Uygulamayı yükle
How to install the app on iOS

Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.

Not: This feature may not be available in some browsers.

Herediter Anjioödem Nasıl Tedavi Edilir?

Herediter anjioödem tedavi planı şu şekildedir:

A) Gerektiğinde kullanılacak etkili bir tedavi (atak tedavisi)

B) Atak gelişimini önleyecek uzun süreli profilaksi

C) Tıbbi girişimler ve diğer durumlarda bilinen tetikleyicilerle karşılaşmadan önce kısa süreli profilaksi uygulamasını içermelidir.

Ülkemizde C1 esteraz inhibitör proteini yerine koyma tedavisi (replasmanı), Bradikinin reseptörü (B2R) antagonisti, danazol ve plazma kallikrein inhibitörü tedavide kullanılmaktadır. Tedavinin hastaya uygun şekilde alerji ve immünoloji uzmanı gözetiminde düzenlenmesi gereklidir.

Herediter Anjioödem Nasıl Teşhis Edilir?

Aile öyküsü olması, belirtilerin genellikle çocukluk yaşta başlaması, tekrarlayan ağrılı karın ağrılarının olması, anjioödeme ürtikerin eşlik etmemesi, üst hava yollarında ödem gözlenmesi, antihistaminik, steroid ve adrenalin tedavilerine yanıtsızlık herediter anjioödem şüphesi uyandırır. Herediter anjioödemi; enfeksiyonlar, stres, bazı hormon ilaçları kullanımı sonrası ve adet döneminde tetiklenebilir.

Herediter anjioödemden şüphelenilen hastalarda Kompleman 4, C1 esteraz inhibitör proteini düzey ve aktivitesinin değerlendirildiği bir takım biyokimyasal testler ve genetik incelemeler yapılarak tanı konulur.

Herediter Anjioödem Belirtileri Nelerdir?

Herediter anjioödemin en belirgin semptomu, aşırı vücut sıvısının birikmesi bağlı ödem oluşan bölgelerde tekrarlayan şişlik ataklarıdır . Vücudun en sık etkilenen bölgeleri eller, ayaklar, göz kapakları, dudaklar ve cinsel organlardır.

  • Vücudun belirli bölgelerinde kaşıntısız döküntü ve şişlikler
  • Karın ağrısı ve krampları
  • Mide bulantısı ve kusma
  • İshal
  • Baş ağrısı
  • Ses kısıklığı
Atak sıklığı ve şiddeti hastadan hastaya değişebilir. Ataklara ürtiker eşlik etmez. Tekrarlayan karın ağrıları olabilir. Üst hava yollarını tutan larinks ödemi ve genital ödem diğer anjioödem tiplerine göre daha sıktır. Hafif anjioödem atakları 2-5 gün arasında kendiliğinden düzelir.

Herediter Anjioödem Neden Olur?

Herediter anjiyoödem hastalığı C1 inhibitör proteininin eksikliği ya da disfonksiyonel C1 inhibitör proteini nedeniyle oluşan bir hastalıktır. Kadınlar, sigara kullananlar ve 65 yaş üstü kişiler hastalık için risk gruplarıdır. Yaralanmalar, şiddetli ağrılar, cerrahi işlemler, diş prosedürleri, viral hastalıklara yakalanmak ve stres hastalığı tetikleyebileceği gibi semptomları da şiddetlendirebilir.

Alerjik anjiyoödem nedir?

Alerjik anjiyoödem oluşumu, kişinin zaten duyarlı olduğu alerjenlere vücudun maruz kalmasından sonra belirli beyaz kan hücreleri tarafından salgılanan histamin salınımın sonrasın damarlardan dokulara sıvı geçişinin artması ile dokularda şişme meydana gelmesidir.

Alerjik anjiyoödeme şunlar neden olur:
  • Deniz ürünleri, fıstık, fındık, yumurta, vb.
  • Penisilin antibiyotikleri, aspirin, steroid olmayan anti-enflamatuar ilaçlar
  • Karınca, arı, yaban arısı veya eşek arısı zehrinden kaynaklanan bir böcek sokması veya ısırıkları

Herediter Anjioödem Nedir?

