Uygulamayı yükle
How to install the app on iOS

Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.

Not: This feature may not be available in some browsers.

Hemokromatozis (Hemokromatoz) Belirtileri Nelerdir?

Demir seviyesi yüksek olan kişilerde bazen herhangi bir semptom görülmezken bazı vakalarda ise yorgunluk, kalp çarpıntısı, işaret ve orta parmak eklemlerinde ağrı, karın ağrısı ve kilo kaybı görülebilir. Ayrıca hemokromatizisin meydana getirebileceği komplikasyonlardan biri de diyabet hastalığıdır.

Hemokromatozis belirtileri şu şekildedir:
  • Yorgunluk, halsizlik
  • Kalp çarpıntısı
  • Eklem ağrısı
  • Karın ağrısı
  • Kilo kaybı
  • Cinsel istekte azalma
  • Vücut kıllarında dökülme

Hemokromatozis (Hemokromatoz) Neden Olur?

Hemokromatozis, ebeveynleri tarafından çocuğa aktarılan HFE genindeki hatalı değişimden kaynaklanır ve genellikle genetik kökenli bir şekilde meydana gelir.

Hatalı bu gen vücudun besinlerden emdiği demir miktarını kontrol eder ve gendeki hata besinlerin emiliminde de soruna yol açar ve demir miktarı artar. Değiştirilen gen de ebeveynlerden çocuklara geçer. Bu tip hemokromatozis birincil hemokromatozis olarak bilinir ve görülen en yaygın tür kabul edilir.

Birincil hemokromatozis tamamen gen kaynaklı iken sekonder hemokromatozis vakaları bazı tıbbi faktörlere dayanır. Bu nedenler şöyle sıralanabilir:
  • Anemi
  • Kan nakli
  • Demir hapları veya iğneleri
  • Uzun süren böbrek diyalizi
  • Hepatit C enfeksiyonu, siroz veya karaciğer yağlanması
  • Alkol bağımlılığı

Hemokromatozis (Hemokromatoz) Türleri Nelerdir?

Hemokromatozi; primer ve sekonder olmak üzere iki farklı türe ayrılır. Primer hemokromatozis genetik kaynaklı meydana gelirken sekonder hemokromatiz ise anemi ve kan nakli gibi tıbbi nedenlere dayanır.

Primer hemokromatozis

Primer hemokromatiz vakalarının altında yatan neden kalıtsaldır ve bu durum otozomal resesiftir. Özetle hemokromatozise sahip olmak için buna neden olan genlerden ikisini almanız gerekir. Genlerin biri anneden diğeri de babadan geçer.

Sekonder hemokromatozis

Sekonder (ikincil hemokromatozis) ise kişinin beslenmesin çok fazla demir içeren besin bulunması kan nakli gerektiren bir rahatsızlığının olması veya karaciğer hastalıklarına sahip olması gibi başka nedenlerle ortaya çıkabilir.

Hemokromatozis (Hemokromatoz) Nedir?

Hemokromatozis, vücudun tükettiği besinlerden çok fazla demir emmesi sonucu vücutta olması gerekenden daha çok demir bulunmasıdır. Vücuttaki aşırı demir oranı özellikle karaciğer, kalp ve pankreasta depolanır. Çok fazla demir, karaciğer hastalığı, kalp sorunları ve diyabet gibi yaşamı tehdit eden durumlara neden olabilir.

Hemokromatozisin birincil ve sekonder olmak üzere iki türü olduğu değerlendirilir. En yaygın tür olan birincil hemokromatozis genellikle genetik kökenlidir ve ebeveynler aracılığıyla kişiye aktarılır. ailelerden geçen bir gen değişikliğinden kaynaklanır. Genlere sahip olan sadece birkaç kişi ciddi sorunlar geliştirir. Semptomlar genellikle orta yaşta ortaya çıkar.

Hemokromatizisin kişiye en çok fayda sağlayan tedavisi vücuttan düzenli olarak kan alınmasıdır. Vücudun demirinin çoğu kırmızı kan hücrelerinde bulunduğu için bu tedavi demir seviyelerini düşürür.

Hemipleji Nasıl Tedavi Edilir?

Hemipleji için tedavi yöntemleri, hemiplejinin nedenine ve semptomların şiddetine bağlıdır. Hemiplejisi olan kişiler genellikle nöroloji uzmanları, fizyoterapistler, rehabilitasyon terapistleri ve ruh sağlığı uzmanlarını içeren multidisipliner bir rehabilitasyona girerler. Acil olarak nöroloji uzmanına başvuran hastada ilaçlı tedavi uygulanır.

