mahzur var mı?
CEVAP
Dinen mahzuru yoktur. Tırnak gece veya gündüz her zaman kesilebilir. Haftanın her günü kesilebilir. Cuma günü, Cuma namazından sonra kesmek daha iyi olur.

Sual: Hazret-i Osman’ın kabrinden aldığım toprağı kabre koymam caiz mi?
CEVAP
İyi olur, mağfirete sebep olur.

Sual: Bulunmuş para, bir vakfa nasıl verilir?
CEVAP
Devir ile verilir. Yani önce bir fakire verilir, fakir dilerse vakfa veya başka yere verebilir.

Sual: Helayı kapatıp mescit yapmak caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: İhtiyaç halinde otopsi yapmak dinen caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Domuz kılı fırça ile tıraş olan Şafii, yüzünü biri toprakla olmak üzere 7 kere mi yıkar?
CEVAP
Evet.

Sual: Doktor, burnuna su verme dedi. Sözüne uymam caiz mi?
CEVAP
Kafir ve fasık, yani büyük günah işlediği bilinen tabibe muayene ve tedavi caizdir. Fakat bunların sözleri ile ibadet bozulmaz. Müslüman adil tabib su verilmemesi gerektiğini söylerse, hanefi mezhebinde olan kimse, guslünün sahih olması için hastalık geçene kadar maliki mezhebini taklit edebilir. Fıskı, günah işlemesi dillere düşmüş olmayan tabibin sözü de kabul edilir.

Sual: Ekmek bulunan heybe, motosikletin arkasına konur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Bir yaşlı insan ölmek üzere ise can veriyorsa benim ona serum vermem bir kaç saat fazla yaşamasını sağlayabilirse, doktor olarak benim ona serum vermem dinimizce nasıl sayılır?
CEVAP
Can verirken ölmek üzere olanı rahatsız etmek iyi değil. Eziyet olabilir. Fakat bir doktor olarak, onun yaşama imkanı olacağını tahmin ediyorsanız, serum vermenizin mahzuru olmaz.

Sual: Yanında taşınması sünnet olan ayna, tarak misvak, iğne iplik gibi şeyleri çantamızda taşımakla da sünnet yerine getirilmiş olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Camilerin üstüne, imam lojmanı yapmak caiz olur mu?
CEVAP
Yapılmış bir caminin, bir mescidin üstüne bina yapmak caiz değildir. Caminin üstü de semaya kadar cami hükmündedir. Nitekim ceddimizin yaptığı camilerin üstünde bina yoktur. Mescit yeni yapılırken, üstüne imam lojmanı yapılması caiz ise de, caiz olan bir şeyi zaruret bulunmadıkça yapmamak iyi olur. Camilerin altına dükkan yapılabilir.

Sual: Tesbihler bid’at değil midir? Tesbihi numaratörle çekmek caiz midir?
CEVAP
Tesbih çekmek sünnettir. Tesbih aletinin kendisi bid’at mi diye soruluyorsa, Peygamber efendimiz zamanında tesbihler, parmakla, çekirdekle, taşla sayarak tesbih çekiliyordu. Resulullah efendimiz, bir kadının tesbihleri, çekirdeklerle saydığını görmüş, fakat men etmemiştir. Âlimler buradan tesbih kullanmanın caiz olduğunu bildirmişlerdir. Mekanik veya elektronik numaratör denilen alet ile tesbih çekmekte caizdir. İslam âlimleri de bu izne uyarak tesbih hazırlamışlar, tesbih bid’at değildir.

Sual: Mescide girerken niçin "itikâfa niyet ettim" deniyor?
CEVAP
İtikâfa niyet edince orada yatmak, yiyip içmek v.s caiz olur. Niyet etmezsek bunlar yapılmaz.

Sual: "Sakız çiğnemek erkekler için özür değil ise mekruhtur" deniyor. Acaba stres yüzünden sakız çiğnemek özür sayılabilir mi?
CEVAP
Sakız çiğnemenin herhangi bir faydası varsa, mesela dediğiniz gibi strese faydası varsa, sakız çiğnemekte mahzur olmaz. Başka faydaları varsa o fayda için çiğnenebilir.

Sual: Bayanların misvak kullanması uygun mu?
CEVAP
Bayanların misvak kullanması caizdir. Kitaplarda misvak yerine sakız çiğnemeleri bildirilmiştir.

Sual: Baston taşımak niyetiyle, şemsiyeyi baston olarak kullanmak uygun olur mu?
CEVAP
Şemsiyeyi, baston niyetiyle kullanmak iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Asa taşımak, Enbiyanın sünneti, müminin alametidir.) [Deylemi]

Hasan-ı Basri hazretleri de buyurdu ki:
Asa, salihlerin süsü, hayvanlara karşı silah ve zayıfların yardımcısıdır. (T. Gafilin)

Sual:
Almanya’da yaşıyoruz. Annem uzun zamandır ağır hasta, doktorların da umudu kalmadı, çok sancılarına karşı morfin kullanılmasını tavsiye ediyorlar, ben oğlu olarak karar veremiyorum vicdanen. Bana dini bilgi verirseniz memnun olurum.
CEVAP
Vurmak caiz ise de, ağır hastalara vurmamak daha iyi olur.

Sual: Kadınların el işi yapması, dantel, örgü vs. mubah eğlence olarak caiz mi?
CEVAP
Örgü işleme gibi şeyler çok iyidir mubahın ötesinde iyidir, sünnettir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Ya Fatıma, ne mutlu o kadına ki, kocası ondan razı olur. Allahü teâlânın farz kıldığını yapmaktan ve kocasına itaatten sonra kadınlar için, yün eğirmekten, iplik bükmekten üstün iş yoktur. Bir saat yün eğirmek, iplik bükmek veya dokumak, el işleri yapmak kadınlar için bir yıl ibadet etmekten daha sevaptır. Dokudukları her iplik için amel defterlerine bir şehit sevabı yazılır.) [R. Nasıhin]

Sual: Ekmek hamurunu kıvama getirmek için, hamurun üzerine bez koyarak üzerine çıkıp çiğneniyor. Böyle çiğnemek caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir.

Sual: Islık çalmak, uygun mudur?
CEVAP
Sesini duyurmak için caizdir. Sebepsiz çalmak, uygun değildir.

Sunî tohumlama
Sual:
Hayvanlarda sunî tohumlama caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir.

Bulaşık suyu
Sual:
Evlerde bulaşık suları ile abdest suları, evin kanalizasyonuna karışıyor. Günah oluyor mu?
CEVAP
Zaruret olduğu için, günah olmaz.

Tuvalete dökmek
Sual:
Çayın posasını tuvalete dökmek caiz midir?
CEVAP
Çöpe koyma imkânı varken tuvalete dökülmez, mekruh olur.

Duvar saati
Sual:
Duvar saatimiz, çan şeklinde çalıyor. Kullanmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Hayır, bir mahzuru yoktur.

Sual: Böcek koleksiyonu yapmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Mahzur yoktur. (Hadika)

Ateşle dağlamak
Sual:
Bir hadiste, (Şu üç şeyde şifa vardır: Bal şerbeti, hacamat, ateşle dağlama; ama ateşle dağlamadan menederim) deniyor. Şifalı şey neden yasaklanıyor?
CEVAP
Hasta olmamak için, sağlam insanı ateşle dağlamak, tevekkülü bozar. Hasta olanın doktor tavsiyesi üzerine yaptırması caizdir. İkincisi dağlamak tehlikeli yaralara sebep olabilir. Herkese aynı faydayı vermesi de kesin değildir. Bir de, dağlamanın faydası, başka ilaçlarla da, temin olunabilir. Bu bakımdan dağlamak tavsiye edilmiyor. (Seadet-i Ebediyye)

Beyin ölümü gerçekleşen hasta
Sual:
Bir kimseye karaciğer, böbrek veya başka organ nakli yapabilmek, yani bir başka hastayı kurtarabilmek için, beyin ölümü gerçekleşmiş bir hastanın, makineye bağlı fişini çekip kalbini durdurmak caiz midir?
CEVAP
Beyin ölümü gerçekleşmiş hastanın fişini çekmek caiz olmaz.

Sual: Allah kelimesinin İslami hat olarak bir düzü, bir de simetrik olarak tersi yazılı. Böyle yazmak ve böyle yazılmış bir hattı duvara asmak caiz midir?
CEVAP
Yazmak da, asmak da caiz değildir.

Sual: Bazı kimseler su, tuz ve ateşin ortak olduğunu, bunları komşuya vermek gerektiğini, vermemenin günah olduğunu söylüyorlar. Böyle bir şey var mıdır?
CEVAP
Böyle bir şey yoktur. Bir kimsenin mülküne başkası ortak olamaz. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Müslümanlar üç şeyde ortaktır: Ot, su ve ateş.) [Ebu Davud]

Hiç kimsenin mülkü olmayan böyle şeylerde Müslümanlar ortaktır demek, (Ele geçirenin mülkü olur) demektir. Mülkü olunca da, artık başkalarına vermeye zorlanamaz. Fakat bir kimse, umuma ait bir suyu, başkalarının kullanmasına mani olamaz. (Mecelle)

Sual:
Alkışlamanın hükmü nedir? Katıldığımız toplantılarda şarkı v.s. söyleniyor ve herkes bunu alkışlıyor hatta şarkı devam ediyorken alkışla tempo tutuluyor. Böyle bir durumda alkışa istemeyerek katılmanın hükmü nedir?
CEVAP
Peygamber efendimiz konuşurken, sözü duyulmasın diye müşrikler alkış yapıyorlardı. Alkış protesto idi. Şimdiki alkışlar ise beğenme işaretidir. İyi konuşanları alkışlamak caizdir, mahzuru yoktur. Kötü konuşanları, haramları alkışlamak da onları beğenmek olur. Beğenmeden, protesto olarak niyet edilse, içinden, Allah ıslah etsin seni denilse mahzuru olmaz.

Sual: Zikrettiği için, çimenlere basmak günahmış. Çimenler yeşil olduğu için mi zikreder?
CEVAP
Çimenlere basmanın mahzuru olmaz. Sadece çimenler, yeşil olan bitkiler değil, bastığımız toprak ve taşlar da, yani canlı cansız her şey tesbih eder, zikreder. Bir âyet-i kerime meali: (Yedi kat gökle yer ve bunların içindekiler, Allah’ı tesbih eder. Hiçbir varlık yok ki, Onu hamdle tesbih etmesin, fakat siz, onların tesbihini anlayamazsınız!) [İsra 44]

Sual: Bir hadiste, hac veya cihad dışında, deniz vasıtalarına binilmeyeceği; çünkü denizin altında ateş, ateşin altında da deniz olduğu söyleniyor. Bu iki iş dışında, mesela seyahat için gemiye binmek, caiz değil mi?
CEVAP
Gemiye binmekte hiçbir mahzur yoktur. Müteşabih hadis-i şerifleri, âlimlerin açıklaması olmadan yazmak uygun olmaz.

Sual: İçinde âyet-i kerime meali bulunan dini kitapların üstünde bir şeyler yazmak, üzerine elini kolunu koymak caiz midir?
CEVAP
Uygun değildir. Dini yazılara hürmet etmelidir.

