Uygulamayı yükle
How to install the app on iOS

Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.

Not: This feature may not be available in some browsers.

  • Soru Soru
Akciğer enfeksiyonu nasıl bir hastalıktır?

Akciğer enfeksiyonu, bakteriler, virüsler veya mantarlar gibi zararlı patojenlerin neden olduğu ve genellikle bronşlar veya alveolleri etkileyen bir solunum yolu hastalığıdır. Akciğer enfeksiyonu yaygın olarak öksürük, nefes darlığı, ateş ve göğüs ağrısı gibi semptomlarla kendini gösterir. Akciğer enfeksiyonunun zatürre gibi ciddi türleri ise tedavi edilmediğinde zamanla solunum yetmezliğine yol açabilir ve özellikle bağışıklık sistemi zayıf kişilerde daha riskli bir tablo ortaya çıkarabilir.

  • Soru Soru
Akciğer embolisi geçirenler nelere dikkat etmeli?

Akciğer embolisi hayati tehlikesi yüksek olan ve tekrarlama olasılığı olan bir hastalıktır. Akciğer embolisi geçirenlerin dikkat etmesi gerekenler şunlardır:

  • Tedavi için verilen kan sulandırıcı ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır.
  • Fazla kilolar pıhtı riskini artırdığı için kilo olması gereken fazla olmamalıdır.
  • Kalp ve pıhtılaşma sistemi hastalıkları için erken aşamada tedavi olunmalıdır.
  • Damar sağlığı akciğer embolisinden korunmada önem taşımaktadır. Düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek damar sağlığını korumaktadır.
  • Uzun süre hareketsiz kalarak çalışan ya da seyahat eden kişiler mutlaka yeterince su içmeli, her saat başı oturduğu yerden ayağa kalkıp yürümeli ve bacaklarını hareket ettirmelidir.

  • Soru Soru
Akciğer embolisi tekrar eder mi?

Akciğer embolisine sebep olan faktörler ortadan kaldırılmazsa ve tedavi düzgün bir şekilde yapılmazsa pıhtı tekrar oluşabilir. Tekrar pıhtı oluşmasını engellemek adına kan sulandırıcı ilaçlar en az 6 ay süreyle kullanılmaktadır. Tedavinin düzgün bir şekilde uygulanması ve düzenli doktor kontrolleri hastalığın tekrar etme riskini de azaltmaktadır.

  • Soru Soru
Akciğer embolisi tedavisi ne kadar sürer?

Akciğer embolisinin tedavisi en az 6 ay boyunca devam etmektedir. Hastalığın şiddeti ve yoğunluğuna göre bu tedavinin bir bölümü hastanede de olabilmektedir.

Kişinin genetik olarak yatkınlığının olduğu durumlar mevcut ise (Protein C, Faktör (V) Leiden hastalığı, antitrombin III gibi) hasta hayatı boyunca kan sulandırıcı ilaçlar kullanmak durumda kalabilir.

  • Soru Soru
Akalazya hastalığı (yutma güçlüğü) tedavisi sonrası beslenmede nelere dikkat edilmelidir?

Akalazya hastalığında POEM tedavisi sonrası hastanın hastanede yatış süresi içerisinde sıvı ve yumuşak gıdalarla beslenmesi gerekmektedir. 2-3 gün yatış sonrası hastalar taburcu edilmektedir. Hastaneden çıktıktan sonra 2 hafta içerisinde sıvı ve yumuşak gıdalarla beslenmeye devam edilmelidir. 2 haftadan sonra normal beslenme düzenine tamamen dönülebilmektedir. Ancak hayat boyu reflüye sebep olabilecek gıdalardan kaçınılması, az az, sık sık öğünler tercih edilmesi önerilmektedir. Bunun yanında tam olarak çiğnemeden besinler yutulmamalıdır.

  • Soru Soru
Yemek borusu hastalıkları nelerdir?

Boyunda, göğüs içi yemek borusunda ve alt uç mide girişinde yemek borusu tümörleri, yemek borusunda oluşan divertiküller adı verilen kesecikler, boyunda zenker divertikülü, yemek borusu ortasında midtorasik, alt uçta epifrenik, dev herniler, midenin 1/3’ünden daha fazlasının göğüs boşluğu içinde olduğu durumlar, akalazya ve hareket bozuklukları, özofagus spazmı, yemek borusu darlıkları ve yanıkları, yemek borusu yırtıkları, trakeoözofajiyal fistül gibi çok çeşitli hastalıklar görülebilmektedir.