İlaçlı tedavide amaç oluşacak hasarların önüne geçmektir. Hemipleji kontrol altına alınınca hastanın durumuna göre fizik tedavi yöntemleri devreye girebilmektedir. Tedavi ne kadar erken başlarsa tedavi o kadar hızlı gerçekleşir. Hemiplejide nöroloji uzmanı, beyin cerrahı, fizyoterapist, ortez uzmanı, dil ve konuşma terapisti, psikologlardan oluşan bir ekiple tedavi görmelidir. Hemipleji fizik tedavi ile tedavi edilebilmektedir.

Hemipleji rehabilitasyonunda nörofizyolojik yaklaşım ön plandadır. Hemipleji rehabilitasyonu multidisipliner olmalıdır. Fizik tedavi kısmında hastanın durumuna göre hemipleji egzersizleri verilebilmektedir. Hastanın hemipleji tedavi programı konusuna adaptasyonu önemlidir.

Hemipleji Nasıl Teşhis Edilir?

Hemiplejide muayene ve görüntüleme yöntemiyle teşhis konulur. Bu tanı yöntemleri şöyledir

Fizik muayene: Doktorunuz, kalbinizi dinlemek ve kan basıncınızı kontrol etmek gibi aşina olduğunuz bir dizi test yapacaktır. Ayrıca olası bir inmenin sinir sisteminizi nasıl etkilediğini görmek için nörolojik bir muayeneniz olacak.

Kan testleri: Kanınızın ne kadar hızlı pıhtılaştığını, kan şekerinizin çok yüksek veya düşük olup olmadığını ve bir enfeksiyonunuz olup olmadığını kontrol etmek için yapılan testler de dahil olmak üzere birkaç kan testiniz olabilir.

Bilgisayarlı Tomografi taraması: Bir BT taraması, beyninizin ayrıntılı bir görüntüsünü oluşturmak için bir dizi X-ışını kullanır. Bir BT taraması beyinde kanama, iskemik inme, tümör veya diğer durumları gösterebilir. Doktorlar, boynunuzdaki ve beyninizdeki kan damarlarınızı daha ayrıntılı görmek için kan dolaşımınıza bir boya enjekte edebilir (bilgisayarlı tomografi anjiyografi).

Manyetik Rezonans görüntüleme (MRI): Bir MR Beyninin bir ayrıntılı görünüm oluşturmak için güçlü radyo dalgaları ve mıknatıslar kullanır. Bir MR, iskemik inme ve beyin kanamalarından zarar gören beyin dokusunu tespit edebilir. Doktorunuz atardamarları ve damarları görüntülemek ve kan akışını vurgulamak için bir kan damarına bir boya enjekte edebilir (Manyetik rezonans anjiyografi veya manyetik rezonans venografi).

Karotis ultrasonu: Bu testte, ses dalgaları boynunuzdaki karotid arterlerin içinin ayrıntılı görüntülerini oluşturur. Bu test, karotid arterlerinizde yağ birikintileri (plaklar) ve kan akışını gösterir.

Serebral anjiyogram: Nadiren kullanılan bu testte, doktorunuz genellikle kasıklarınızdaki küçük bir insizyondan ince, esnek bir tüp (kateter) sokar ve bunu ana arterlerinizden karotis veya vertebral arterinize yönlendirir. Ardından doktorunuz, kan damarlarınıza bir boya enjekte eder. Bu prosedür, beyninizdeki ve boynunuzdaki arterlerin ayrıntılı bir görünümünü verir.

Ekokardiyogram: Ekokardiyogram, kalbinizin ayrıntılı görüntülerini oluşturmak için ses dalgalarını kullanır. Bir ekokardiyogram, kalbinizden beyninize gidip inmenize neden olabilecek kalbinizde bir pıhtı kaynağı bulabilir.

Hemipleji Nedenleri Nelerdir?

Hemipleji sebepleri arasında beyin damarları ile ilgili sorunlar ilk sırada yer alır. Bunun dışında beyin hasarları, enfeksiyonlar, mikrobik hastalıklar, beyin tümörleri de hemipleji nedenleri arasında yer almaktadır. Hemipleji için bazı risk faktörleri bulunmaktadır. Kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, diyabet, sigara kullanımı, alkol tüketimi, ileri yaş, hareketsiz yaşam, fazla kilo bu risk faktörleri arasında yer almaktadır. Genelde 55 yaş üzeri kişilerin hemipleji yaşama riski daha gençlere göre daha yüksek olabilir. Erkeklerin, kadınlara göre daha yüksek risk taşıdığı bilinir.