Haram ve helal karışırsa
Sual:
Çeşitli haram mallar birbirleriyle veya helal malla karışınca bu para kullanılabilir mi? Mesela, bir camiye yardım edenler arasında, haram para verenler de olursa, bu camide namaz kılmak caiz olur mu?
CEVAP
Evet, caiz olur. Gasp, hırsızlık, rüşvet, kumar, alkollü içkilerden alınan para gibi, haram malı kendi helal malıyla veya çeşitli kimselerden aldığı haram paraları birbirleriyle karıştırmışsa ve bunları birbirlerinden kolayca ayıramazsa, o zaman bu karışımlar, kendi mülkü olur. Tayyib [temiz] olmasa da, kullanması caiz olur. Bu paralarla yapılan camide namaz kılınır. Tek cins haram parayla yapılan camide namaz kılınmaz. Mesela tamamı kumar parası, tamamı hırsızlık, tamamı gasp, tamamı alkollü içkilerden elde edilen para gibi, tek cins haram parayla yapılan camide namaz kılınmaz.

Bebeğin ölümüne sebep olmak
Sual:
Bir kimse, elinden düşürüp bebeği ölse veya bebekle yatakta yatarken, üstüne yatıp çocuğun ölümüne sebep olsa, bugün için dinen cezası nedir?
CEVAP
Kasıt olmayıp, hatayla ölümüne sebep olduğu için, 60 gün kefaret orucu tutması gerekir.

Trafik kazası
Sual:
Trafik kazasında veya başka bir şekilde, öldürme kastı olmadan ölüme sebep olana, kusurlu da, kusursuz da olsa, kanuni cezadan başka kefaret de gerekir mi?
CEVAP:
Evet, 60 gün kefaret orucu tutması gerekir.

Çiçek ve mendil
Sual:
Ceketin üst cebinde, yani yakada, çiçek veya mendil taşımak caiz midir?
CEVAP
Ziynet olacağı için, elde veya yakada çiçek taşımak mekruhtur. Ziynet maksadıyla mendil koymak da böyledir.

Hak aranır, beklenmez
Sual:
Dilekçeye, zamanında cevap verilmezse, araştırma yapmak uygun olur mu?
CEVAP
İyi olur. Hak aranır, beklenmez.

Hacizle hakkımızı almak
Sual:
Kirasını aylarca ödemeyen kiracıyı mahkemeye verip, haciz yoluyla hakkımızı almak caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir.

Uzun pantolon
Sual:
Erkeklerin, pantolonu ayaklarını örtecek kadar uzatmaları caiz midir?
CEVAP
Mekruh olduğu S. Ebediyye’de yazılıdır. Kadınların da, kıyafetinin yerde sürünecek kadar uzun olması uygun değildir.

Cami resimli havlu
Sual:
Üzerinde cami resmi olan havlulara el yüz silmek caiz midir?
CEVAP
Hayır, caiz değildir, hürmetsizlik olur. Böyle havluları, kullanmak için satın almak da caiz olmaz.

Pirinçte Allah ismi
Sual:
Pirinçte Allah ismi yazılı diyorlar, doğru mu?
CEVAP
Evet, İmam-ı Birgivî’nin bir kitabında öyle yazdığını görmüştük.

Gece aynaya bakmak
Sual:
Gece aynaya bakmakta bir mahzur var mıdır?
CEVAP
Gece de olsa, gündüz de olsa, aydınlıkta aynaya bakmakta bir mahzur yoktur. Loş karanlıkta aynaya bakılırsa, aynanın arkasındaki madde, yüzdeki parlaklığı gideriyor. Bu tecrübeyle de bildirilmiştir.

Dinî yazıları çöpe atmak
Sual:
Dinî yazı bulunan takvim yapraklarını, gazete sayfalarını, bozuk dinî kitapları ve üzerinde İslami yazılar bulunan gofret ambalajlarını, kâğıt toplanan geri dönüşüm kutularına atmak uygun mudur?
CEVAP
Bu kâğıtlar, kâğıt fabrikasına giderek hamur yapıldığı için mahzuru olmaz.

Gübre satmak
Sual:
Toprakla karıştırılan insan dışkısını gübre olarak kullanmak caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir.

Kahverengi ayakkabı giymek
Sual:
(Sarı elbise giymek tenzihen mekruhtur) deniyor. Kahverengi ayakkabı giymek de mekruh mudur?
CEVAP
Hayır, mekruh değildir. Resulullah efendimiz siyah ayakkabı giyerdi. Kahverengi giymek de caizdir. Sıkıntıyı giderdiği bildirilmiştir. (Şir’a şerhi)

Kemik tozundan tabak
Sual:
Hayvan kemiği tozundan yapılan tabaklar temiz midir?
CEVAP
Elbette temizdir. Domuz hariç, her hayvan ölünce kemiği pis olmaz, temizdir. (Halebi, Hidaye, Hindiyye, Seadet-i Ebediyye)

Cepte fildişi tarak varken namaz kılınır, hayvan kemiği tozundan yapılan tabaklarda da yemek yenir.

Erkek ayakkabısı
Sual:
Kadınların, erkeklere mahsus ayakkabı giymeleri uygun olur mu?
CEVAP
Böyle bir sual, Âişe validemize de soruluyor. O da, (Kadınların, erkeklere mahsus ayakkabı giyerek onlara benzemelerini Resulullah efendimiz yasakladı) buyuruyor. (Ebu Davud)

Erkeğin kadına, kadının erkeğe benzemeye çalışması haramdır.

Promosyon
Sual:
Maaş aldığımız banka, bize promosyon veriyor. (Faizdir alınmaz) diyenler oluyor. Bu, faiz mi promosyon mu?
CEVAP
Faiz değil, teşvik hediyesidir. Ortada bir faiz anlaşması yoktur. Banka, (Maaşını bizden alıyorsun) diye teşvik ve teşekkür maksadıyla veriyor. Bazı marketler de müşterilerine teşvik maksadıyla, bir şeyler veriyor, (Bu da bizden olsun) diyor. (Şu kadar alışveriş yapana, şu hediyeleri veriyoruz) veya (50 liranın üstünde alışveriş yapanlara, şunları veriyoruz) diyorlar. Yahut müşteriler arasında çekiliş yapıyorlar. Bunların hiçbiri faiz değildir. Fasid alışverişle de ilgisi yoktur. Teşvik mahiyetinde bir hediyedir.

Birine 100 lira ödünç versek 101 lira vereceksin dense faiz olur, ama hiç böyle bir anlaşma yapmadan ödünç verdiğimiz kimse bize 100 lira verdikten sonra ayrıca 20 lira daha verse bu para faiz olmaz. Çünkü (Şunu vereceksin) diye bir şart konmuyor, faiz anlaşması yapılmıyor.

Devlette 100 lira alacağımız olsa, on senedir vermese, bugün verirken, 150 veya 300 lira olarak verse bu da, faiz olmaz, caiz olur. Çünkü bizimle faiz anlaşması yapılmadı. Özür dileme kabilinden veriyor.

Yüksek topuklu ayakkabı
Sual:
Tıp otoriteleri, (Uzun topuklu ayakkabı, ayak sağlığını etkilediği gibi, kamburluğa ve omurga problemlerine de sebep olur. Tırnak batmaları ve ayak mantarları görülür. Nasırlar meydana gelir. Kan dolaşımını etkiler, kalp sağlığını da tehdit eder. Eklem ve diz kapağı problemleri görülür. Menisküse ve varise yol açar. Ayağı sıkmayan, yumuşak ve ortopedik hafif topuklu ayakkabılar daha uygundur) diyor. Sağlık açısından zararlı olsa da, dinen uzun topuklu ayakkabı giymek sakıncalı mıdır?
CEVAP
Sağlık dinden ayrı değildir. Bir şey sağlık açısından zararlıysa, dinen de zararlıdır, günahtır. Mubah gıdaların hepsi helaldir. Ama alerji yaparak veya başka bir şekilde vücuda zarar veren, hastalık yapan gıdaları yemek haram olur. Mesela yumurta ve çilek gibi gıdalar kimine zarar verir. Sigara, vücuda zarar verecek kadar içilirse haram olur. Kadınların uzun topuklu ayakkabı giymeleri sağlık açısından zararlıysa, giymemeleri gerekir. Yürürken ses çıkarması ve dikkat çekmesi de dinen uygun değildir.

Hamamdan çıkarken
Sual:
(Hamamdan çıkarken, soğuk suyla duş almak iyidir) diyorlar. Uygun olur mu?
CEVAP
Bu tıbbî bir sualdir. Biz bilemeyiz. Zararı veya faydası olabilir.

Bildiğimiz şudur: İmam-ı Gazalî hazretleri, (Hamamdan çıkarken başına soğuk su dökmek veya soğuk su içmek mekruhtur) buyuruyor. (İhya)

Vücuda bir zararı var ki mekruh denmiştir. Bunun gibi, 36 dereceden daha sıcak olan mideye, sıfır derece soğukluktaki bir şeyi içmek veya dondurma yemek sağlık açısından zararlıdır. Sağlık açısından zararlı olan bir şey, dinen de uygun olmaz.

Yine İmam-ı Gazalî hazretleri, hamamdan çıkarken ayakları soğuk suyla yıkamanın bazı hastalıklara iyi geldiğini bildirmektedir.

Teknoloji
Sual:
(Teknoloji, zaman yiyen bir kurttur. Kendini ona kaptıran, iş yapmaya, Allah demeye vakit bulamaz) deniyor. (Teknoloji zararlıdır) mı denmek isteniyor?
CEVAP
Hayır, (Teknolojiyi ölçülü kullanmalı) denmek isteniyor. (TV’nin karşısına geçip her programı seyreden veya bilgisayarla meşgul olup yemek yemeyi, tuvalete gitmeyi bile unutan kimse, vaktini öldürmüş olduğu gibi, ibadete de vakit bulamaz) demektir. Gece gündüz bilgisayarın başından kalkmayıp felç olanları işitiyoruz. Her şeyi ihtiyaç kadar kullanmalı. Aşırılıklar zarar verir.

Gece çöp atmak
Sual:
Gece tırnak kesmek, çöp atmak, çamaşır ve bulaşık yıkamak gibi işleri yapmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Hayır, mahzuru olmaz. Uzamış tırnağı geciktirmemeli, gece olsa da kesmeli. Halife Harun Reşit, İmam-ı Ebu Yusuf'a (Gece tırnak kesmek uygun mudur?) diye sorar. İmam, (Uygundur) buyurur. Halife delilini sorunca da, (Hayırlı işleri tehir etmeyin!) hadis-i şerifini bildirir. (Hindiyye)

Çöpü evde bekletmemeli, gecikmeden gece de olsa hemen atmalı. Bir hadis-i şerifte, (Çöp bekleyen evden bereket kalkar) buyurulmuştur. (Deylemî)

Bereketsizlik olmasın diye ilk fırsatta çöpü evden atmalıdır.

Gece dikkat edilecek başka hususlar vardır. Mesela gece yatarken yiyecek ve içecek kaplarının üstü örtülmeli. Kapılar kapatılmalı. Işıklar söndürülmeli. Çocuklar eve gelmiş olmalı. Geceleri cinler yayılır.

Tanrıça ismi
Sual:
Zafer tanrıçasının adı, Yunan mitolojisinde Nike, Roma mitolojisinde ise Victoria imiş. Üstünde böyle marka ismi veya logosu bulunan eşyaları almanın mahzuru var mıdır?
CEVAP
Markadan dolayı mahzuru olmaz, ama böyle giyilecek eşyaları alırken, mekruh olmaması için, yazısız, resimsiz olanları tercih etmeliyiz.