  • Soru Soru
Akalazya (yutma güçlüğü) hastalığında botox tedavisinin yeri nedir?

Kasların kasılmasını engelleme özeliği taşıyan botox işlemi akalazya hastalığının tedavisinde uygulanabilmektedir. Ancak botox enjeksiyonunun etkisi kısa sürdüğünden kalıcı çözüm sağlamamakta ve sürekli tekrarlanma ihtiyacı doğmaktadır.

Bu tekrarlamalar nedeniyle de yemek borusunun alt kısmında bazı fibrotik dokuların gelişmesine sebep olmaktadır. Bu nedenle öncelikli olarak tercih edilen bir yöntem değildir.

  • Soru Soru
Ailevi Akdeniz Ateşi hastası olanlar nasıl beslenmeli?

FMF hastalarının iltihaplanmayı artıracak gıdalardan uzak durması gerekir. Bunların başında işlenmiş gıdalar, yoğun şekerli besinler ve trans yağlar gelir. Bu besinlerin yerine taze meyve ve sebzelerden oluşan sağlıklı bir diyet listesi yapılması önerilir. Bunların yanında tuz tüketimini sınırlamak böbrek sağlığını korumak açısından önemlidir. Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan balık ve ceviz gibi besinler de anti-enflamatuar faydaları göz önünde bulundurulduğunda etkili olabilir.

  • Soru Soru
Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığı tedavi edilebilir mi?

FMF hastalığı için bir tedavi yoktur ancak semptomları azaltmaya yönelik seçenekler mevcuttur. Belirli tedaviler her bireyde görülen birtakım ortak semptomlara yöneliktir. Hasta olan birçokbirey, iltihabı azaltan karmaşık bir bileşik olan kolşisin adı verilen temel ilaçla tedavi edilir. Bu ilaç hastalığın semptomlarını ve etkilerini azaltmaya yöneliktir.

  • Soru Soru
Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığı bağışıklık sistemini zayıflatır mı?

FMF olarak bilinen Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığı, beyaz kan hücrelerinde bulunan pirin adlı bir proteini kodlayan MEFV genindeki mutasyondan kaynaklanır. Mutasyona uğramış protein bağışıklık sistemini bozabilir ve iltihaplanmaya neden olabilir. Yapılan araştırmacılar, MEFV gen mutasyonlarının romatoid artrit de dahil olmak üzere diğer otoimmün hastalıklarda bir faktör olabileceğini ortaya koyar.

  • Soru Soru
FMF hastalığı kaç yaşında başlar?

Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığının başlangıcı genellikle 5 ila 15 yaşları arasındadır ancak çok daha sonra veya daha erken, hatta bebeklik döneminde bile ortaya çıkan vakalar olabilir. Atakların düzenli bir tekrarlama şekli yoktur. Genellikle 12 ila 72 saat sürer ancak daha uzun sürebilir. Sıklıkla haftada 2 atak ile yılda 1 atak arasında değişir (en yaygın olarak 2 ila 6 haftada bir).

  • Soru Soru
Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığının günlük yaşam üzerinde etkileri nasıldır?

FMF hastalığı ilerleyen yaşla birlikte genellikle iyileşir ve çoğu hastanın uygun tedaviyle normal bir hayat sürmesi mümkündür. Ancak tedavi sonuçları her ne kadar başarılı olsa da Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığı tamamıyla iyileştirilemez, ömür boyu tedavi edilmesi şarttır.

Şöyle ki bu hastalıkla yaşamayı kolaylaştırmak için doktorlarla güvene dayalı bir ilişki geliştirmek önemli bir husustur. Hastalığın yol açtığı ateş atakları, iltihaplanma ve vücudun çeşitli yerlerinde meydana gelen ağrılar bazen aile ve sosyal hayat üzerinde, işe ve okula devam etmede ve duygusal mutlulukta olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Hastaların bir aile üyesi, güvendiği bir arkadaş veya bir terapistle konuşması, korkularını ve hayal kırıklıklarını ifade etmesine olanak sağlayabilir. Sonuç olarak uygun bir tedavi programıyla birlikte kişiler günlük yaşam normal şekilde devam edebilir, hastalar eğitim, iş, spor faaliyetleri veya sosyal etkinliklere dilediğince katılabilir.

Filtrele

Geri