Uygulamayı yükle
How to install the app on iOS

Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.

Not: This feature may not be available in some browsers.

Ameliyatsız Hemoroid (Basur) Tedavisi Mümkün mü?

Hemoroid hastaları genelde hekime çok geç başvurmaktadırlar. Ameliyat olacaklarına dair bir önyargıları ve korkuları vardır. Halbuki bizim sistemimizde hastaların sadece yüzde onu ameliyat olmaktadır. Hemoroid yani basur tedavi edilebilir bir hastalıktır. İleri teknoloji ve deneyime karşın, anal bölge çok duyarlı bir doku yapısına sahiptir ve her türlü cerrahi girişim az ya da çok ağrı ve hassasiyete yol açmaktadır. Bu nedenle zorunlu kalmadıkça ameliyat yoluna gidilmemektedir.

Günümüzde pek çok hemoroid vakası; Band ligasyonu (ayaktan uygulanan hemoroid köklerinin bantlanması), İnfrared koagülasyon (lazer tedavisi), Skleroterapi(hemoroidlerin köklerine kurutucu madde injeksiyonu) gibi yöntemlerle iyileştirilebilmektedir. Bunlar ağrısız günübirlik işlemlerdir. Herhangi bir doku kesilip çıkartılmamakta ve doğru uygulandıklarında hastaların çoğunun ameliyatsız iyileşmesini sağlamaktadır. Öncelikle hasta ile doğru iletişim kurulması gerekmekte, uygun diyet, sıcak banyolar, bazı ilaçlarla hastalık yatıştırılmakta ve hastalığın küçülmesi sağlanmaktadır. Bu şekilde önce hastalık kontrol altına alındığında daha basit girişimlerle sorun çözülebilmektedir. Buna ek olarak hemoroide eşlik eden başkaca patolojilerin –özellikle kadınlarda barsak fıtığı (rektosel) gibi-atlanmaması gerekmektedir.

Hemoroid (Basur) Nasıl Tedavi Edilir?

Hemoroid dört evreden oluşur. Bir ve ikinci evredeki hastalara ilaç tedavisi, yaşam tarzı değişikliği önerilir. Hemoroid tedavisinde, hemoroid pomadı, hemoroid kremi, basur kremi, hemoroid fitil ya da ağızdan alınan ilaçlar reçete edilir.

Hasta ilaç tedavisine yanıt vermediğinde hemoroid yani basur ameliyatı diğer bir tedavi yöntemi olarak uygulanabilir. İleri evredeki yani basur memesi iyice dışarı sarkmış olanlarda, cerrahi dışı tedavilere yanıt vermeyen hastalarda dışarı sarkmış bölge çıkarılır veya stapler yöntemiyle olması gereken yere asılarak cerrahi müdahele gerçekleştirilir. Band ligasyonu, skleroterapi, lazer ve radyofrekans yöntemleri uygulanabilmektedir.

Lazer hemoroidopeksi yönteminde hemoroid paketleri kesilip çıkarılmadan, hemoroide giden damarlar yakılır. Böylece vücudun ihtiyacı olan dokular korunmuş olur. Daha hızlı iyileşmeyi sağlayan bu yöntemin dezavantajı ise maliyettir.

Hemoroid (Basur) Nasıl Önlenir?

Hafif ve kolay def-i hacetin sağlanması hemoroidden korunmayı sağlayabilir. Basura iyi gelen yiyecekler bol meyve, sebzedir. Özellikle protein tüketimi özellikle de et tüketimi azaltılmalıdır. Egzersiz mutlaka yapılmalıdır. Bol su içilerek, baharatlı yiyeceklerden, alkolden uzak durularak hemoroid riski azaltılabilir.

Basur (hemoroid), anüs ve rektum çevresindeki damarların şişmesi ve iltihaplanmasıyla oluşan bir hastalıktır. Basuru önlemek ve riski azaltmak için kişinin yaşam tarzında bazı değişiklikler yapması gerekir. Bu değişiklikler risk faktörlerini azaltabilir.

Hemoroid Kaşıntısına Ne İyi Gelir?

Hemoroid kaşıntı ve yanma yapabilmektedir. Kaşıntıyı hafifletmenin ilk adımı kaşımayı durdurmak olacaktır. Sürekli kaşıma bölgeye daha fazla zarar vererek ve sorunu daha da kötüleştirebilir.

