Uygulamayı yükle
How to install the app on iOS

Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.

Not: This feature may not be available in some browsers.

  • Soru Soru
Anevrizmal kemik kisti ameliyatı sonrası nelere dikkat etmek gerekir?

Anevrizmal kemik kisti ameliyatından sonra dikkat edilmesi gereken konular, hastanın durumuna, tümörün görüldüğü kemiğe, kemikteki hasara göre değişebilmektedir. Çevre dokuların iyileşmesi, eklem hareketlerinin açılması için ilk 6 hafta egzersizler veya fizik tedavi almasını önerilmektedir.

Anevrizmal kemik kisti ameliyatı sonrası kabaca ilk 6 hafta hassas olup kısmi yük vererek hastanın yürümesine izin verilebilmektedir. Anevrizmal kemik kisti tekrarlamaya meyilli olduğu için düzenli aralıklarla kontrol edilmesi olası tekrar tümör oluşumu açısından önemlidir.

  • Soru Soru
Anevrizmal kemik kisti tedavisi nasıl yapılır?

Anevrizmal kemik kisti tedavisi tümörün bulunduğu kemiğe ve kemikteki hasara göre değişebilmektedir.
  • Cerrahi yöntem: Kemik içinde sınırlı bir bölgede ve cerrahi olarak tamamen çıkarılabilecek durumdaysa tümörünün komple çıkarılması gerekmektedir. Ancak geride hücresel seviyede tümör hücreleri kalabilmekte, bu da tekrar tümörün oluşmasına neden olmaktadır.
  • Sıvı nitrojen tedavisi: Anevrizmal kemik kisti tekrar oluşmasını engellemek için adjuvan tedavi denilen sıvı azot (nitrojen), fenol, alkol gibi birtakım kimyasal yöntemler uygulayarak gözle görülmeyen tümör hücrelerini de yok edilmesi gerekir. Sıvı nitrojen püskürtme yöntemiyle kemik içi tümör hücreleri üzerine sıkılarak ortam anlık -1800 C ye kadar düşürüp tekrar oda ısısına getirerek tümör hücrelerinin parçalanması – (yok olması) sağlanmaktadır. anevrizmal kemik kisti tümör hücrelerinin tamamen temizlendiğinden emin olduktan sonra oluşan boşluk kemik grefti veya kemik çimentosu olarak da bilinen özel bir kimyasal alaşımla doldurulmaktadır. Özellikle kemik çimentosu hem mekanik olarak sağlam hem de tekrar tümör oluşumunu engelleme özelliğinden faydalanılmaktadır.
  • Anevrizmal kemik kisti küçük kemiklerdeyse ve aşırı kemik harabiyetine neden olmuşsa kemik komple çıkarılmakta ve yerine kemik nakli yapılarak tedavi mümkün olabilmektedir.

  • Soru Soru
Anevrizmal kemik kisti teşhisi nasıl konulur?

Anevrizmal kemik kisti teşhisinde öncelikle hastanın klinik şikayetler, hastanın yaşı, şüphe edilen kemiğin bölgesi önemlidir. Genellikle anevrizmal kemik kisti belirtileri yaşayan hastalarda direkt grafide kemikte incelme, bir miktar çapında artma genişleme fark edilebilir. Ama erken evrelerde bu görüntüler belirgin olmadığı için gözden kaçabilir.

Klinik şikayet veya şüphe üzerine ya da kırık görüldüğünde çekilecek MR görüntülemede kemikteki hasarı, ödemi, kemik yıkımını kemik içindeki kistik görünümü tüm hatlarıyla belirgin bir şekilde görmem mümkündür.

Manyetik Rezonans (MR) ilave olarak Bilgisayarlı Tomografi (BT) ile de incelemek gerekir. Bilgisayarlı Tomografi görüntülemesinde kemikte yaşanan hasar, olası kemik kırılmaları daha net görülebilmektedir.

Anevrizmal kemik kisti veya benzer tümörler olası ön tanılar belirlendikten sonra tüm bu bulguları multidispliner tümör konseyinde (ortopedi ve travmatoloji, radyoloji, patoloji, onkoloji) tartışıp değerlendirip bir sonraki aşamaya geçilmelidir.

Kesin tanı ancak biyopsi ile konulabilmektedir. Anevrizmal kemik kisti kemik içinde olduğundan hafif sedasyon altında özel biyopsi iğneleri ile kemik içinden farklı bölgelerinden tümör dokusu alıp histo-patolojik inceleme yapılarak kesin tanı konulur.