Herediter anjioödem, deri veya mukoza altında sıvı birikmesine bağlı el ve ayak gibi uzuvlar ile yüz ve bağırsak kanalında ani şişliklere neden olan kalıtsal bir hastalıktır. Herediter Anjiödem yüzde ve solunum yollarında şişme yanı sıra karın kramplarına da neden olabilir. Özellikle eller, ayaklar, baş, boyun, göz kapakları, dudaklar, dil ve genital organlarda görülür ve aynı zamanda sindirim sisteminde de meydana gelebilir.

Hepatit C tedavisine ara vermek tehlikeli mi?

Genel olarak öncelikli tedavinin Hepatit C hastalarında uygulanması gerektiğine inanılmaktadır. Aşısı olmayan bu enfeksiyonun sınırlanması ve ortadan kalkması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Bu nedenle kronik hepatit C olan her hasta, yan etkiler de göz önünde bulundurularak tedavi olmaya karar verirse öncelikli tedavi adayıdır. Siroz gibi ciddi karaciğer rahatsızlığı olan hastalar tedavi sırasında daha fazla yan etkiye maruz kalmakta ve tedaviye cevap oranları görece düşük olmaktadır.

Ancak kronik Hepatit C'li veya erken siroz olan her hasta tedavi olma hakkına sahip olmalıdır. Uzman doktor ile durum değerlendirilip ortak karar verilmelidir. Yan etki yönetimi, gereksiz şekilde ilaç dozlarıyla oynanmaması ve tedaviye ara verilmemesi tedavi başarısı için çok önemli olan bir diğer konudur.

Her Hepatit C'li hastaya aynı tedavi mi uygulanır?

Hepatit C’nin alt gruplarına (genotip) göre tedavi kombinasyonlarında farklılıklar olabilmektedir. Günümüzde tüm alt gruplara etkili (pangenotipik) ilaçlar da üretilmiştir.

Ancak hastalarda siroz bulunup bulunmaması, daha önceden sonuç vermeyen bir Hepatit C tedavisi geçirilip geçirilmediği ya da etkili bir tedavi gerçekleştirilmiş olmasına rağmen hastalığın tekrarlaması (nüks) gibi kriterlere göre ilaç seçimi ile kullanım sürelerinde değişiklikler olabilir.

Hepatit C tedavisi zor mudur?

Vücudumuzda doğal olarak bulunan, antiviral etkili proteinler olan interferonlar, özellikle interferon-alfa (IFN), 1986-90 arasında hepatit C tedavisinde etkili olduğu gösterilmiş ilk ilaçtır. Genotip 1 (ayrıca 4,5,6) hastaların %50’sinde, genotip 2 veya 3 olanların %70’inde kalıcı viral cevap (KVC) sağlanmıştır.

Günümüzde genelde 12 hafta kullanılan tabletlerle %100’e yakın KVC sağlanmaktadır. Tedavi ile sağlanan bu KVC HCV’nin küratif tedavisi demektir. KVC, HCV’nin varlığını gösteren HCV RNA’nın tedavinin bitiminden 6 ay sonra da kanda saptanamaması, negatif olmasıdır. KVC sağlanan hastalarda karaciğer sirozu veya kansere ilerleme riski azalır, karaciğerde belirgin iyileşme olur.

Hepatit C sarılık yapar mı?

Hepatit C mikrobu bulaşan her beş kişiden birinde klasik ikterli (sarılıklı) hepatit olur. Diğer dördü belirgin sarılık olmaksızın akut hastalığı geçirir. Eğer ALT, AST gibi karaciğer hasarını gösteren testlere bakılırsa bu sarılıksız seyreden hastalarda da tanı koymak mümkün olabilir. Akut hepatit düşünülen hastalarda hepatit etkenleri (A, B, C ve gerektiği zaman D ve E hepatitleri) araştırılmalıdır. Günümüzde uygulanan anti-HCV testi hepatit C tanısı için son derece duyarlı ve özgüldür. Anti-HCV ile birlikte gerektiğinde başvurulan HCV RNA PCR testi ile tam bir değerlendirme yapılabilir. Ayrıca HCV genotipi ve IL28B genotipi gibi ileri testler gerekebilir.