Kaşıntıyı azaltmanın bazı yolları şunlardır:
  • Hemoroid kaşıntısı için bir küveti ılık suyla doldurup, küvete oturmak
  • Anal bölgenize soğuk kompres uygulanabilir
  • Doktor onaylı reçetesiz bir krem ya da merhemler

Hemoroid Komplikasyonları

Diğer adı basur olan hemoroidler nadir olarak komplikasyon meydana getirir ancak yaşandığında ise şunlar görülebilir:

Anemi

Hemoroidlerden kaynaklanan ve devam eden kan kaybı nadir olarak anemiye neden olabilir. Anemi, vücudun hücrelerine oksijen taşıyacak kadar yeterli sayıda sağlıklı kırmızı kan hücresinin olmamasıdır.

Boğulmuş hemoroid

İç hemoroide giden kan akışı kesildiğinde, hemoroid boğulmuş hemoroid adını alır. Boğulmuş hemoroidler aşırı ağrıya yol açabilir.

Kan pıhtısı

Bazen hemoroidlerde kan pıhtısı meydana gelebilir. Buna tromboze hemoroid adı verilir.. Tehlikeli olmasa da aşırı ağrılı yaşanabilir ve bazen boşaltılması gerekir.

Hemoroid Hastaları Nelere Dikkat Etmeli?

  1. Hemoroid kaynaklı şikayetlerin etkisini azaltmak için beslenme tarzı değiştirilmelidir. Zeytinyağlı yemekler ve lifli besinler tüketilmeli, günde 2-3 litre su içilmelidir. Tuvalette uzun süre kalınmamalıdır.
  2. Kırmızı et tüketimi mümkün olduğunca sınırlandırılmalıdır. Bunun yanında hamur işi, pilav ve makarna gibi karbonhidrat ağırlıklı yiyecekler de azaltılmalıdır.
  3. Dış hemoroid genelde uzun süre oturan ofis çalışanları ve uzun yol şoförlerinde görülmektedir. Hemoroidin sağlık sorunu haline gelmemesi için mümkünse uzun süre oturmaktan kaçınmak önemlidir.
  4. Kronik kabızlığı olanlar, gebeler ve aileden gelen genetik yatkınlığa sahip bireylerde hemoroid olma sıklığı yüksektir. Bu gruptakilerin hastalık ortaya çıkmadan yaşam tarzlarını düzenli hale getirmeleri önem taşımaktadır.
  5. Acı biber ve bazı baharatlar hemoroid sorunu olan bölgeyi tahriş etmektedir. Acılı ve bol salçalı yiyecekler ile baharatların tüketilmemesi de basura iyi gelmektedir.

Hemoroid Ağrısına Ne İyi Gelir?

Hemoroidin tedavisi ve ağrısı için yapılabilecekler basurun seviyesine göre değişiklik gösterebilir. Hastalığın erken evresinde bol sıvı alımı, diyet, ağrı kesiciler, steroid içeren fitiller ve kremler etkilidir. Ayrıca 'oturma banyosu' denilen sıcak su banyosunun yanı sıra kabızlığı olan hastalarda lifli gıdaların tüketilmesi, basur şikayetlerinin azalmasını sağlar.

Basura Ne İyi Gelir?

Basura iyi gelen etkili yöntemler, 10 ila 20 dakika boyunca ılık suya oturmak, bol su içmek, lifli besinler yemek, dışkılarken ıkınmaktan kaçınmak, stereoid içeren krem ve fitilleri kullanmaktır. Ayrıca buz torbası uygulaması da şişen hemoroidi rahatlatabilir.

Basur yani hemoroide iyi gelen yöntemler şunlardır:
  • Ilık su ile oturma banyosu yapmak
  • Bol su içmek
  • Soğuk kompres uygulamak
  • Lifli besinler yemek
  • Düzenli fiziksel egzersizler yapmak
  • Tuvalette uzun süre oturmamak ve dışkılarken ıkınmaktan kaçınmak
  • Stereoid içeren krem ve fitiller kullanmak
  • Ağır kaldırmaktan kaçınmak

Lif zengini besinler tüketin

Lifli gıdalar, dışkıyı yumuşatarak bağırsak hareketlerini düzenler ve kabızlığı önler. Kabızlık, basurun en önemli nedenlerinden biridir.

Lif açısından zengin yiyecekler: Tam tahıllar, meyveler (özellikle elma, armut), sebzeler, baklagiller, ceviz, badem.

Günlük önerilen lif miktarı: 20-30 gram civarındadır.