Kayan yıldıza bakmak
Sual:
Gökteki kayan yıldıza bakmanın mahzuru var mıdır?
CEVAP
Göze zarar verdiği için bakmak caiz değildir. (Seadet-i Ebediyye)

Sual: Doğum zamanı yaklaşmış hamile bir kadın vefat ederse, bu kadının karnı yarılıp çocuğu almanın mahzuru olur mu?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak Eşbâhda deniyor ki:
“Çocuğun yaşayacağı ümit edildiği zaman, çocuğu anasının karnından çıkarmak için, ölmüş olan anasının karnını yarmak caiz olur. İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe hazretleri, bu sebeple, bir kadının karnının yarılmasını emretmiş, kurtarılan çocuk, çok yaşamıştır.”

Sual: Erkeklerin yakalarına çiçek takmalarının mahzuru olur mu?
Cevap:
Sürme, bıyık yağı, ziynet için, mekruh olacağı gibi, elde, yakada çiçek taşımak da mekruh olur.

Necis karışımları kullanmak
Sual: Alkol, kan ve necis şeylerin karışmış olduğu bir terkibi, mesela kolonya gibi, böyle karışımları kullanmakta dinen bir mahzur var mıdır?
Cevap:
Konu ile alakalı olarak Dürr-ül-muhtârda deniyor ki:
“Toprak ve sudan biri temiz ise, karışımları olan çamur temiz olur. Fetva da böyledir.” Eşbâhda da böyle yazılıdır. İbni Âbidîn, Dürr-ül-muhtârı açıklarken diyor ki:
“Âlimlerin çoğunun böyle söylediği Feth-ul-kadîrde yazılıdır. Böyle fetva verildiği, Bezzâziyyede yazılıdır. İmam-ı Muhammed Şeybânî böyle buyurdu. Bu çamur necis olur diyenler de vardır. Fakat, bunlara göre de temiz toprak ile gübre karışımı temiz kabul edilir. Çünkü bunda ihtiyaç vardır.” Tergîb-üs-salât'ta deniyor ki:
“Bazı âlimlere göre gübre karışık sıva, temiz su ile yapılmış ve gübresi çamurdan az ise, temiz kabul edilir.”

İhtiyaç olduğu için hazırlanan karışımlardaki iki maddeden biri temiz ise ve necis olanın yerine temizini kullanmakta haraç varsa, birinci kavle göre karışımın da temiz olacağı anlaşılmaktadır. İspirtolu ilaçlar, kolonya, mürekkep, vernikler ve boyalar böyledir. Şafii mezhebinde, necis sıvıların, ilaç ve ıtriyat ıslahı için kullanılan miktarlarının affedildikleri, El-fıkh-ü alel-mezâhib-il-erbe'ada ve molla Halîl Si'ridînin El-ma'füvât kitâbının Süleyman bin Abdullah Si'ridî şerhinde yazılıdır. Haraç olduğu zaman, zayıf olan kavle uymak caiz olduğu, bu iki kitapta yazılıdır. Bunun için, zor durumda kalınca, Hanefi ve Şafii mezhebinde olanın, böyle karışımların çok miktarı ile birlikte namaz kılmaları caiz olmaktadır. Temiz kabul edilen ilacın, zaruret olmadan içilemeyeceği, kitaplarda yazılıdır.

Sual: Necis topraktan imal edilen testi ve benzeri şeyleri kullanmakta mahzur var mıdır?
Cevap:
Necis su ile inşa edilmiş, yapılmış fırında ekmek pişirilebilir. Necis toprakla yapılan küp, testi gibi şeyler, fırından çıkınca temiz olur.

Cemal, çirkinliği gidermektir
Sual: Yemede, içmede, giyim kuşamda, ev içinde ve dışında kullanılacak eşyalarda, binek vasıtalarında iyi, güzel olanları yemenin, içmenin, giymenin ve kullanmanın dinen bir mahzuru var mıdır?
Cevap:
Haram işlemek veya kullanmak, yalnız zaruret miktarı caiz olur. Mubah olan şeyleri, farzları yapabilecek kadar kullanmak zarurettir ve farzdır. İhtiyacı karşılamak için kullanmak ise, sünnettir. İhtiyaçtan fazla olan şeyin menfaati varsa, menfaati için kullanmak caiz olur. Menfaati olmadığı zaman, zararı da yoksa, ziynet olur. Vakar, hürmet, sevgi hasıl etmek ve çok şükretmek niyeti ile ziynet eşyasını kullanmanın müstehab olduğu, İbni Âbidîn ve Bahr kitaplarında yazılıdır.

Hadîkada deniyor ki:
“Mubahlarda, şehrin âdetine uymamak şöhret olur. Bu ise, tahrimen mekruhtur. Saç, sakal boyamak böyledir.” Ziynet eşyasını kullanmak da böyledir. Gayrimüslimlerin yaşadıkları memleketlerde, İslâmın vakarını, şerefini korumak ve şöhretten, fitneden sakınmak vaciptir. Zararlı olan şeye fudul, abes ve mâlâyani denir. Bunu kullanmak tahrimen mekruh, farza mani olursa, haram, yani büyük günah olur.

Bahr-ür-râıkda deniyor ki:
“Erkeğin tedavi için sürme çekmesi caizdir. Ziynet için çekmesi caiz değildir. Cemal ve Ziynet kelimelerini birbirleri ile karıştırmamalıdır. Cemal, çirkinliği gidermek, vakar sahibi olmak ve şükretmek için, nimeti göstermek demektir. Gösteriş, öğünmek için, nimeti göstermek, cemal olmaz, kibir olur. Nefsin zayıf, azgın olduğunu gösterir. Cemal ise, nefsin terbiye edilmiş, olgun olduğunu gösterir. (Allahü teâlâ cemildir. Cemal sahiplerini sever) hadis-i şerifi, cemal sahibi olmayı övmektedir. Cemal için yapılan bir şey, ziynete de sebep olursa, zarar vermez. Cemal için, temiz, güzel giyinmek mubahtır. Kibir için giyinmek ise, haramdır. Böyle giyinince, hâlinde, başkalarına karşı davranışında bir değişiklik olması, kibir alameti olur.”

Görülüyor ki, cemal, çirkinliğe, başkalarının iğrenmelerine, hakaret etmelerine sebep olacak şeyleri yapmamak, bunları izale etmek, gidermektir. Ziynet, başkalarını imrendirecek, onlara üstünlük sağlayacak, tepeden bakacak, öğünecek şeyleri yapmaktır. Cemal için, bulunduğu yerde âdet olan şeylerden, haram olmayan en iyilerini kullanmalıdır.

Sual: Bir kimsenin, bahçesinin veya arsasının içine istediği derinlikte kuyu, istediği yükseklikte bina yapmasında, dinen bir mahzur var mıdır?
Cevap:
Bu konuda Mecellenin 1194. Maddesinde deniliyor ki:
“Bir arsaya sahip olan, üstündeki boşluğa ve toprağın içine de malik olur. İstediği kadar yüksek bina ve derin kuyu yapabilir.”

Tansu Çiller Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

tansu-çiller-kimdir-nereli-yaşı-biyografisi-arguntc.webp
Tansu Çiller, 24 Mayıs 1946 tarihinde İstanbul'da doğdu. İstanbul'da büyüyen Çiller, eğitimine İstanbul Amerikan Kız Koleji'nde başlamış ve ardından Boğaziçi Üniversitesi'nde ekonomi alanında lisans derecesi aldı. Eğitimine devam ederek Amerika Birleşik Devletleri'nde, Connecticut Üniversitesi'nde ekonomi yüksek lisansı yapmış ve doktora derecesini de aynı alanda aldı.

Akademik Kariyer

Çiller, akademik kariyerine Türkiye'ye döndükten sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak başlamış ve burada ekonomi dersleri verdi. Bu dönemde çeşitli ekonomi konularında araştırmalar yapmış ve yayınlar çıkardı.

Siyasi Kariyer

1983 yılında siyasete atılan Tansu Çiller, 1990 yılında Doğru Yol Partisi'ne (DYP) katıldı. Siyasi kariyerinin hızlı bir yükseliş göstermesiyle 1993 yılında DYP Genel Başkanlığı'na seçildi. Aynı yıl, Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olmasının ardından Türkiye'nin ilk kadın Başbakanı olarak atandı. Tansu Çiller, 1993-1996 yılları arasında Başbakanlık yaptı.

Başbakanlığı döneminde Türkiye'nin ekonomik ve siyasi sorunlarına çözüm arayan Çiller, özellikle ekonomik reformlar ve Avrupa Birliği ile ilişkilerin geliştirilmesi üzerine yoğunlaştı. Ancak bu dönemde Türkiye, çeşitli ekonomik krizler ve siyasi çalkantılarla karşı karşıya kaldı.

Sonraki Yıllar ve Emeklilik

1996 yılında Başbakanlık görevini Mesut Yılmaz'a devreden Çiller, 2002 yılına kadar aktif siyasette yer aldı. 2002 genel seçimlerinin ardından siyasetten çekildi. Emeklilik döneminde daha çok akademik çalışmalara ve ailesine zaman ayırdı.

Özel Hayat

Tansu Çiller, Özer Uçuran Çiller ile evli olup iki çocuk annesi. Ailesiyle birlikte zaman geçirmeyi ve akademik çalışmalarını sürdürmeyi tercih ediyor.

Mirası

Tansu Çiller, Türkiye'nin ilk kadın Başbakanı olarak Türk siyasi tarihinde önemli bir yere sahip. Ekonomist kimliği ve siyasi liderliği ile tanınan Çiller, Türkiye'nin modernleşme sürecinde rol oynamış ve özellikle kadınların siyasette daha aktif yer alabilmesi için önemli bir örnek teşkil etti.

Metin Güneş Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

metin-güneş-kimdir-nereli-biyografisi-arguntc.webp
Batman’da doğan Metin Güneş, inşaat sektöründe başarılı bir iş adamı olarak tanınıyor. 59 yaşında olan Güneş, ilk, orta ve lise eğitimini doğduğu şehirde tamamladı. Üniversite eğitimi yerine, genç yaşta iş dünyasına atılmayı tercih eden Güneş, bu kararıyla kariyerinde önemli adımlar attı.

İş Hayatı ve Başarıları

Metin Güneş, iş hayatına 40 yıl önce Batman’da kurduğu inşaat şirketiyle başladı. Şirketi MetGün, viyadük, köprü ve raylı sistemler gibi büyük projelerde adını duyurdu. Güneş, özellikle büyükşehir belediyelerinden aldığı ihalelerle dikkat çekmiş ve vergi rekortmenleri arasında sık sık yer aldı. Metin Güneş, babası merhum Abdülkadir Güneş adına bir eğitim vakfı da kurarak, sosyal sorumluluk alanında önemli adımlar attı.

Aile ve Özel Hayat

Metin Güneş’in Kadir adında bir oğlu ve Gülnur adında bir kızı bulunuyor. İlk evliliğini çocuklarının annesiyle yapan Güneş, daha sonra manken Irmak Atuk ile kısa süreli bir evlilik yaşadı. Güneş’in adı, bir dönem şarkıcı Muazzez Ersoy ile anılmış ancak ilişkileri son bulmuş.

Gelecek Planları ve Yatırımlar

İnşaat sektöründeki başarılarının yanı sıra, Metin Güneş yenilenebilir enerji ve sağlık alanlarında da yatırımlar yapmayı planlıyor. Son dönemlerde enerji sektörüne ağırlık veren Güneş, bu alanda önemli projelere imza atmayı hedefliyor. Batmanlı iş adamı, ayrıca Kalyoncu ailesi ile ortaklığı ile de biliniyor.