Sarılıklı akut C hepatiti hastalarında ve IL28B genotipi C/C olanlarda daha sık olmak üzere, hastaların %20-40’ında kendiliğinden iyileşme olur. Diğerlerinde (%60-80) ise kronik HCV enfeksiyonu gelişir. Bağışıklık sistemi normal olan kişilerde kronik hepatit C’ye bağlı olarak karaciğer sirozu için 20-25 yıl, karaciğer kanseri için 25-30 yıl geçmesi gerekir. Yani kronik hepatit C uzun yıllar sessiz, belirti vermeden seyreden bir hastalıktır. Bu nedenle bazı metinlerde sessiz öldürücü (“Silent Killer”) gibi tanımlar kullanılır. Bunlar abartılı ifadelerdir. Genellikle 8-12 hafta izlenen akut C hepatiti hastasında iyileşme olmaz ise ilaçla tedavi düşünülmelidir.

Hepatit C dokunmayla bulaşır mı?

Hepatit C virüsü kanda bulunur. Bu sebeple daha çok kan yolu ile bulaşır. Ayrıca güvensiz cinsel ilişki yoluyla yani vücut sıvıları aracılığı ile de bulaşabilir. Madde bağımlısı gençlerin aynı enjektörü kullanmaları nedeniyle Hepatit C vakaları görülebilmektedir. Ayrıca Hepatit C testi uygulanmadan önce virüsün varlığı tespit edilemediği için kan transfüzyonu yapılan kişilerde de (kan verilen) görülebilmekteydi. Ortak kullanılan ustura, tıraş makinesi, berber makaslarının yanı sıra dövme yaptırma, vücudun kesici-delici bir cisimle yaralanması, akupunktur iğneleri ile de HCV' bulaşı söz konusu olabilmektedir.

Hepatit C tedavisinde beslenme nasıl olmalı? Hepatit C diyeti var mı?

İnternet ortamında ve piyasada satılan bitkisel karışımlar sanıldığı gibi masum olmayabilir. Çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiği iddiası ile piyasada satılan bitkisel karışımlar, içeriklerinde kullanılan maddeler tam olarak bilinmediği için olumsuz sonuçlara yol açabilmektedir. Sağlıklı insanlarda bile karaciğer yetmezliğine neden olan bu karışımlar, kronik karaciğer hastalığı olan kişilerde organın tamamen iflas etmesine yol açabilmektedir.

Akdeniz tipi beslenme her karaciğer sorununda ve diğer hastalıklarda olduğu gibi Hepatit C’de de önerilmektedir. Salam, sucuk gibi katkı maddeli besinler, yağlı kızartmalar, hazır meyve suları ve şekerli beslenme karaciğer yağlanmasına neden olabilir. Hepatit C hastaları karaciğerlerini korumalıdır. Karaciğerin düzenli çalışabilmesi için uyku düzeni de önemli bir yer tutmaktadır. Haftanın 3 günü spor yapmak hem genel sağlık hem de karaciğer yağlanması bakımından hayati önem taşımaktadır. Bel çevresinin genişlemesiyle birlikte görülen karaciğer yağlanması organ nakline kadar ilerleyebilen tablolar oluşturabilmektedir. Kilo olmak gibi çok hızlı kilo kaybında kas yıkımı ve şekerin dengesiz kullanılması sonucu karaciğer vücudu korumak için yağlanmayı artırabildiği unutulmamalıdır.

Hepatit C kanser yapar mı?

Kronikleşen ve tedavi edilmeyen Hepatit C karaciğer sirozuna, siroz gelişen hastalarda da karaciğer kanserine neden olabilmektedir. Vücudun fabrikası olan karaciğer; vücudun tüm sistemlerini etkileyen bir merkez, kan deposu, savunma sisteminin bir parçasıdır.

Karaciğer kanseri için en fazla riski taşıyan grup ise hepatitli kişilerdir. Karaciğer kanseri erken dönemde belirti vermediği için erken tanı ihtimali düşüktür. Bu kanserlerin yüzde 80’i daha çok siroz olan kişilerde gelişmektedir, bu nedenle hastalar yakından takip edilmelidir. Risk altında olmayan bireylere göre Hepatit B ve C hastası kişilerin karaciğer kanseri olma riski 200 kat daha fazladır. Hepatit B, aşılanma ile önlenebilir. Hepatit C için geliştirilen tedaviler de oldukça olumlu sonuçlar vermektedir.

Hamile bir kadın Hepatit C tedavisi görebilir mi?