Biyopsi yapıldıktan sonra (yani tümörün içine bir şekilde dışardan girildikten sonra) en kısa sürede tanısının konulup uygun cerrahi tedavin yapılması oldukça önemlidir.

  • Soru Soru
Anevrizmal kemik kisti belirtileri nelerdir?

Anevrizmal kemik kisti belirtileri şu şekilde sıralanabilir;​

  • Anevrizmal kemik kisti en sık görülen belirtisi ağrıdır. Anevrizmal kemik kisti zamanla kemiği incelttiğinden yetmezliğe bağlı ağrı olur.
  • Başlangıçta ağrı hafif olup fark edilmeyebilir, ama zamanla kemikteki incelme arttıkça veya darbeye bağlı kırık oluştuğunda ağrı belirginleşir ve sürekli hale gelebilir.
  • Burada önemli olan, kırık fark edildiğinde travmaya bağlı basit klasik bir kırık ile tümöre bağlı oluşmuş bir kırığın ayırt edilmesidir. Tümöre bağlı oluşan kırık tedavisi klasik kırıklardan farklı olacaktır.

  • Soru Soru
Anevrizmal kemik kisti nedenleri nelerdir?

Anevrizmal kemik kisti kesin oluşma sebebi bilinmemektedir. Ağrı hafif ve zamanla artmakta olup, mekanik yetmezlik nedeniyle kırık oluşmadıkça çok bariz şikayetlere neden olmamaktadır. Bazen başka şikayetlere bağlı çekilen röntgenlerde tesadüfen de fark edilebilmektedir. Kemik bütünlüğünde incelme ve hafif darbeler sonrası kemikte çatlak veya kırık oluşabilmektedir. Bu durumda şişlik ve ağrı, daha belirgin hale gelir.

  • Soru Soru
Anevrizmal kemik kisti nedir?

Anevrizmal kemik kisti, iyi huylu (selim) kemik tümörlerinden biri olup tekrarlama riski yüksek olan, kemik içinde görülen kemiği incelten bir tümördür. Birçok tümörde olduğu gibi anevrizmal kemik kistinin de neden, nasıl ve niçin olduğu bilinmemektedir.

Daha çok 5-15 yaş arasında görülen anevrizmal kemik kisti vücutta en sık kalça, omuz ve diz bölgesinde karşılaşmaktayız. Erkek çocuklarda daha sık görülmektedir. Bu durum erkek çocukların daha hareketli olmasından yani travmaya bağlı gelişebileceği hipotezi desteklemektedir.

  • Soru Soru
Beyin anevrizması tekrarlar mı?

Risk faktörleri devam ettiği sürece anevrizma yeniden oluşabilir. Anevrizma teşhis edildikten sonra risk faktörlerini ortadan kaldırmak için yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Sigara kullanımı bırakılmalı, yüksek tansiyon kontrol altına alınmalı, sağlıklı ve dengeli beslenilmeli, düzenli egzersiz yapılmalı ve kilo kontrolü sağlanmalıdır.

  • Soru Soru
Beyin anevrizma hastalarının dikkat etmesi gerekenler nelerdir?

Beyin anevrizmasının yırtılma riski çok yüksek değilse ve hastada herhangi bir belirti yoksa mutlaka bir tedavi gerekli değildir fakat düzenli kontrol altında olunmalıdır. Her şeyden önce anevrizmanın yeri ve genel sağlık durumu bu kararda önemli rol oynamaktadır.

Beyin anevrizması hastalarının damar sağlığını koruması önemlidir. Bu sebeple; sigara içilmemeli, fazla kilo alınmamalı, uzman hekimin önerdiği egzersizler düzenli olarak yapılmalıdır. Yüksek tansiyonu varsa hastanın kontrol altında tutulması önemlidir. Hastanın beyin anevrizmasının yırtılma riski var ise gerekli olan girişimsel ya da cerrahi tedaviler uzman hekimler tarafından belirlenip uygulanmalıdır.

  • Soru Soru
Anevrizma Tedavisi Nasıl Yapılır?

Günümüzde kanamış anevrizmalar için 2 tedavi yöntemi vardır. Bunlar cerrahi klipleme ve endovasküler tedavidir.

Cerrahi klipleme

Cerrahi klipleme işleminde anevrizma boynu klipleyerek kapatılır. Kafatasının bir bölümü kaldırılarak beyne pencere açılır. Beyin anevrizmasının içerisine kan akışını durdurmak amaçlı anevrizma boynuna metal bir klips yerleştirilir.

Endovasküler tedavi

Endovasküler tedavi cerrahi girişime göre daha az invaziv bir işlem olup genellikle bilekten ya da kasıktan bir atardamara kateter yerleştirilerek damar içi boyama ile beyin anevrizmasına ulaşır. Sonrasında anevrizmayı damar içerisinden farklı yöntem kombinasyonları ile tedavi edebilir.