Hemipleji Belirtileri Nelerdir?

Beyindeki hasara, hasarın büyüklüğüne, yerine ve şiddetine göre hemiplejinin çeşitli belirtileri bulunmaktadır.

Bu belirtiler şöyle sıralanabilir:
  • Sağ veya sol taraftaki kol ve bacak kaslarında sertleşme, hareket kaybı
  • Yürüme problemleri
  • Denge problemleri
  • Uyuşma
  • Konuşma bozuklukları
  • Hafıza kayıpları
  • Yer kavramının algılanmasında sorunlar
  • Davranış değişiklikleri
  • Odaklanmada zorluk
  • Görme sorunları, çift görme
  • Şiddetli baş ağrısı

Hemipleji Nedir?

Hemipleji, beyin hücrelerinin hasar görmesi ya da beyin damarlarında oluşan tıkanıklık nedeniyle meydana gelen; vücudun sağ veya sol tarafında hareket kaybıyla sonuçlanan bir tablodur. Hemiplejiye kısmı felç de denilebilir. Herkesin başına gelebilecek ve tüm dünyada çok sık görülen bir sorundur. Genelde orta yaş ve üzerinde görülse de her yaştan kişi bu risk altında olabilir.

Hemipleji vücudun sol veya sağ tarafını etkileyebilir. Beynin hangi tarafı bu sorundan muzdaripse vücudun karşı tarafı semptomlar gösterir. Beynin bir kısmına bir sebepten dolayı kan akışı kesilirse ya da azalırsa beyin dokusunun oksijen ve besin almasını engelleyen bir felç meydana gelir.

Beyin hücreleri hızlı bir şekilde ölmeye başlar. Bu durum hemiplejidir. Hemipleji, acil bir durumdur ve bu durumda hızlı tedavi çok önemlidir. Hızlı müdahale beyin hasarını ve bunun getirdiği tüm komplikasyonları azaltır. Hemiplejide hareket etmekte ve gündelik yaşamda sıkıntılar yaşanır.

Hematoma ne iyi gelir?

Yaralandıktan hemen sonra çürüyen yere buz koyulabilir. Bu, çürüğün boyutunu azaltabilir ve daha hızlı iyileşmesini sağlayabilir. Bir buz paketinden gelen soğuk sıcaklık, o bölgedeki kanın daha yavaş akmasını sağlar. Damarlardan sızan kan miktarını azaltabilir. Buz paketi 10-20 dakika boyunca hematom oluşan bölgeye 48 saate kadar günde birkaç kez koyulabilir. Buz cilde doğrudan temas ettirilmemelidir.

Bu yöntem kendiliğinden geçen küçük hematomlar için faydalı olmaktadır. Ağrı yapan hematom olduğu fark edildiğinde zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmalı, gerekli tetkikler sonrasında hematomun boşaltılması sağlanmalıdır.

Hematom ne zaman geçer?

Hematom bir çürük değildir. Kan damarlarının dışında ciltte bir çürük oluşumundan daha derinde kan birikmesidir. Travma, hematomun en yaygın nedenidir. Sebebe bağlı olarak, hematomun kaybolması 1 ila 4 hafta arasında sürebilir.

Büyük bir hematomun iyileşmesi ise haftalar veya aylar sürebilir. Hematom iyileştikçe renk değiştirir ve yavaş yavaş küçülür. Aspirin kanamayı artırabileceğinden kullanılmamalıdır.

Hematom tedavi edilmezse ne olur?

Hematom tedavi edilmezse birikim yapan kist tarzı bir oluşum olduğu için organlara bası yapabilir. Hematomda kanama, sızıntı, damar duvarı hasarı gibi bir durum mevcutsa vücutta kan kaybına sebep olabilir. Bu kan kaybına bağlı komplikasyonlar gelişebilir. Hematom büyükse organlara bası oluştururken o bölgedeki hareketi engelleyebilir ve o bölgede ki işleyişi zorlaştırabilir. Bir hematomdan gelen pıhtı kan dolaşımına yeniden girerse, bir arteri tıkayarak vücudun bir kısmına kan akışını kesebilir. Hızlı tedavi olmadan, bu kalıcı doku hasarına neden olabilir.

Hematom Türleri Nelerdir?

Hematom kendi içinde epidural, subdural, retroperitoneal ve septal hematom şeklinde türlere ayrılır.

Epidural ve subdural hematom: Kafa travması ve kaza gibi tetikleyici faktörler veya anevrizma gibi kronik hastalıklar sonucunda beyin zarının altında oluşan hematom türleridir.