Hamilelik sırasında Hepatit C tedavisi uygulanmaz. Bu dönemde kullanılan bazı ilaçlar bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Hepatit C hastalığı olan bir kadın hamile kalmak istiyorsa ilaç planlaması buna göre yapılmaktadır. Hepatit C'li bir anneden karnındaki bebeğe Hepatit C geçebilir. Evlilik öncesi testlerde Hepatit C’ye rastlanması durumunda vakit kaybetmeden tedaviye başlanır.

Hepatit C sonucu siroz veya buna bağlı sorunlarla ilgili neler yapılabilir?

Siroz gelişimi ile karaciğerde geri dönüşümsüz değişiklikler olmuş demektir. Sirozun klasik anlamda tedavisi yoktur. Ancak siroz, uzun yıllar sürebilen bir süreçtir ve bunlara karşı mücadele edilebilir. Karında sıvı toplanması, karaciğerin bazı maddeleri işleyememesi sonucu bunların kanda birikerek beyin fonksiyonlarını etkilemesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bunlara karşı bazı ilaçlar ve özel diyetler ile mücadele edilebilir.

Sirozların en korkulan ve ölümcül olabilecek komplikasyonu (istenmeyen yan etkisi) ciddi sindirim sistemi kanamalarıdır. Bunlara özofagus (yemek borusu) varis kanamaları denilmektedir. Siroz ile birlikte, karaciğerden geçmesi gereken kan eskisi kadar rahat geçemez. Geride göllenme olur ve bu damarlarda basınç artar. Karaciğerden geçemeyen kan kendine başka yollar arar. Bunlardan biri de yemek borusu iç yüzünde bulunan damarlardır. Bu damarlarda basınç yükselince bunlar genişler ve varisleri oluşturur. Bunlar zamanla patlayarak ölümcül kanamalara yol açabilirler. Bu tarz kanamalara endoskopik olarak müdahale edilebilir. Bu yöntemlerin de başarısız olduğu vakalarda cerrahi veya girişimsel radyolojik müdahale yapılabilir. Yüksek basınçlı damarlar ile alçak basınçlı damarlar arasında cerrahi özel teknikler ile yeni yollar (şant) açılarak bu kanamalar kalıcı olarak önlenebilir.

Sirozun son evresinde ise karaciğer yetersizliği bulguları gelişir. Bu safhada hastalığın tek tedavi yöntemi karaciğer naklidir. Bu durumda hasta karaciğer ya kadavradan (beyin ölümü gelişmiş kişi) alınan karaciğer ile ya da uygun vakalarda hastanın bir yakınından alınabilecek yeterli bir karaciğer parçası ile değiştirilir. Böylelikle vakaların yaklaşık %70-80’i sağlıklı normal yaşamlarına dönebilirler.

Her Hepatit C hastası siroz olur mu?

Her kronik Hepatit C hastası siroz olmaz. Her 4-5 kronik Hepatit C enfeksiyonlu kişiden 1’inde hastalık siroza ilerlemektedir. Hepatit C’nin dünyadaki dağılımı çok farklı seyreder. Örneğin Mısır’da Hepatit C görülme sıklığı yüzde 15’ken, Türkiye’de Avrupa’daki ülkelere benzer şekilde yüzde 1’dir. Türkiye’de 750 bin kişide Hepatit C görüldüğü düşünülmektedir. Bu kişilerin yaklaşık dörtte birinde siroz geliştiği düşünülürse 200 bine yakın kişide karaciğer sirozu gelişebilir. Bu hastaların bir kısmında karaciğer kanseri geliştiğini düşünürsek Hepatit C önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hepatit C’li hastada karaciğerde kanser gelişirse bunun tedavisi var mıdır?

Her Hepatit C'li hastada kanser gelişecek diye bir kural yoktur. Özellikle siroz gelişimi ile normal insanlara kıyasla artmış bir risk vardır. Bu nedenle, Hepatit C'li hastanın sadece karaciğer hastalığı nedeniyle takipte olması yetmez. Böyle bir kanser gelişme riski nedeniyle de takip edilmesi, zaman zaman bu amaca uygun laboratuvar ve görüntüleme tetkiklerinin dede yapılması gerekir. Böyle bir durumda cerrahi tedavi yoluna gidilebilir.