Yırtılmamış bir beyin anevrizmasının tedavisi bazı durumlarda uygun olabilir ve gelecekteki olası bir kanamayı önleyebilir.

  • Soru Soru
Anevrizma Nasıl Teşhis Edilir?

Anevrizma hastalığı yaygın olarak BT taraması ve MR yoluyla teşhis edilir. Kanamamış anevrizma tespiti sıklıkla başka nedenle yapılan görüntüleme tetkikleri ile tesadüfen ortaya çıkar. Yırtılmış bir anevrizmadan şüphelenildiğinde öncelikle beyin bilgisayarlı tomografisi (BT) çekilir ve sızmış bir kanın varlığı araştırılır.

Eğer subaraknoid mesafede kan gözlenirse damardan ilaç verilerek Beyin BT anjiografi ile damar içi boyanarak anevrizma varlığı araştırılır. Tomografi çekildiğinde kan gözlenmezse ve bulgularınız beyin anevrizma kanamasını destekliyorsa belden beyin omurilik suyundan örnek alınarak beyin kanaması varlığı araştırılır. Manyetik rezonans (MR) görüntüleme; beyin içerisini ayrıntılı gösteren tanı esnasında yardımcı olabilecek metodlardan biridir; MR anjiografi anevrizma varlığını saptayabilir.

Bu yöntemler yeterli olmazsa serebral anjiografi uygulanabilir; bu yöntemle beyin damarlarının içerisi direk atardamar aracılığı ile boyanarak anevrizma varlığı araştırılır.

  • Soru Soru
Anevrizma Belirtileri Nelerdir?

Anevrizmalar genellikle herhangi bir belirtiye neden olmadıkları için fark edilmezler. Buna "asemptomatik" anevrizma denir. Bir anevrizma yırtıldığında tehlikeli hale gelir. Yırtılmış bir anevrizma ciddi yaşam tehdidi içerir ve acil tıbbi tedavi gerektirir. Ani, şiddetli bir baş ağrısı tipik bulgusudur ve genellikle şimdiye kadar yaşanan "en kötü baş ağrısı" olarak tanımlanır.

Baş ağrısının yanında; mide bulantısı, boyun ağrısı, bulanık görme, ışığa duyarlılık, nöbet, düşük göz kapağı, bilinç kaybı ve bilinç bulanıklığı olabilir. Bazı durumlarda, anevrizma az miktarda kan sızdırabilir ve sonuçta sadece şiddetli baş ağrısı gözlenebilir. Sızıntıyı takiben daha ciddi yırtılmalar gözlenebilir. Yırtılmamış anevrizmalar genellikle belirti vermezler. Bu nedenle büyük boyutta bir anevrizmaya sahip olunsa bile anlaşılamayabilir. Patlamamış anevrizma tespiti sıklıkla başka nedenle yapılan görüntüleme tetkikleri ile tesadüfen ortaya çıkar. Bazen bulunduğu bölgede yaptığı bası nedeniyle ortaya çıkan bulgular gözlenebilir.

Anevrizma belirtileri şu şekilde sıralanabilir:​

  • Baş ağrısı ve baş dönmesi
  • Boyun tutulması veya boyun ağrısı
  • Bulanık görüş
  • Işığa duyarlılık
  • Nöbet riski
  • Göz kapağında düşüklüğü
  • Bilinç kaybı
  • Vücudun herhangi bir uzvunda güçsüzlük

  • Soru Soru
Beyin anevrizması neden olur?

Beyin anevrizmasının nedenleri arasında ileri yaş, yüksek tansiyon, sigara, madde kullanımı (özellikle kokain), ağır alkol tüketimi ve bazı enfeksiyonlarda sıklığı artabilir. Bazen de kafa travmasından sonra oluşabilir.

Doğuştan itibaren var olan bazı hastalıklarda da beyin anevrizma riski artar.
  1. Kalıtsal bağ dokusu bozuklukları (Ehlers-Danlos sendromu); damar duvarlarını zayıflatır.
  2. Polikistik böbrek hastalığı; yüksek tansiyona neden olabilir.
  3. Aile öyküsü; özellikle birinci dereceden yakınında beyin anevrizma öyküsü varsa risk mevcuttur.

  • Soru Soru
Anevrizma Neden Olur?