Sosyal Sorumluluk ve Toplumsal Katkılar

Metin Güneş, iş dünyasındaki başarılarının yanı sıra sosyal sorumluluk projelerine verdiği destekle de tanınıyor. Geçtiğimiz yıllarda Süper Lig ekiplerinden Trabzonspor’a 1,5 milyon TL’lik maddi destek sağlayan Güneş, spor ve eğitim alanında da önemli katkılar sunuyor.

Son Gelişmeler

Geçtiğimiz ekim ayında Metin Güneş’in ofisine silahlı saldırı düzenlenmiş, bu olay iş dünyasında büyük yankı uyandırdı. Ancak Güneş, tüm zorluklara rağmen iş hayatındaki başarılarına ve toplumsal katkılarına devam ediyor. Metin Güneş, inşaat sektöründeki yenilikçi projeleri ve sosyal sorumluluk anlayışıyla iş dünyasında saygın bir yere sahip.

Mahinur Özdemir Göktaş Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

mahinurgoktas-kimdir-nereli-yaşı-biyografisi-argutc.webp
1982 yılında Brüksel’de doğan Mahinur Özdemir Göktaş, eğitim hayatını Université Libre de Bruxelles Ekonomi, Siyasal ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde tamamladı. Hem lisans hem de yüksek lisans eğitimini bu prestijli üniversitede bitirdi. Fransızca, İngilizce ve Flemenkçe bilen Göktaş, çok dilli ve kültürlü bir ortamda büyüdü.

Siyasi Kariyerinin Başlangıcı

Mahinur Özdemir Göktaş’ın siyasi kariyeri 2005 yılında başladı. CDH Partisi Schaerbeek Teşkilatı Başkan Yardımcısı olarak ilk görevini üstlendi. 2006 yılında Brüksel Schaerbeek Belediyesi Meclis Üyeliği’ne seçildi ve bu görevde başarılı çalışmalara imza attı. 2009 yılında Avrupa’nın ilk başörtülü milletvekili olarak Brüksel Parlamentosu’na girerek tarih yazdı.

Brüksel Parlamentosu’ndaki Çalışmaları

2009-2019 yılları arasında Brüksel Parlamentosu’nda görev yapan Göktaş, Sosyal Hizmetler Komisyonu Başkanvekilliği ve Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanvekilliği gibi önemli pozisyonlarda bulundu. Bu süre zarfında, kadın istihdamı, kadın girişimciliği, kadına karşı şiddet ve fırsat eşitliği konularında yoğun çalışmalar yürüttü. Ayrıca, ayrımcılık ve İslamofobi ile mücadelede aktif rol oynadı.

Bağımsız Milletvekilliği ve Diğer Çalışmaları

2015 yılında, Ermeni soykırımı iddialarını tanımadığı gerekçesiyle partisinden ihraç edilen Göktaş, kariyerine bağımsız milletvekili olarak devam etti. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından Türkiye Demokrasi Platformu’nun ilk inceleme seyahatini Brüksel’de organize etti. Avrupa'da Müslüman kadınların görünürlüğünü artırmayı amaçlayan "Unutulmuş Kadınlar Projesi"nde de iki yıl boyunca önemli katkılar sağladı.

Uluslararası Tanınırlık ve Ödüller

Mahinur Özdemir Göktaş, Ürdün Kraliyet İslami Strateji Araştırmalar Merkezi tarafından her yıl açıklanan ve dünyanın en etkili Müslümanlarının belirlendiği "The Muslim 500" listesinde üç yıl üst üste yer aldı. 2009 yılında New Arabic Woman Forum tarafından "Öncü ve Örnek Kadın Ödülü"ne layık görüldü. 2019 yılında ise Belçika’nın en etkili 100 kadınından biri olarak gösterildi ve Kral Leopold Devlet Nişanı ile onurlandırıldı.

Büyükelçilik ve Bakanlık Görevleri

2019 yılından itibaren İslam İşbirliği Teşkilatı Kadın Danışma Komisyonu üyesi olarak görev yaptı. 2020 yılında Cezayir Büyükelçisi olarak atanarak, Türkiye’nin Kuzey Afrika’daki ilk kadın büyükelçisi unvanını aldı. 4 Haziran 2023’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan kabinede T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olarak yer aldı.

Kişisel Hayat

Evli ve iki çocuk annesi olan Mahinur Özdemir Göktaş, başarılı kariyerinin yanı sıra aile hayatında da örnek bir figür. Çok yönlü dil bilgisi ve geniş uluslararası tecrübesi ile Türkiye’yi ve değerlerini dünya çapında temsil etmeye devam ediyor.

İbrahim Kalın Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

ibrahim-kalin-kimdir-nereli-yaşı-boyu-kilosu-biyografisi-arguntc.webp
İbrahim Kalın, 1971 yılında İstanbul'da doğdu ve kökeni Erzurum'a dayanıyor. İlköğrenimini tamamladıktan sonra Alanya Lisesi'nden mezun oldu. 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden mezun olduktan sonra, İslam düşüncesi ve felsefesi üzerine yüksek lisans yapmak amacıyla Malezya'daki Uluslararası İslam Üniversitesi'ne gitti. 1994 yılında "Mulla Sadra'da Hareket-i Cevheriyye Nazariyesi" başlıklı teziyle yüksek lisansını tamamlayarak Türkiye'ye döndü.

Akademik Kariyer ve Çalışmaları

1996 yılında ABD'deki George Washington Üniversitesi'nde karşılaştırmalı beşeri bilimler ve felsefe alanında doktorasını tamamladı. Doktora tezinde, Mulla Sadra'nın bilgi teorisi ve anti-subjektivist epistemoloji konularını inceledi. Amerika'da eğitim aldığı süre boyunca fotoğrafçılıkla ilgilendi ve Washington DC'de bir müzik grubunda bağlama çalıp ney üfledi.

Kalın, Amerika'daki College of the Holy Cross ve Georgetown Üniversitesi ile Türkiye'deki Bilkent Üniversitesi'nde İslam düşüncesi ve İslam-Batı ilişkileri üzerine dersler verdi. Felsefe, İslam düşüncesi ve uluslararası ilişkiler gibi alanlarda uzmanlaştı. İslam felsefesi ile ilgili birçok İngilizce makale yayımladı.

Uluslararası Deneyimler ve Katkılar

1998 yılında Fransa'da dil eğitimi aldı. Kanada, Fransa, İngiltere, İsviçre, Ürdün, İran, Pakistan, İsrail, Bosna, Makedonya ve Hırvatistan gibi ülkelerde uluslararası konferanslarda tebliğler sundu. Türkiye'de Dergah ve Divan gibi dergilerde yazıları yayımlandı.

Kalın'ın 2007 yılında yayımlanan "İslam ve Batı" adlı kitabı, İslam felsefesi, İslam-Batı ilişkileri ve Türk dış politikası üzerine önemli bir eser olup, Türkiye Yazarlar Birliği Fikir Ödülü'nü kazandı ve Yunanca ile Arnavutçaya çevrildi.

Çeviri Çalışmaları ve Yayınları

Japon araştırmacı ve yazar Toshihiko Izutsu'nun "İslam’da Varlık Düşüncesi" ve Şazeli tarikatının Darkaviyye kolunun kurucusu olan Mulay El-Arabi Ed-Darkavi'nin "Bir Mürşidin Mektupları" adlı eserlerini Türkçeye çevirdi. Ayrıca, Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.

Akademik ve Profesyonel Katkılar

Kalın, çeşitli ansiklopedik eserlere katkılarda bulundu, bunlar arasında DİA İslam Ansiklopedisi, MacMillan Encyclopedia of Philosophy, Encyclopedia of Religion, Biographical Encyclopedia of Islamic Philosophy, Holy People of the World: A Cross-Cultural Encyclopedia, Oxford Encyclopedia of the Islamic World ve Oxford Islamic Studies Online gibi prestijli yayınlar yer almaktadır.

2005-2009 yılları arasında Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) kurucu başkanlığını yaptı. 2009 yılında Ahmet Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı olmasıyla boşalan dış politikadan sorumlu Başbakan Başdanışmanlığı görevine getirildi. 2011 yılında Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyeliğine atandı. 2012 yılında Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevine getirildi ve 2014 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü olarak atandı.

Kişisel Hayat ve Eserleri

İbrahim Kalın, 1992 yılında evlendi ve Rumeysa ile Dilruba adında iki kızı vardır. Eserleri arasında "Sömürgecilik ve Eğitim" (2017), "Ben, Öteki ve Ötesi" (2016), "İslamofobi: 21. Yüzyılda Çoğulculuk Sorunu" (2015), "Varlık ve İdrak: Molla Sadra’nın Bilgi Tasavvuru" (2015), "Akıl ve Erdem: Türkiye’nin Toplumsal Muhayyilesi" (2013), "Enine Boyuna Türkiye" (2011) ve "İslam ve Batı" (2007) yer alıyor.

Vedat Işıkhan Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

vedat-ışıkhan-kimdir-nereli-yaşı-boyu-kilosu-biyografisi-atguntc.webp
Vedat Işıkhan, 20 Ocak 1966 tarihinde Mardin'de doğdu. Eğitim hayatına İzmir'de başlamış ve burada çeşitli okullarda öğrenim gördü. İlkokulu 1971-1976 yılları arasında İzmir Vali Kazım Paşa İlkokulu'nda, ortaokulu ise 1976-1979 yılları arasında İzmir Şehit Fethi Bey Ortaokulu'nda tamamladı. Lise eğitimini ise 1979-1982 yılları arasında İzmir Cumhuriyet Ticaret Meslek Lisesi'nde tamamlayarak mezun oldu.

Akademik Kariyer ve Eğitim

Vedat Işıkhan, 1986-1990 yılları arasında Ankara Hacettepe Üniversitesi'nde yükseköğrenimini tamamlamış ve 1990-1993 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Hizmetler Anabilim Dalı'nda bilim uzmanlığı yaptı. Bu süre zarfında "Sosyal Hizmet Uzmanlarının İş Doyumları" başlıklı tezini tamamladı.

1993-1998 yılları arasında yine Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Hizmetler Anabilim Dalı'nda doktora çalışmalarını yürütmüş ve "Sosyal Hizmet ve Sağlık Alanında Görev Yapan Yöneticileri Etkileyen İş Stres Faktörleri" konulu tezi ile doktor unvanını aldı. 2003 yılında YÖK tarafından doçentlik unvanını kazanan Işıkhan, 2004 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Anabilim Dalı'nda doçent kadrosuna atandı. 2009 yılında ise profesörlük unvanını alarak Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmetler Anabilim Dalı'nda profesör olarak görev yapmaya başladı.

Yöneticilik ve İdari Görevler

Vedat Işıkhan, akademik kariyerinin yanı sıra çeşitli idari görevlerde de bulundu. 2007-2011 yılları arasında Aile Hizmetleri Uygulama Merkezi Müdür Yardımcılığı, 2009-2011 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Bölüm Başkan Yardımcılığı ve 2011-2014 yılları arasında aynı bölümde bölüm başkanlığı yaptı. Ayrıca, 2011-2014 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcılığı görevinde bulundu. 2011 yılında Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atama Kriter Belirleme Komisyon Üyeliği görevini üstlendi.