Ancak, karaciğer cerrahisi ayrı bir deneyim gerektirir. Özellikle karaciğer fonksiyonları bozuk olan insanlarda cerrahi riskli olabilir. Bunun için özel bazı tetkiklerin yapılması ve cerrahinin riskinin ortaya konulması gerekir. Bazen (karaciğer yetersizliği bulguları olanlarda) cerrahiye alternatif yöntemler gündeme gelebilir.

Hepatit C virüsü bulaşan bir insanı neler bekler?

Hepatit C nispeten yeni bir hastalıktır ve bu nedenle hastalığın gidişi hakkında bilgiler çok kesin değildir. Ancak, hastalığın vakaların çoğunda yıllar içinde ortaya çıktığı ve kalıcı olduğu yönündedir. Hastaların %90’ı virüsten bir daha kurtulamaz. Yıllar içinde, virüsün karaciğerde yarattığı olaylara bağlı olarak bazı yapısal değişiklikler olur. Buna siroz adı verilmektedir. Ancak bunun için ne kadar süre geçmesi konusu çok değişkendir.

Bazı hastalarda 5 sene gibi kısa bir sürede siroz gelişebilirken, bazılarında bu süreç 40-50 yıl sürebilmektedir. Siroz gelişse bile, hastaların bir kısmı normale yakın bir hayat sürebilirken, diğerleri siroza bağlı karında ciddi su toplanması, şuur bulanıklıkları, ciddi sindirim sistemi kanamaları (varis kanaması), ağır karaciğer yetersizliği veya karaciğer kanseri gelişimi gibi istenmeyen olaylarla karşılaşabilmektedir. Özellikle siroz gelişiminden sonra kanser riskinin belirgin bir şekilde arttığı bilinmektedir. Bu nedenle bu tip hastalar, böyle bir gelişimi erken yakalamak amacı ile yakından takip edilmelidirler.

Hepatit C Tedavisi Nasıl Olur?

Hepatit C tedavi edilebilen bir hastalıktır ancak hali hazırda virüsle karşılaşan kişilerin az bir kısmı tedavi görmektedir. Bunun nedeni belirtilerin yıllarca fark edilmeyebilmesi, belirtilerin doğrudan bu hastalıkla ilişkilendirilmemesi ya da sadece yorgunluk belirtisi olması, bu virüsün taşındığının anlaşılmaması olabilir.

Hepatit C tedavisinin amacı kalıcı virolojik yanıt elde etmektir. Kalıcı virolojik yanıt hastanın kanında virüsün kalmamasıdır. Kalıcı virolojik yanıt elde edemeyen hastalarda tedavi başarısız olur, virüs kanda taşınmaya devam eder. Hepatit C erken yakalandığı zaman tedavi şansı yüksek bir hastalıktır.

Genellikle Hepatit C hastaları hamilelik süreçlerinde ya da kan bağışı yaptıkları zamanlarda saptanabilirler. Hastalık için testler yapılır ve sonuçlara göre tedavi planlanır. Eğer kişiye erken dönemde akut Hepatit C teşhisi konulmuşsa bu hastalarda yüzde 100’e yakın oranda ilaçlı tedavi bulunmaktadır.

Hepatit C virüsünün kanda olduğunu gösteren test HCV RNA testidir. İlaç tedavisiyle %100’e yakın oranda kalıcı olarak HCV RNA kanda negatifleşir. Bu Hepatit C’nin vücuttan tamamen atılması anlamına gelmektedir. Son yıllarda üretilen çok etkili yeni ilaçların bir kısmı ülkemizde de ruhsatlandırılmıştır. Hepatit C ilaçları ile hastalık günümüzde %100’e yakın oranda tedavi edilebilmektedir.

Hepatit C Teşhisi Nasıl Konulur?

Hepatit C taraması için kanda Anti-HCV değerine bakılır. Eğer sonuç pozitifse ikinci bir testle bir doğrulama yapılmaktadır. Anti- HCV pozitifse kişinin Hepatit C ile karşılaştığı söylenebilir. Ayrıca tanı koydurucu olan HCV-RNA testi yapılır. HCV-RNA testi akut ya da kronik Hepatit C'nin yönetiminde önemlidir. Bunun yanında kişide karaciğer fonksiyonlarını gösteren kan testleri de değerlendirilmektedir. Ayrıca ultrason gibi görüntüleme yöntemleriyle fibroscan da uygulanır.

Filtrele

Geri