Anevrizma; bir kan damarının ve özellikle bir atardamarın, hastalık gibi bir nedenle damar duvarının zayıflaması sonucu oluşan, dışarı doğru oluşan kanla dolu kabarcık veya balonlaşmadır. Damar duvarındaki bu zayıflığı tetikleyen faktörler arasında yüksek tansiyon, ateroskleroz, sigara tüketimi, yaşlılık, genetik ve stres yer alır.

Anevrizmaya yol açabilecek potansiyel faktörler şu şekildedir:​

  • Yüksek tansiyon
  • Ateroskleroz
  • Sigara tüketimi
  • Yaşlılık
  • Genetik faktör
  • Stres

  • Soru Soru
Anevrizma Türleri Nelerdir?

Anevrizma genel olarak beyin anevrizması ve aort anevrizması üzerinden değerlendirilir. Bunun yanı sıra abdominal aort anevrizması ve periferik anevrizma da anevrizma türleri arasında sayılır.

Anevrizma türleri şöyledir:​

  • Beyin anevrizması
  • Aort anevrizması
  • Abdominal aort anevrizması
  • Torasik aort anevrizması
  • Periferik anevrizma
  • Karotis anevrizma
  • Mezenterik arter anevrizması

  • Soru Soru
Anevrizma Nedir?

Anevrizma, atardamar gibi bir kan damarının duvarında anormal bir şişlik veya çıkıntı oluşması sonucu damarın %50'sinden daha fazlasında anormal genişleme veya balonlaşma meydana gelmesidir. Anevrizma yaygın olarak beyin ve aort damarlarında görülür.

Damar duvarı sağlamlığını ve elastikiyetini kaybedip damar dışa doğru şiştiğinde meydana gelmektedir. Anevrizmanın duvarındaki bu anormal bölge yırtılarak beyin kanamasına da yol açabilir. Sıklıkla beyin ve beyni kaplayan ince doku arasındaki subaraknoid mesafe içerisine kanama olur.

Anevrizmalar genellikle patlayan kadar belirti vermez ve fark edilmez. Patlayan ve fark edilen anevrizmalar ölümcül sonuçlar doğurabilir. Özellikle beyin anevrizması belirtileri arasında baş ağrısı, bulanık görüş, mide bulantısı, ışığa duyarlılık ve bilinç kaybıdır.

Tedavi edilmeyen beyin ve aort anevrizmaları patlayarak tehlikeli ve ölümcül sonuçlara yol açabilir.

  • Soru Soru
Adrenalin otoenjektör nedir?

Adrenalinin sağlık kurumları dışında sağlık çalışanı dışında kişiler tarafından da kolaylıkla uygulanabilmesi için üretilmiş, kullanıma hazır enjektörlerdir. Her bir adrenalin otoenjektörü içinde bir uygulamalık doz bulunur. Otoenjektörler tek kullanımlıktır.

Dünyanın çeşitli bölgelerinde değişik ticari isimlerde bulunabilir ve çocuk-erişkin için ayrı dozları mevcuttur. Adrenalin otoenjektörünün nasıl kullanılacağı mutlaka reçete eden hekim tarafından kişiye ve ailesine anlatılmalıdır. Ayrıca dijital platformlarda da adrenalin otoenjektörlerin nasıl kullanılacağına dair çeşitli videolar bulunmaktadır.

  • Soru Soru
Anafilaksi nasıl önlenir?

Anafilaksiyi önlemenin en iyi yolu, bu şiddetli reaksiyona neden olan maddelerden kaçınmaktır.

Ayrıca:

  • Belirli ilaçlara veya diğer maddelere karşı alerjik reaksiyon gösterildiğini belirtmek için tıbbi uyarı kolyesi veya bilezik takılmalı,
  • Reçeteli ilaçlar içeren bir acil durum çantası her zaman hazır bulundurulmalı. Uzman doktor çantada bulunması gerekenler ile ilgili olarak tavsiyede bulunabilir.
  • Var olan otoenjektörün son kullanma tarihi kontrol edilmeli ve süresi dolmadan yeni reçete edinilmeli,
  • Hastanın kendisi ile ilgilenen tüm doktorlara kullandığı ilaç reaksiyonları konusunda uyarılarda bulunmalı,
  • Sokan böceklere alerji olması durumunda, dikkatli olunmalıdır. Uzun kollu gömlekler ve pantolonlar giyilmeli, çimlerde çıplak ayakla yürünmemeli, parlak renklerden kaçınılmalı, parfüm, kolonya veya kokulu losyonlar sürülmemeli ve açık havada kutu içeceklerden içilmemelidir. Ayrıca sokan bir böceğin yanındayken sakin olunmalı, böcekten yavaşça uzaklaşılmalı ve böceğe vurmaktan kaçınılmalı,
  • Gıda alerjisi varlığı durumunda, satın alınan ve yenilen tüm gıdaların etiketleri dikkatlice okunmalıdır. Çünkü gıdaların üretim süreçleri değişebilir ve bu nedenle yenilen gıdaların etiketleri sıklıkla kontrol edilmelidir.
  • Dışarıda yemek yerken, her yemeğin nasıl hazırlandığı sorulmalı ve hangi malzemeleri içerdiği öğrenilmelidir. Alerjik olan az miktarda yiyecek bile ciddi bir reaksiyona neden olabilir.