Profesyonel Katkılar ve Uzmanlık Alanları

Vedat Işıkhan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü Aile Sosyal Destek Hizmetleri Programı (ASDEP) Genel Koordinatörlüğü görevini 2012 yılında yürüttü. Ayrıca, 8 Ekim 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyeliğine ve 17 Aralık 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Başkanvekilliğine atandı.

Uzmanlık alanları arasında çalışma hayatı, iş sağlığı ve güvenliği, işçi hakları, çocuk işçiliği ile mücadele, sosyal politika, sosyal sorunlar, sosyal hizmet, sosyal güvenlik, sosyal yardımlar, dezavantajlı gruplar, endüstri ilişkileri, sendikalar, aktif yaşlanma, yaşlı bakım sigortası ve emeklilik sonrası sorunlar yer aldı.

Yabancı Dil Bilgisi ve Üyelikler

Vedat Işıkhan, İngilizce, Arapça ve Fransızca dillerini biliyor. Sağlık Bakanlığı Ulusal Kanser Danışma Kurulu Üyesi ve Palyatif Bakım Alt Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor.

Bakanlık Görevi

Vedat Işıkhan, şu anda Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak görev yapmaktı. Bu görevi sırasında işçi haklarının korunması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve sosyal güvenlik sisteminin güçlendirilmesi gibi konulara odaklanıyor.

Vedat Işıkhan'ın zengin akademik geçmişi, uluslararası deneyimleri ve çeşitli idari görevlerdeki başarıları, onu Türkiye'nin önde gelen sosyal politika ve çalışma hayatı uzmanlarından biri yapıyor.

Osman Gökçek Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

osman-gökçek-kimdir-nereli-yaşı-boyu-biyografisi-arguntc.webp
Osman Gökçek, 12 Ekim 1983 tarihinde Ankara'da doğmuş, Türk siyasetçi ve medya patronudur. Beyaz TV Genel Yayın Koordinatörü olarak tanınan Gökçek, aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 28. dönem milletvekili olarak görev yapıyor. Osman Gökçek, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve Nevin Gökçek'in oğludur.

Eğitim ve Gençlik Yılları

Osman Gökçek, ilkokul eğitimini Hamdullah Suphi İlkokulu'nda, ortaokul eğitimini ise TED Ankara Koleji'nde tamamladı. Lise eğitimini Samanyolu Koleji'nde tamamlayan Gökçek, burada çeşitli arkadaşlıklar kurmuş ve gençlik yıllarını bu çevrede geçirdi. Lisans eğitimini Başkent Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü'nde tamamlayarak mezun oldu.

Medya Kariyeri

Osman Gökçek, 2010-2023 yılları arasında Beyaz TV'nin Genel Yayın Koordinatörlüğü görevini üstlendi. Bu süre zarfında, Beyaz TV'nin yönetiminde önemli bir rol oynayarak kanalın geniş kitlelerce tanınmasını sağladı. Medya sektöründeki bu rolü, Gökçek'in kamuoyunda tanınan bir figür olmasını pekiştirdi.

Siyasi Kariyer

Osman Gökçek, siyasi kariyerine Adalet ve Kalkınma Partisi çatısı altında başlamış ve 28. dönem milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görev yapıyor. Babası Melih Gökçek'in siyasi mirasını sürdüren Osman Gökçek, parti içindeki çalışmaları ve milletvekilliği sürecinde etkin bir rol oynuyor.

Hukuki Sorunlar

Osman Gökçek, 2007 yılında bir olay nedeniyle samuray kılıcı taşıma ve adam yaralama suçundan 17 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak bu ceza daha sonra para cezasına dönüştürüldü. Aynı olayla ilgili olarak, yalancı tanıklık yaptığı iddia edilen bir kişi de 6 ay hapis cezasına çarptırılmış ve bu ceza da para cezasına çevrildi. Bu olaylar, Gökçek'in hayatında önemli bir dönüm noktası oldu.

Özel Hayatı

Osman Gökçek, ailesine olan bağlılığıyla biliniyor ve sosyal medyada sıkça ailesiyle ilgili paylaşımlarda bulunuyor. İş ve siyasi kariyerindeki yoğun temposuna rağmen, aile hayatına önem veren Gökçek, bu yönüyle de dikkat çekiyor.

Osman Gökçek, hem medya dünyasında hem de siyasette önemli roller üstlenmiş bir isim. Beyaz TV'deki yönetim deneyimi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki milletvekilliği göreviyle tanınan Gökçek, kamuoyunda etkili ve tanınan bir figür olmayı sürdürüyor. Eğitim hayatı, kariyeri ve yaşadığı hukuki süreçler, onun çok yönlü bir kişilik olarak Türk siyaset ve medya sahnesinde yer almasını sağladı.

Mahmut Arıkan Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

mahmut-arıkan-kimdir-nereli-yaşı-boyu-kilosu-biyografisi-arguntc.webp
Mahmut Arıkan, 1977 yılında Kayseri'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini doğduğu şehirde tamamladıktan sonra, 1999 yılında Erciyes Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Üniversite yıllarında Milli Gençlik Vakfı Okul Başkanlığı gibi önemli bir görevde bulunarak genç yaşta liderlik yeteneklerini ortaya koydu.

Siyasi Kariyeri ve Sivil Toplum Faaliyetleri

Mahmut Arıkan, Saadet Partisi'nin kuruluşundan itibaren partinin çeşitli kademelerinde görev aldı. Gençlik kolları başkanlığı ile başladığı siyasi kariyerine, ilçe başkanlığı ve il başkanlığı görevleri ile devam etti. 2019 yılında Saadet Partisi Genel İdare Kurulu'na seçildi ve genel başkan yardımcılığı görevini üstlendi. 14 Mayıs 2023 seçimlerinde ise Saadet Partisi'nden 28. Dönem Kayseri Milletvekili olarak seçilerek mecliste yerini aldı.

Siyasi kariyerinin yanı sıra, MÜSİAD, ASKON, İMO, Cansuyu ve AGD gibi birçok sivil toplum kuruluşunda aktif görevler üstlendi. Bu kurumlarda yaptığı çalışmalarla, hem mesleki hem de toplumsal alanda önemli katkılar sağladı.

Özel Hayatı

Mahmut Arıkan, evli ve üç çocuk babası. Hem aile hayatı hem de siyasi ve sivil toplum çalışmaları ile dolu dolu bir yaşam sürüyor.

Mahmut Arıkan'ın Katkıları ve Etkisi

Mahmut Arıkan, Kayseri'de başladığı hayat yolculuğunu, siyasi ve toplumsal alanlarda önemli görevler üstlenerek devam ettirdi. Sivil toplum kuruluşlarındaki aktif rolü ve Saadet Partisi'ndeki liderlik görevleri ile toplumun farklı kesimlerine dokunmuş, birçok alanda olumlu değişimlerin öncüsü oldu.

Fırında Patlıcan Musakka Tarifi, Nasıl Yapılır?

patlıcan-musakka-tarifi-nasıl-yapılır.webpFırında Patlıcan Musakka Tarifi İçin Malzemeler

  • 3 adet patlıcan
  • 200 gram kıyma
  • 1 adet soğan
  • 1 adet kapya biber
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1 tutam maydanoz
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1/2 çay kaşığı karabiber

Fırında Patlıcan Musakka Tarifi Nasıl Yapılır?

  1. İlk olarak patlıcanları küp küp doğrayalım, biraz yağ ekleyerek fırına verelim.
  2. Kıymayı tencereye alarak kavuralım.
  3. Üzerine soğanı ekleyerek kavurmaya devam edelim.
  4. Salçayı ve biberi de ilave edelim.
  5. Sebzeler de pişince biraz su ekleyelim.
  6. Pişen patlıcanları yemeğin içine aktaralım.
  7. En son yemeğimizi 180 derecede 20 dakika pişirelim.
  8. Afiyet olsun!

Börülce Yemeği Tarifi, Nasıl Yapılır?

börülce-yemeği-nasıl-yapılır.webpBörülce Yemeği Tarifi İçin Malzemeler

  • 1 su bardağı börülce fasulye
  • 1 adet kuru soğan
  • 2 adet yeşil biber
  • 1 adet havuç
  • 4 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 5 su bardağı sıcak su
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı toz kırmızı biber
  • 1 çay kaşığı karabiber

Börülce Yemeği Tarifi Nasıl Yapılır?

  1. Bir gece öncesinden suda beklettiğimiz börülceleri süzelim ve bir tencereye alıp üstünü geçecek kadar su dolduralım.
  2. Tencerenin kapağını kapatalım ve kaynamaya başladıktan sonra yaklaşık 15 dakika pişirelim.
  3. Başka bir tencereye yağı alalım ve yağ kızdıktan sonra ince ince doğradığımız soğanları tencereye alıp, pembeleşene dek kavuralım.
  4. Ardından doğradığımız biberleri ve havucu da ilave edip güzelce kavuralım.
  5. Daha sonra salçasını da ekleyip 3-4 dakika daha kavurduktan sonra suyunu ilave edelim ve pişmiş olan börülcelerin suyunu süzdükten sonra onları da tencereye ekleyelim.
  6. Baharatlarını da ilave ettikten sonra güzelce karıştıralım ve yaklaşık 20 dakika kadar pişmeye bırakalım.
  7. Sıcak ya da ılık olarak servis edebilirsiniz.
  8. Afiyet olsun.

Birol Aydın Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

birol-aydın-kimdir-nereli-yaşı-boyu-biyografisi-arguntc.webp
1969 yılında Gümüşhane'de doğan Birol Aydın, ilk ve orta öğretimini Gebze'de tamamladı. Eğitim hayatına Tunus'ta devam eden Aydın, Zeytune Üniversitesi'nde yükseköğrenimini tamamladı. Üniversite sonrası, Milli Gençlik Vakfı Gebze Başkanlığı ve Anadolu Gençlik Derneği Genel Merkez Teşkilat Başkanlığı gibi önemli görevlerde bulundu.

Siyasi Kariyer ve Liderlik Görevleri

Birol Aydın, Milli Görüş hareketinin çeşitli kademelerinde görev alarak siyaset sahnesinde etkin bir rol üstlendi. 2002-2005 yılları arasında Saadet Partisi Kocaeli İl Başkanlığı yaptı. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Saadet Partisi'nden Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı olarak seçime katıldı. Haziran 2014'te Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı görevine getirilen Aydın, 1 Ekim 2017'de görevini Dr. Abdullah Sevim'e devretti.

Saadet Partisi'nin 27. dönem İstanbul 2. bölge 1. sıra milletvekili adayı olan Aydın, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde tekrar Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösterildi. 14 Mayıs 2023 seçimlerinde Saadet Partisi'nden 28. Dönem İstanbul Milletvekili seçilerek mecliste yerini aldı.

Toplumsal Katkıları ve Sivil Toplum Çalışmaları

Birol Aydın, siyasi kariyerinin yanı sıra, sivil toplum kuruluşlarındaki etkin çalışmaları ile de dikkat çekmektedir. Milli Gençlik Vakfı ve Anadolu Gençlik Derneği gibi kuruluşlarda liderlik yaparak gençlerin eğitimine ve toplumsal gelişimine önemli katkılarda bulundu.

Özel Hayatı

Birol Aydın, evli ve üç çocuk babası. Aile hayatı ile siyasi ve sivil toplum çalışmalarını dengeli bir şekilde yürüterek, topluma faydalı bir birey olma yolunda örnek bir yaşam sürdürüyor.