Bol su tüketin

Yeterli miktarda su içmek, dışkının yumuşak kalmasına yardımcı olur ve böylelikle basur riski azalır. Günde en az 8-10 bardak su tüketmeye özen gösterin. Ayrıca kahve çay gibi kafeinli içecekler yerine su veya bitki çaylarını tercih etmeye çalışın.

Düzenli fiziksel aktivite yapın

Hareketsizlik, hemoroid riskini artıran faktörler arasında yer alır. Düzenli egzersiz ise hemoroidin panzehirlerinden biridir ve düzenli hareket etmek bağırsak hareketlerini teşvik ederek basur riskini azaltır. Bu noktada günde en az 30 dakika yürüyüş veya hafif egzersiz yapmaya çalışın. Diğer yandan basur riskinden kaçınmak için uzun süre oturmamaya çalışın. Özellikle masa başı çalışanlar için belirli aralıklarla ayağa kalkıp hareket etmek önemlidir.

Tuvalet alışkanlıklarını iyileştirin

Tuvaleti ertelemek, tuvalette uzun süre oturmak ve doğru pozisyon almamak zaman basuru tetikleyebilir. Bunlardan kaçınarak basur riskini azaltmaya çalışın.

Kabızlıktan kaçının

Kabızlığın geçmediği senaryolar basur riskini artırır. Bu sebeple meyve ve sebze tüketimini artırın, daha az işlenmiş gıdalar tüketin, probiyotik bakımdan zengin beslenerek bağırsak sağlığını destekleyin.

Ağırlık kaldırma ve aşırı zorlanmadan kaçının

Ağır yük kaldırmak, vücuttaki basıncı artırarak hemoroid oluşumuna sebep olabilir. Bu yüzden spor yaparken vücut ağırlığınıza uygun egzersizler seçin.

Kilo kontrolü yapın

Aşırı kilo, özellikle karın bölgesindeki basıncı artırarak hemoroid riskini artırır. Sağlıklı bir kiloya ulaşmak ve bunu korumak önemlidir.

Hemoroid Tanısı Nasıl Konulur?

Genel cerrahi uzmanına başvuran hastanın şikayetleri dikkatlice dinlendikten sonra yapılan anal muayene genellikle genç hastalarda tanı için yeterlidir. Rektal kanama şikayeti ile gelen hastalara rektoskopi önerilir. Kırk yaş ya da üstü kabızlık şikayeti ile gelen ve yapılan anal muayenesinde hemoroid saptanan tüm hastalarda kolonoskopik tetkik önerilmektedir. Her zaman altta yatan bir kalın barsak tümörü olmadığı ekarte edilmelidir. Unutulmamalıdır ki hemoroid tek başına kalın barsak kanserinin belirtisi olabilir.

Hemoroid (Basur) Belirtileri Nelerdir?

4 evrede belirtiler gösteren hemoroidin her evresi bir önceki evredeki belirtileri sürdürür. Basur sorunu yaşayan kişilerde görülen belirtiler makatta ya da dışkıda parlak ve açık kırmızı renkte kanama, ele gelen kitle, kaşıntı, akıntı ve ileri evrelerinde ağrı ve sızlamadır.

Hemoroid yani basurun en yaygın belirtileri şunlardır:
  • Makatta ve/veya dışkıda parlak ve açık kırmızı renkte kanama
  • Makatta ele gelen şişlik
  • Anüs bölgesinde kaşıntı
  • Akıntı ve ıslaklık hissi
  • Ağrı ve sızlama basurun en yaygın belirtileridir
Dışkılama sırasında ıkınma ya da zorlanma ile dışkının damar duvarına yaptığı travma sonucu basur kanaması görülür. Bu kanamayı ya tuvalette ya da dışkıya bulaşmış şekilde görmek mümkündür. Kan parlak ve açık kırmızı renkte olur.

Bu şikayetlerle başvuran hastalarda anal fissür, perianal fistül, perianal abse ve tromboz görülen diğer hastalıklardır. Ağrı iç hemoroidleri belirtileri arasında çok geç bir bulgudur. Başlangıç döneminde ağrı varsa tromboze hemoroid, perianal abse, anal fissür akla gelmelidir.

Hemoroid (Basur) Türleri Nelerdir?

Basur olarak da adlandırılan hemoroidler, anüsün çevresinde veya rektumun altındaki şişmiş ve iltihaplı damarlardır. Üç farklı hemoroid türü bulunmaktadır. Basur çeşitleri şu şekilde sıralanabilir:

İç hemoroidler

Rektumun (kalın bağırsağın son kısmı) içinde bulunur. Ağrısızdırlar ancak kanama eğilimi göstermektedir.