  • Soru Soru
En yaygın anafilaksi tetikleyicileri hangileridir?

Anafilaksiye neden olan etkenler genellikle besinler, ilaçlar, gıda katkı maddeleri, film çekimlerinde kullanılan radyokontrast maddeler, arı zehri, yumurta, meyveler, biyolojik ilaçlar, lateks gibi maddelerdir. En sık anafilaksiye neden olan besinler yer fıstığı, kabuklu çerezler, süt, kabuklu deniz mahsulleri; ilaçlardan nonsteroid ağrı kesiciler, betalaktam grubu antibiyotiklerdir. Ancak her ilacın yatkın kişilerde anafilaksi yapma riskinin olduğu da akılda tutulmalıdır. Bununla birlikte egzersiz, polen, kırmızı et, seminal sıvı ve aşılar gibi nadir etkenler de tetikleyici olabilir.

  • Soru Soru
Anafilaksi hangi yaş grubu ve cinsiyette daha çok görülür?

Anafilaksi her yaş grubunda ve cinsiyette karşılaşılabilen, önceden tahmin edilemeyen klinik bir tablodur. Tekrarlama olasılığı nedeni ile bir kez anafilaksi geçiren bireylerin mutlaka immünoloji ve alerji hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmesi, uygun ve gerekli tetkik ve koruyucu tedavilerin planlanması gereklidir.

  • Soru Soru
Bir şeye karşı alerji sahibi olup olunmadığı nasıl anlaşılır?

Kişinin yaşına, şikayetlerine, belirti ve bulguların ağırlık-sıklığına, eşlik eden hastalıklarına, kullanmakta olduğu tüm ilaçlara göre farklı alerji testleri bulunmaktadır. Uygun alerji testinin seçimi doğru ve zamanında tanı koymak ve uygun tedavi yaklaşımını belirleyebilmek için çok önemlidir. Bunun için öncelikle immünoloji ve alerjik hastalıklar uzmanı ile detaylı bir görüşme yapılması, var olan belirti ve bulgulara göre ön tanı olarak alerjik bir hastalık düşünülüyor ise ön tanıya ve kişiye uygun test seçilmelidir.

  • Soru Soru
Triptaz test ne için ve ne zaman yapılır?

Triptaz, normal bir bağışıklık tepkisinin yanı sıra alerjik (aşırı duyarlılık) tepkilerin bir parçası olarak aktive edildiklerinde mast hücrelerinden histamin ve diğer kimyasallarla birlikte salınan bir enzimdir. Triptaz testi kandaki triptaz miktarını ölçer. Ancak anafilaksinin hayatı tehdit edici özelliği nedeni ile tanısı klinik olarak konulmamaktadır. Bugün için anafilakside henüz kesin olarak tanıyı koyduran biyolojik bir belirteç yoktur.

Şüpheli durumlarda yapılacak olan triptaz düzeyi ölçümü tanıya yardımcı olabilir. Triptaz testi, anafilaksi belirtilerinin başlangıcından sonraki 60-90. dakikalar arasında alınan kan ile anafilaksi belirti-bulguları tamamen düzeldikten 24-48 saat sonra alınan kan örneğine bakılıp karşılaştırma yapılarak yorumlanmalıdır.

  • Soru Soru
Anafilaksinin görülme sıklığı nedir?

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre normal popülasyonda anafilaksi sıklığı yılda 100 bin kişide 50-112 arasında değişmektedir. Yaşam boyu sıklığı ise yüzde 0,3 -5,1 arasındadır. Erişkinlerde, infant ve çocuklarda görülebilir.

Çocuklarda özellikle 0-4 yaş arasında görülme sıklığı daha fazladır. Ölüm oranı dünyadan verilere göre milyon kişide 0,35-1,06 arasında değişir. Adölesan ve erişkinde ölüm sıklığı daha fazladır. Türkiye’deki anafilaksi sıklığı için elimizde net veri olmamakla birlikte İstanbul’da ICD kayıtlarına göre sıklık 100 bin kişide 1,95 olarak bildirilmiştir.

Filtrele

Geri