Birol Aydın'ın Etkisi ve Katkıları

Birol Aydın, Gümüşhane'den başlayarak İstanbul'a uzanan hayat yolculuğunda, siyaset ve sivil toplum alanlarında önemli görevler üstlendi. Milli Görüş hareketi içindeki aktif rolü ve liderlik vasıfları ile topluma değerli katkılar sağlamış, birçok alanda olumlu değişimlerin öncüsü oldu.

Fahrettin Koca Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

fahrettin-koca-kimdir-nereli-yaşı-boyu-biyografisi-arguntc.webp
Dr. Fahrettin Koca, 2 Ocak 1965'te Konya'da dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini doğduğu kentte, liseyi Bursa Erkek Lisesi'nde bitirdi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1988'de mezun oldu. Uzmanlığını İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı'nda 1995 yılında tamamladı.

Koca, çeşitli sağlık kurumlarında hekimlik ve medikal direktörlük görevinde bulundu. Türkiye'nin sağlıkta dönüşüm politikaları kapsamında önemli adımlar atan sağlık kurumlarında liderlik etti. 2009 yılında kurulan İstanbul Medipol Üniversitesi'nin Mütevelli Heyeti Başkanlığını yürütüyor.

Evli ve dört çocuk babası olan Koca, Türk Pediatri Kurumu, Pediatrik Metabolizma ve Beslenme Derneği gibi birçok kuruluşta üyelikleri bulunuyor. Ayrıca, Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Eğitim Komitesi İş Konseyi Başkan Yardımcısı, Vakıf Üniversite Hastaneleri Derneği Başkanı ve Hizmet İhracatçıları Birliği Sağlık Hizmetleri Komitesi Başkanıdır.

Murat Kurum Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

murat-kurum-kimdir-nereli-yaşı-boyu-kilosu-biyografisi-arguntc.webp
Murat Kurum, 1976 yılında Ankara'da dünyaya geldi. 1999 yılında Selçuk Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Yüksek Okulu İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. Mezuniyetinden sonra 2005 yılına kadar çeşitli kurumlarda çalıştı. 2005-2006 yılları arasında Ankara TOKİ Uygulama Daire Başkanlığı'nda uzman olarak görev aldı. 2006'dan 2009'a kadar TOKİ İstanbul Uygulama Daire Başkanlığı'nda İstanbul-Avrupa Yakası Uygulama Şube Müdürlüğü görevini yürüttü. 2009-2012 yıllarında Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nda uzman olarak çalıştı.

2009 yılından itibaren TOKİ'nin ortağı olan Emlak Konut GYO A.Ş.'de Genel Müdür olarak görev yapan Murat Kurum, aynı zamanda evli ve iki çocuk babasıdır. 2009-2018 yılları arasında T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı iştiraki olan Emlak Konut GYO A.Ş.'de Genel Müdürlük ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. 2018-2023 yılları arasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olarak görev yaptı.

14 Mayıs 2023 seçimlerinde AK Parti'den 28. Dönem İstanbul Milletvekili seçilen Kurum, Mart 2024'te yapılan yerel seçimlerde AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Mevcut Belediye Başkanı ve CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu'yla yarışan Kurum, oyların %39,59'unu alarak seçimi kaybetti. Ekrem İmamoğlu ise oyların %51,14'ünü alarak yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi.

Kemal Memişoğlu Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

kemal-memioğlu-kimdir-nereli-yaşı-boyu-biyografisi-arguntc.webp
Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, aslen Rizeli olup 1966 yılında Trabzon'da dünyaya gelmiş. 1990 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olmuş. 1995 yılında Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Genel Cerrahi Uzmanlığı'nı tamamlamış. 1996-1998 yılları arasında SSK Konya Ereğli Hastanesi, PTT Hastanesi ve Bursa Askeri Hastanesi'nde Genel Cerrahi Uzmanı olarak görev yapmış.

1999-2000 yıllarında Miami Üniversitesi Karaciğer ve Gastrointestinal Transplantasyon Ünitesi'nde çalışmalarını sürdürmüş. 2000-2002 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda Başasistan olarak görev yapmış. 2002 yılı sonunda PTT Hastanesi'ne Başhekim olarak atanmış. 2008 yılında Genel Cerrahi Doçenti, 2016 yılında ise Genel Cerrahi Profesörü unvanını almış.

2007 yılında Beykent Üniversitesi'nde başladığı Sağlık Yönetimi Yüksek Lisans eğitimini 2009 yılında tamamlamış. 2002-2012 yılları arasında İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi olarak görev yapmış. 2 Kasım 2012 tarihinde İstanbul Anadolu Kuzey Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Tıbbi Hizmetler Başkanı olarak atanmış, Mayıs 2014 ile Ekim 2016 tarihleri arasında aynı birliğin Genel Sekreterlik görevini yürütmüş. 6 Ekim 2016 tarihinde İstanbul İl Sağlık Müdürü olarak atanmış. Prof. Dr. Memişoğlu'nun ulusal ve uluslararası dergilerde yayımlanmış çok sayıda bilimsel yayını bulunuyor. Evli ve üç çocuk babası.

Sera Kadıgil Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

sera-kadıgil-kimdir-nereli-yaşı-boyu-biyografisi-arguntc.webp
29 Kasım 1984'te İstanbul'da doğan Saliha Sera Kadıgil, eğitim hayatına Vefa Lisesi'nde başladı ve 2003 yılında mezun oldu. Hukuk kariyerine adım atmak için İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne giren Kadıgil, 2007 yılında mezuniyetini tamamladı. Hukuk alanındaki derinlemesine bilgisiyle yetinmeyen Kadıgil, aynı üniversitede özel hukuk üzerine yüksek lisans yaptı ve 2010 yılında bu süreci başarıyla tamamladı. Yüksek lisans tezini sinema eserleri üzerine Londra Queen Mary Üniversitesi'nde yaptığı araştırmalarla zenginleştirerek hazırladı. Şu anda İstanbul Üniversitesi'nde doktora çalışmalarına devam ediyor.

Mesleki Kariyer

Mezuniyetinin ardından serbest avukatlık yapmaya başlayan Kadıgil, İstanbul Barosu'na bağlı olarak kültür sanat hukuku alanında uzmanlaştı. Birçok tiyatro ve sanat örgütü ile Oyuncular Sendikası ve Sinema Televizyon Sendikası gibi emek örgütlerinin kuruluşlarından itibaren hukuki danışmanlığını üstlendi. Ayrıca, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Yürütme Kurulu üyesi olarak da görev aldı.

Siyasi Kariyer

Saliha Sera Kadıgil’in siyasi kariyeri, 20112012 yılları arasında CHP Kadın Kolları Merkez Yönetim Kurulu üyeliği ile başladı. 2014'ten itibaren üç dönem parti meclisi üyeliği yaptı. 27. Dönemde CHP İstanbul 1. Bölge Milletvekili olarak seçilen Kadıgil, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi olarak görev aldı. 25 Haziran 2021'de CHP'den istifa ederek Türkiye İşçi Partisi'ne (TİP) katıldı ve burada parti sözcüsü ve Yasama Büro sekreteri olarak görev yapmaya başladı.

2022 yılı bütçe görüşmeleri sırasında, Kadıgil'in protestosu büyük yankı uyandırdı. Hoparlör ile "Yalan" ve "Palavra palavra" şarkılarını çalarak Fuat Oktay'ı protesto etti ve bu eylem sonrası TBMM Başkanı Mustafa Şentop tarafından kınama cezası aldı. Kadıgil, TBMM iç tüzüğü gereğince savunma hakkını kullanarak bu süreçte TİP adına Erkan Baş’ın söz almasını sağladı. 2023 Türkiye Genel Seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi listesinden İstanbul 1. Bölge 1. sıra milletvekili adayı oldu ve seçilerek parlamentoya girdi.

Kişisel Yaşam

İleri düzeyde İngilizce bilen Kadıgil, Tolga Sütlü ile evlidir. Mücadeleci ruhu ve kararlı duruşuyla tanınan Saliha Sera Kadıgil, hem avukatlık hem de siyasi kariyerinde toplumsal adalet ve eşitlik için çalışmalarına devam ediyor.

Turgut Altınok Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

turgut-altinok-kimdir-nereli-yaşı-boyu-biyografisi-arguntc.webp
Turgut Altınok, 1 Nisan 1962'de Ankara'nın Balâ ilçesine bağlı Aşıkoğlu köyünde dünyaya geldi. İlkokulu Keçiören Fevzi Atlıoğlu İlkokulu'nda, ortaokul ve liseyi ise Keçiören Kalaba Lisesi'nde tamamladı. Hukuk eğitimi almak için Azerbaycan'a gitti ve burada eğitimini başarıyla tamamladı. Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine yaptığı katkılardan ötürü Azerbaycan Vektör Uluslararası İlim Merkezi tarafından fahri doktora unvanı ile onurlandırıldı.

Siyasi Kariyeri

Genç yaşlardan itibaren siyasete ilgi duyan Turgut Altınok, Ülkü Ocakları'nda görev almaya başladı. Henüz 25 yaşında Milliyetçi Çalışma Partisi Keçiören İlçe Başkanı oldu, ardından Ankara İl Başkanlığı ve Merkez Yürütme Kurulu üyeliğine seçildi. 1994 yılında Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP) Keçiören Belediye Başkanı seçildi. 1999 yılında MHP'den istifa ederek Fazilet Partisi'ne katıldı ve aynı yıl yeniden Keçiören Belediye Başkanı oldu.

28 Şubat Süreci'nin ardından Fazilet Partisi kapatılınca, Abdullah Gül önderliğindeki yenilikçi kanatla birlikte Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AK Parti) kurdu. 2004 yerel seçimlerinde AK Parti'den tekrar Keçiören Belediye Başkanı seçildi. 2009 yerel seçimlerinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday oldu ancak Melih Gökçek'e karşı kaybetti. Partisinden gelen yeniden Keçiören Belediye Başkanlığı teklifini geri çevirerek aday olmadı.

2013 yılında AK Parti'den istifa eden Altınok, 2014 yerel seçimlerinde Büyük Birlik Partisi'nden Keçiören Belediye Başkan adayı oldu ancak seçilemedi. 2019 yılında AK Parti'ye dönerek tekrar Keçiören Belediye Başkanlığına aday oldu ve kazandı. 2024 yerel seçimlerinde AK Parti'den Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu fakat ikinci sırada yer aldı.

Tartışmalar ve Eleştiriler

Turgut Altınok'un siyasi kariyeri boyunca çeşitli tartışmalarla gündeme geldi. 1994 yılında Keçiören Belediye Başkanı seçildikten sonra bazı semtlerde şiddet olayları yaşandı ve bu olaylarla ilişkili olduğu iddia edilen "A Takımı" grubunu kurduğu öne sürüldü, ancak Altınok bu iddiaları reddetti. Melih Gökçek ile uzun süren siyasi bir gerilim yaşadı, bu gerilim zaman zaman şiddet olaylarına dönüştü.

2009 yerel seçimleri öncesinde özel hayatıyla ilgili ortaya atılan iddialar nedeniyle Keçiören Belediye Başkanlığı adaylığından çekildi. 2024 yerel seçimleri öncesinde mal varlığı ile ilgili tartışmalar yaşandı; özellikle Antalya'da 600 dairelik mülkü olduğu iddiaları dikkat çekti.

Özel Hayatı

Turgut Altınok, Süreyya Altınok ile evlidir. Bu evlilikten Hacı Mehmet (d. 1984) ve Fatih Furkan (d. 1997) adında iki oğlu, Aybüke (d. 1982) ve Ayça (d. 1990) adında iki kızı vardır. Ailesiyle birlikte sakin bir yaşam sürüyor.