Retroperitoneal hematom: Karın içinde görülen retroperitoneal hematomlar da vardır. Eğer batın içinde bir ameliyat yapıldıysa veya tıbbi bir işlem gerçekleştiyse, o organın yakın çevresinde karın boşluğu içinde hematomlar oluşabilir.

Septal hematom: Yaralanma sonucu kulakta birikim gösteren hematomlar da ortaya çıkabilir. Burunda yer alan septal kemiğin kırılması sonucu septal hematomlar görülür.

Bazen de tırnak yatağının altında, küçük kanama şeklinde genelde bazı damar hastalıklarının sonucu olarak ortaya çıkan hematomlar vardır. Bu durum kişide damarla ilgili bir problem olduğunu gösterebilir.

Hematom Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hematomun tedavisinin belirlenmesi için hematomun nerede oluştuğu çok önemlidir. Oluşan küçük hematomlar genellikle yavaş yavaş oradaki kanın emilmesiyle beraber çözülür ve tekrar kana karışır. Böylelikle hematom kaybolur. Küçük hematomlarda takip yeterli olabilir.

Beyin, batın içi gibi hayati organlarda oluşan büyük hematomları boşaltmak, oradaki kanı aspire etmek gerekir. Bu işlemleri yaparken hematomun bölge olarak nerede oluştuğu, boyutu, kişinin ek hastalıklarının olup olmadığı ve kan sulandırıcı kullanıp kullanmadığı gibi durumlar sorgulanır. Eğer kan sulandırıcı kullanıyorsa bu hematom oluşumunu daha da artırabilir. Dolayısıyla ilerlemesini durdurmak için müdahale etmek daha önemli hale gelebilir.

Hematom Nasıl Teşhis Edilir?

Hematom teşhisi, hematomun olduğu bölgeye göre değişkenlik gösterir. Kol-bacak gibi ektremitede oluşan bir hematomda ise sadece muayene ile o bölgedeki şişliğin, kızarıklığın ve ağrının tespiti mümkün olabilir. Kafa ve beyin travması sonucunda beyin gibi zar altı bir yerde oluştuysa MR, tomografi gibi ileri görüntüleme yöntemlerine başvurmak gerekebilir. Kaza veya ameliyat sonrası batın içinde bir hematom oluştuysa ultrason, tomografi ve MR gibi olduğu organı daha iyi görüntüleyecek ileri tetkiklerden faydalanılır.

Hematom Belirtileri Nelerdir?

Hematom genellikle meydana geldiği bölgede şişlik, kızarıklık ve ağrı ile ortaya çıkar. Ayrıca beyinde görülen hematomlarda şiddetli baş ağrısı, karın içinde olanlarda bel ağrısı, dış organlarda meydana gelen hematomlarda şişlik, kızarıklık ve iç organlarda olan hematom vakalarında ise daha çok bilinç bulanıklığı ve tansiyon düşüklüğü görülür.

Beyinde görülen hematom belirtileri:
  • Çok şiddetli baş ağrısı
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Bilinç bulanıklığı
  • Nöbet geçirme
  • Ani baygınlık
Karın içinde görülen hematom belirtileri:
  • Dayanılmaz çok şiddetli bel ağrısı
  • Karın ağrısı
Dış organlarda görülen hematom belirtileri
  • Ağrı
  • Şişlik
  • Kızarıklık
İç organlarda görülen hematom belirtileri ise:
  • Daha çok bilinç bulanıklığı
  • Kan kaybına bağlı tansiyon düşüklüğü
  • Baygınlık
  • Aşırı yoğun hissedilen ağrı

Hematom Nedir?

Hematom, damar duvarında hasar oluşumuna bağlı damar içerisindeki pıhtılaşmış kanın farklı dokularda toplanmasıdır. Hematom, beyin dahil olmak üzere vücutta damar olan her yerde görülebilir.

Hematom diğer yandan kötü bir çürük olarak da ifade edilebilir. Bir yaralanma, kanın cilt altında toplanmasına ve birikmesi sonucunda meydana gelir. Biriken kan, cilde süngerimsi, lastiksi ve pütürlü bir his verir. Bir hematom genellikle endişe verici bir durum değildir. Damardaki kan pıhtısı ile aynı şey değildir ve kan pıhtılarına yol açmaz.

Bıraktığı iz lacivert veya siyah olabilen hematom genellikle vücutta ciddi kızarıklığa da yol açabilir. Aynı zamanda ağrı ve şişlik, hematomun en sık görülen belirtileri arasında yer alır.

Filtrele

Geri