Bilge Yılmaz Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

bilge-yılmaz-kimdir-nereli-yaşı-boyu-biyografisi-arguntc.webp
Bilge Yılmaz, 13 Eylül 1968'de Balıkesir'de dünyaya geldi. Babası matematik öğretmeni, annesi ise ressam ve Kültür Bakanlığı'nda idareci olarak görevinde bulundu. Ailesinin görevleri nedeniyle Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde büyüdü. İlköğretimine Ankara'da Ergenekon İlkokulu'nda başladı ve İstanbul'da tamamladı. 1981 yılında Galatasaray futbol altyapı takımına seçildi, ancak eğitimine odaklanmak için futbolu bıraktı. Lise eğitimine Kadıköy Anadolu Lisesi'nde başladı, ardından Nişantaşı Anadolu Lisesi'ne geçti.

Boğaziçi Üniversitesi'nde Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümünde lisans eğitimine başladı ve aynı zamanda fizik alanında çift anadal yaptı. 1991 yılında her iki alandaki eğitimini tamamlayarak mezun oldu. Üniversite yıllarında, iktisat dersleri aldığı Murat Sertel'in etkisiyle ekonomi bilimine ilgi duymaya başladı. Bu ilgisini Princeton Üniversitesi'nde sürdürerek iktisat alanında yüksek lisansını 1994'te, doktorasını ise 2000'de tamamladı.

Akademik Kariyeri

Bilge Yılmaz, akademik kariyerine 1998 yılında Pensilvanya Üniversitesi'ne bağlı Wharton Okulu'nda başladı. Wharton'daki görevine devam ederken, bir yıl Stanford Üniversitesi'nde de çalıştı. 2013 yılında profesör unvanını aldı. Wharton Okulu'nda özel sermaye, girişim sermayesi, serbest fon, şirket iflası, sorunlu varlık yatırımları, kurumsal yönetim, hissedar hakları ve altyapı finansmanı konularında eğitim ve araştırma faaliyetlerini yönetti. 2019 yılında Wharton School Harris Family Alternatif Yatırımlar Programı'nı kurdu.

Yılmaz'ın araştırma alanları arasında kurumsal finansman, alternatif yatırımlar ve politik-iktisat konuları bulunur. Yazdığı makaleler, iktisat alanında dünyanın en prestijli akademik dergileri olan Econometrica, American Economic Review ve Journal of Political Economy gibi dergilerde yayımlandı.

Yatırımcı ve Danışman Olarak Çalışmaları

Bilge Yılmaz, serbest fon yönetimi ve finansal teknoloji alanında yatırımcı olarak faaliyet gösterdi. Kurumsal finansman ve varlık yönetimi alanlarında uzmanlık sağlayan bir danışmanlık firmasının kurucu ortakları arasında yer aldı. ABD Merkez Bankası ve çeşitli finans kuruluşlarına danışmanlık hizmeti sundu ve farklı kuruluşlarda yönetim kurulu üyeliği yaptı.

Siyasi Kariyeri

2002 genel seçimlerinde Yurt Partisi'nde parti meclisi üyesi olarak görev aldı. Seçimlerin ardından ABD'ye döndü. 2021 yılında Türkiye'ye yaptığı bir gezi sırasında ülkenin durumunu görerek siyasete atılma kararı aldı. Ekim 2021'de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in danışmanı oldu ve 23 Aralık 2021'de İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanlığına atandı.

31 Mart 2024 tarihinde, İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanlığı görevinden istifa ettiğini sosyal medya hesabı üzerinden duyurdu ve Meral Akşener'i de istifaya davet etti. 21 Nisan 2024'te İYİ Parti'den tamamen ayrıldı.

Bilge Yılmaz, hem akademik alandaki başarısı hem de siyasi kariyerindeki etkileyici adımlarıyla tanınan bir isim olarak, Türkiye'de ekonomi ve politika alanlarında önemli katkılarda bulunmaya devam ediyor.

Cemil Tugay Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

cemil-tugay-kimdir-nereli-yaşı-boyu-biyografisi-arguntc.webp
Cemil Tugay, 13 Haziran 1967'de Van'da doğdu. Babası öğretmen, annesi ise ev hanımıydı. Tugay'ın eğitim yolculuğu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1989 yılında mezun olmasıyla başladı. 1993-2000 yılları arasında plastik cerrahi alanında ihtisasını tamamladı. Mesleki kariyerinde İzmir Tabip Odası Özel Hekimlik Komisyon Başkanlığı, Türk Tabipleri Birliği Özel Hekimlik Kolu Yürütme Kurulu üyeliği, Türk Tabipleri Birliği Kol Başkanlığı ve Ege Bölgesi Plastik Cerrahi Derneği Yönetim Kurulu üyeliği gibi önemli pozisyonlarda görev aldı.

Siyasi Kariyer

Cemil Tugay, siyasete olan ilgisini ve yeteneğini, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde CHP'den Karşıyaka Belediye Başkan adayı olarak gösterdi. Seçimi %70,85'lik gibi ezici bir çoğunlukla kazandı ve Karşıyaka'ya beş yıl boyunca hizmet etti. Başarılı belediye başkanlığı döneminin ardından, 29 Ocak 2024 tarihinde CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı oldu ve seçimi kazanarak 5 Nisan 2024'te mazbatasını aldı.

Kişisel Hayat

Cemil Tugay, evli ve üç çocuk babası. İyi derecede İngilizce ve Fransızca bilmektedir. Karşıyaka Spor Kulübü'nün sıkı bir taraftarı olan Tugay, İzmir'in kültürel ve sosyal hayatına olan bağlılığıyla tanınıyor. Tugay'ın liderliği altında İzmir, modern ve sürdürülebilir bir şehir olma yolunda önemli adımlar atmaya devam ediyor.

Muhsin Yazıcıoğlu Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

muhsin-yazicioglu-kimdir-nereli--yaşı-boyu-biyografisi-arguntc.webp
1954 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Elmalı köyünde dünyaya gelen Muhsin Yazıcıoğlu, Türkiye'nin yakın siyasi tarihinde önemli bir figür oldu. İlk ve orta öğrenimini Şarkışla'da tamamlayan Yazıcıoğlu, 1972 yılında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde yüksek öğrenimine başladı ve buradan mezun oldu.

Genç Ülkücüler Hareketi ve Siyasi Kariyerin Başlangıcı

1968 yılında Şarkışla'da "Genç Ülkücüler Hareketi"ne katılarak siyasi hayatına adım atan Yazıcıoğlu, Ankara'ya geldikten sonra Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde aktif olarak görev aldı. Önce genel başkan yardımcılığı, ardından Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevinde bulundu. 1978'de Ülkücü Gençlik Derneği'nin kurucu genel başkanı olarak siyasi sahnede önemli bir rol üstlendi. 1980 yılına kadar Milliyetçi Hareket Partisi'nde (MHP) genel başkan müşavirliği yaptı.

Zorlu Yıllar ve Yeni Başlangıçlar

12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından "MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası" kapsamında cezaevine giren Yazıcıoğlu, 7,5 yıl süren mahkeme süreci sonunda beraat etti. Cezaevinden çıktıktan sonra Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı'nın başkanlığını yaptı.

Milliyetçi Çalışma Partisi ve Büyük Birlik Partisi

1987 yılında Milliyetçi Çalışma Partisi'nde (MÇP) siyasete yeniden atılan Yazıcıoğlu, partinin genel sekreter yardımcılığı görevini üstlendi. 1991 genel seçimlerinde üç partinin oluşturduğu ittifakla Sivas milletvekili olarak TBMM'ye girdi. 1992 yılında MÇP'den ayrılarak 29 Ocak 1993 tarihinde Büyük Birlik Partisi'ni (BBP) kurdu ve partinin genel başkanlığına seçildi.

Meclis ve BBP Liderliği

1995 erken genel seçimlerinde ANAP-BBP ittifakından 20. Dönem Sivas milletvekili olarak yeniden Meclis'e giren Yazıcıoğlu, daha sonra ANAP'tan istifa ederek BBP'ye geri döndü ve genel başkanlık görevine devam etti. 22 Temmuz 2007 erken genel seçimlerinde partisinden istifa ederek Sivas'tan bağımsız milletvekili adayı oldu ve 23. Dönem milletvekili olarak TBMM'ye girdi. BBP de TBMM'de bir sandalye ile temsil edilmeye başladı. 19 Ağustos'ta yapılan olağanüstü büyük kurultayda yeniden BBP genel başkanlığına seçildi.

Trajik Son

Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009 tarihinde bindiği helikopterin Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesi yakınlarında düşmesi sonucu beraberindeki beş kişiyle birlikte hayatını kaybetti. Bu trajik olay, Türk siyasetinde derin bir üzüntü yarattı.

Kişisel Hayat

Muhsin Yazıcıoğlu, evli ve iki çocuk babasıydı. Siyasi kariyeri boyunca dürüstlük, adalet ve milliyetçilik ilkeleri doğrultusunda hareket eden Yazıcıoğlu, Türk siyasetinin önemli figürlerinden biri olarak anılmaya devam ediyor.

İsmail Haniye Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

ismail-haniye-kimdir-nereli-yaşı-boyu-kilosu-biyografisi-arguntc.webp
1963 yılında Gazze Şeridi'ndeki Elşati mülteci kampında dünyaya gelen İsmail Haniye, ailesi 1948 Arap-İsrail Savaşı sırasında Aşkelon şehrinden kaçmak zorunda kalan Filistinli mültecilerden oluşuyordu. Eğitimine Gazze İslam Üniversitesi'nde devam eden Haniye, 1987 yılında mezun oldu.

Siyasi Kariyer ve Hamas

İsmail Haniye, 1989 yılında Birinci İntifada'ya katıldığı ve Hamas üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. 1992'de serbest bırakıldıktan sonra, diğer İslami Cihad ve Hamas üyeleriyle birlikte İsrail tarafından Güney Lübnan'a sürüldü. Bir yıl sonra Gazze'ye geri döndü. 1999-2004 yılları arasında Hamas genel sekreteri Şeyh Ahmet Yasin'in özel kalem müdürlüğü görevini üstlendi.

Başbakanlık ve Çatışmalar

Aralık 2005'te yapılan Filistin Yasama Konseyi seçimlerinde Hamas lideri Halid Meşal'in Şam'da sürgünde olması nedeniyle listenin başında yer aldı. Hamas'ın büyük bir zafer kazandığı bu seçimlerin ardından, 16 Şubat 2006'da Hamas'ın başbakan adayı olarak açıklandı ve 19 Şubat'ta Mahmud Abbas tarafından başbakanlığa atandı.

Ekim 2006'da Gazze'de El Fetih ile Hamas üyeleri arasındaki çatışmalar sırasında konvoyuna yapılan saldırıdan ve Mayıs 2007'de evine düzenlenen füze saldırısından sağ kurtuldu. Ancak, Haziran 2007'de Gazze Şeridi'ndeki Hamas ile El Fetih arasındaki çatışmaların zirveye çıkması üzerine, Mahmud Abbas tarafından görevden alındı.

Aile ve Kişisel Hayat

İsmail Haniye evli ve 13 çocuk babasıdır. 2009 yılında ailesi, Kuzey Gazze Şeridi'nde bulunan El-Şati mülteci kampında yaşamaktaydı. Kardeşleri Kholidia, Laila ve Sabah İsrail vatandaşı olup, güney İsrail'deki Tel as-Sabi'de yaşamaktadır. Üç kız kardeşin çocuklarından bazıları İsrail Savunma Kuvvetleri'nde (IDF) görev yapmıştır.

Sağlık Durumu ve Tedavi

Haniye'nin kız kardeşi Suhila Abd el-Salam Ahmed Haniye ve eşi, kritik bir kalp tedavisi gerektiren durumları için İsrail'in Petah Tikva'daki Rabin Tıp Merkezi'nde tedavi gördüler. Torunu 2013'te ve kayınvalidesi 2014'te İsrail hastanelerinde tedavi gördü. 2014 İsrail-Gazze Savaşı'nın ardından, kızı da Tel Aviv'deki bir hastanede acil tedavi aldı.

Hac Ziyareti ve Siyasi Aktiviteler

Eylül 2016'da Haniye, eşi ve iki oğluyla birlikte Hac ziyareti için Gazze'den ayrıldı. Bu seyahat, Haniye'nin Halid Meşal'in yerine geçeceği yönündeki spekülasyonları güçlendirdi. Ayrıca 2020'de İran'ın Tahran şehrinde, Kasım Süleymani'nin cenazesine katıldı.

İsmail Haniye'nin hayatı, Filistin siyaseti ve Hamas içindeki etkin rolüyle dikkat çekiyordu. Hem siyasi hem de kişisel hayatında birçok zorluk ve çatışmayla karşılaşan Haniye, Filistin'in önemli figürlerinden biri olarak tanınıyor.

Abdüllatif Şener Kimdir, Nereli, Yaşı, Kilosu, Boyu, Biyografisi

abdullTİF-ŞENER-KİMDİR-NEREL.webp
1954 yılında Sivas'ın Yıldızeli ilçesinde doğan Abdüllatif Şener, Bedirhan ve Ahzerat Şener çiftinin oğludur. Sivas İmam Hatip Lisesi'nden mezun olduktan sonra, 1977 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve Maliye Bölümü'nde lisans eğitimini tamamladı. Akademik kariyerine, Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ne bağlı Bolu Sevk ve İdarecilik Yüksekokulu'nda araştırma görevlisi olarak başladı. Daha sonra Gazi Üniversitesi'nde Maliye Teorisi alanında doktora yaptı ve Bolu İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde dekan yardımcısı olarak görev aldı. Ayrıca Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü'nde öğretim üyeliği yaptı. Maliye Bakanlığı'nda gelirler kontrolörü olarak da görev yaptı.

Siyasi Kariyer

2001 yılında kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) kurucuları arasında yer alan Şener, 2002 Türkiye genel seçimlerinde Sivas milletvekili olarak seçildi. 2002-2007 yılları arasında Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan hükümetlerinde devlet bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görev yaptı. 2007 seçimlerinde aday olmayarak AK Parti'den istifa etti.

Yeni Parti ve Bağımsız Adaylık

25 Mayıs 2009 tarihinde Türkiye Partisi'ni kurarak siyasi kariyerine devam eden Şener, 2011 genel seçimleri öncesinde partisinin genel başkanlığından istifa edip Sivas'tan bağımsız milletvekili adayı oldu, ancak seçilemedi. Kurucusu olduğu Türkiye Partisi, 27 Ağustos 2012 tarihinde kapandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Dönemi

2018 Türkiye genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) Konya milletvekili olarak seçilen Şener, siyasi kariyerine CHP'de devam etmekte. Fransızca bilen Şener, evli ve dört çocuk babasıdır.

Abdüllatif Şener, akademik başarıları ve siyasi kariyeriyle Türk siyasetinde önemli bir figür olarak yer alıyor.

Alacağı bağışlamak

Alacağı bağışlamak

Sual: Fakir birinde alacağım var. Ödeyemiyor. Almasam sadaka yerine geçer mi? Bağışlamanın dindeki yeri nedir?

CEVAP
Borçlu fakir ise hediyeniz sadaka olur. Alacağı bağışlamak çok sevaptır.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Hiçbir himayenin bulunmadığı kıyamet gününde, Allahü teâlânın himayesine girmek isteyen, alacağını bağışlasın!) [Taberani]

(Alacağını bağışlayan, kıyamet günü Allahü teâlânın himayesindedir.)
[Begavi]

(Kıyamette Allahü teâlânın himaye edeceği insanların ilki, eline geçinceye kadar fakirdeki alacağını erteleyen veya Allah rızası için alacağını bağışlayan ve senedini yırtıp atandır.)
[Taberani]

(Veren el, alan elden üstündür.)
[İbni Huzeyme]

Alışverişte yemin etmek

Alışverişte yemin etmek

Sual: Bir malı beğendirmek gayesiyle yemin etmekte mahzur var mıdır?

CEVAP
Doğru da olsa, alışveriş yaparken yemin etmemelidir! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Malını, yemin ederek beğendirene kıyamette merhamet edilmeyecektir.) [Müslim]

(Alışverişte "Vallahi böyle, billahi öyle değildir" diye yemin edenlere ve sanatkârdan, "Yarın gel, öbür gün gel" diye sözünde durmayanlara yazıklar olsun!) [Deylemi]

(Yalan yemin ile mal çok satılsa da böyle kazancın bereketi olmaz.) [Buhari]

(Alıcı ile satıcı birbirine doğru söyleyip, nasihat edince, kazançları bereketli olur, malın kusurunu gizleyip, yalan söyledikleri zaman bu bereket kalkar.) [Buhari]

(Alışverişte çok yemin etmek, malın bereketini giderir.) [Müslim]

(Bir zaman gelecek ki, insanlar, yalnız malın, paranın gelmesini düşünüp, helalini, haramını düşünmeyeceklerdir.) [R. Nasıhin]

Malını müşteriye gösterirken tüccarın Allah demesi, Kelime-i tevhid okuması günahtır. Bunları para kazanmaya alet etmek olur. (El-İhtiyar)

(El-İhtiyar) kitabındaki bu ifadeden, müşteri çekmek gayesiyle dükkanına dini levhalar asmak da, dini ticarete alet etmek olacağı anlaşılmaktadır. Hele dinden imandan habersiz kimselerin bu hareketi, din istismarı olur.

Akıllı, ahiretin sonsuz kazancını dünyanın geçici kârı ile değiştirmez. Bütün iyiliklerin, dinin emirlerine uymakta ve yerine getirmekte olduğunu bilir.

Sual: Pazarcılıkta yemin edince, bir güven meydana geliyor. Satış daha çok oluyor. Doğru olarak yemin etmenin mahzuru var mıdır?
CEVAP
Doğru da olsa, çok yemin etmek, Allahü teâlânın ismine ve yemine kıymet vermemek olur. Bunlara kıymet vermeyerek yemin etmek, çok çirkindir. Mal satmak için Allah’ın ismini alet etmemelidir. İki hadis-i şerif:
(Satışlarda çok yemin etmekten sakının! Çok kazansanız da, perişan olursunuz.) [Müslim]

(Yemin, malı sattırırsa da, malın bereketini kaldırır.) [Buhârî, Müslim]

Demek ki çok kazanmak değil, malın bereketli olması önemlidir. Bereket, az malın çok faydası olması, çok işe yaraması demektir. Hele yalan yere yemin edilirse ve hile yapılırsa daha çok tehlikelidir. İki hadis-i şerif:
(Malını yalan yeminle satan kimseye, âhirette acı azap vardır.) [Müslim]

(Ticarete hıyanet karışınca, bereket gider.) [İhya]

Tartıda hile yapmak da büyük günahtır. Bir âyet-i kerime meali:
(Verirken noksan, alırken fazla ölçenlere acı azaplar yapacağım.) [Mutaffifin 1]

Darasını almak gerekir mi?

Darasını almak gerekir mi?

Sual: Tuz, hurma kiloyla alınmaz, ölçekle alınması gerekir diyorlar. Bir de, baklava alırken, bana bir kilo baklava ver diyoruz. O da kartonuyla tartıp veriyor. Diyelim baklavanın kilosu 10 liraysa, on lirayı veriyoruz. Yahut 20 lira veriyoruz o bize 10 lira veriyor. Poşetle, kese kâğıdıyla da tartılan gıdalar oluyor. Bazıları, (Böyle alışveriş fâsid olur, darasını ayrıca alması gerekir) diyor. Böyle bir şey var mı? Yaptığımız alışveriş sahih olmuyor mu?

CEVAP
Böyle alışverişler sahihtir, fâsid değildir. Hatta biz bir kilo ver dedik, o da 950 gram verse, yine sahih olur. Çünkü 900 gram veya 1100 gram gıdayla poşeti veya kartonu, 10 liraya almış oluyoruz. Bu, götürü alışverişe giriyor. Bunun hiçbir sakıncası yoktur. Bu iddialar, fıkıh kitaplarını yanlış anlamanın neticesidir.

Tuzu, hurmayı da aynı şekilde almanın hiç mahzuru olmaz. Yani bir kilo hurma ver deriz, bu ne kadar deriz, fiyatı neyse onu alır. Bunun hiç mahzuru olmaz. 1 kilo hurmayı götürü usulüyle almış oluyoruz. Bir kilo hurma ver desek de, tart desek de fark etmez. Satıcı bir kilodan az veya çok tartsa da, yine fark etmez. Çünkü biz o miktarı satın alıyoruz. Buna ne kadar vereceğiz demeye de, bunu sattın mı demeye de gerek yok. Satıcı şu kadar vereceksin derse veya verdiğimiz paradan belli bir miktar alsa, biz de razı olsak, hiç konuşmasak da alışveriş sahih olmuştur.

Götürü usulü
Sual:
Tenekeyle beş kiloluk zeytinyağı satılıyor. Ama tenekesiyle 5 kilo geliyor, net 5 kilo değildir. Böylece satın almakta bir sakınca var mıdır?

CEVAP
Hayır. Kabıyla olunca, götürü usulüyle alınmış oluyor. Hiçbir sakıncası yoktur. Poşetle, kese kâğıdıyla alınanlar da böyle caizdir. Kabıyla birlikte alınmaktadır.

Bereketli olsun

Bereketli olsun

Sual: Halk arasında, "Geliri az ama bereketlidir" ve "Bereketli olsun, bereketini bul" gibi sözler söyleniyor. Bereketin dinimizdeki yeri nedir?

CEVAP
Bereket, az malın çok faydası olmak, çok işe yaramak demektir. Az bir mal, bereketli olunca, çok kimsenin rahat etmesine, çok iyi işlerin yapılmasına yarar. Bereketli olmayan çok mal vardır ki, sahibinin dünyada ve ahirette felaketine sebep olur.
O halde malın çok olmasını değil, bereketli olmasını istemelidir! (K. Saadet)

Bereketin dinimizdeki önemi büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Alışverişte çok yemin etmek, malın bereketini giderir.) [Müslim]

(Ticarette bereket vardır, ticarete yalan, hıyanet karışınca bereket gider.) [Buhari]

(Evinden erken çıkanın işi bereketli olur.)
[Bezzar]

(Namaz kılanın rızkı bereketli olur, kılmayanın bereketsiz olur.) [M. Cenne]

(Vadeli alışverişte, ödünç vermekte ve arpa karışmış ekmekte bereket vardır.)
[İbni Mace]

(Şarkıcı ve faizcilerin kazancında bereket olmaz.) [Deylemi]

(Rızkına razı olanın bereketi artar, razı olmayanınki bereketsiz olur.)
[Ahmed]

Filtrele

Geri