Prolapsus hemoroidler

Diğer basur çeşitlerine göre daha şiddetli ve ağrılı bir iç hemoroid şeklidir. Damarlar, tuvalete gittikten sonra anüsün içinden geçerek vücuttan dışarı sarkmaktadır.

Dış hemoroidler

Anüs çevresindeki derinin altında küçük kanamalar meydana gelebilir. Oluşan sert topaklar dış hemoroid olarak adlandırılmaktadır.

Hemoroid (Basur) Nedir?

Hemoroid (basur), anüs veya rektumun içindeki veya çevresindeki anal yastıkçıkların iltihaplanması ve şişmesi durumudur. Hemoroid yastıkçıkları dışkıların atılmasına yardım eden anal kanalın parçası olup çeşitli sebeplerle tahriş olur, özellikle dışkılama sırasında şişer ve kimisi de anüsten sarkar.

Özellikle makatta kaşıntı ve sızlamaya neden olurlar. Hemoroidler ya anüsün içinde ya da anüsünüzün çevresindeki derinin altında yer alır ve bunlar iç ve dış hemoroid olarak ayrılır. Hemoroid, kanama, ağrı veya kaşıntıya neden olabilir, dış hemoroid ise anüs bölgesi ellendiğinde ele gelebilir. Aslında insanlar hemoroidle doğar ancak sadece şiştiklerinde ve büyüdüklerinde basur belirtilerini yaşamaya başlarlar.

Hemolitik Anemi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hemolitik anemi tedavisi, nedene bağlı olarak doktor tarafından karar verilir ve uygulanır. Tedavi seçenekleri arasında ise kan nakli, kortikosteroid ilaçlar, bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yönelik tedavi (intravenöz immün globulin kullanımı) yer alır.

Daha ciddi vakalarda ise dalak zarar gördüyse dalağı çıkarma operasyonu yapılabilir.

Hemolitik Anemi Nasıl Teşhis Edilir?

Hemolitik anemi tanısı için öncelikle doktor tarafından fiziki muayene yapılır. Fiziki muayene ile birlikte belirti ve şikayetlerle ilgili hastadan bilgi alınır. Hemolitik aneminin varlığını işaret eden bir şüphe söz konusuysa tam kan sayımı ve idrar tahlili istenir.

Tam kan sayımının dışında direkt antiglobulin testi, retikülosit sayısı, haptoglobin testi, Laktat dehidrogenaz, periferik kan testi ve hemoglobin elektroforezi testi de istenebilir. Bunlar tam kan sayımına ek olarak doktorun inisiyatine bağlı olarak istenebilecek testlerdir.

Hemolitik Anemi Belirtileri Nelerdir?

Hemolitik anemide ortaya çıkan belirtiler sarılık, yorgunluk, idrar renginde koyulaşma veya kanama, ateş, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı, kalp atışının hızlanması, nefes darlığı ve düşük tansiyondur. Hemolitik aneminin şiddetine veya kişiye bağlı olarak belirtilerin görülme durumu değişebilir.

Hemolitik anemide görülen belirtiler şöyle sıralanabilir:
  • Sarılık veya cilt renginde soluklaşma
  • İdrar renginde koyulaşma veya kanama
  • Kalp atışının hızlanması
  • Nefes darlığı
  • Düşük tansiyon
  • Ateş
  • Baş dönemi
  • Bilinç bulanıklığı
  • Dalak büyümesi
Hemolitik anemi kimi zaman herhangi bir belirti göstermeyebilir veya belirtiler geç dönemde ortaya çıkabilir. Aynı zamanda kişinin sağlık durumuna göre veya aneminin şiddetine göre de semptomların ortaya çıkma durumu ile birlikte şiddeti de değişkenlik gösterebilir. Belirtilerin ciddi ve şiddetli yaşandığı durumlarda doktora başvurmak gerekir. Doktor belirti ve şikayetleri dikkate alarak öncelikle kan testi isteyecektir.

Hemolitik Anemi Neden Olur?

Hemolitik anemi, kırmızı kan hücrelerinin olması gereken üretimi yapamayıp daha hızlı bir şekilde yok olup parçalanmasıyla meydana gelir. Buna neden olan faktörler arasında genetik, enfeksiyonlar, talasemi, otoimmün hastalıklar, kemik iliği yetmezliği ve bağışıklık düşüklüğü yer alır. Bu listeyi daha da genişletmek mümkündür.

Hemolitik anemiye neden olan faktörler şöyledir:
  • Genetik faktör
  • Sıtma ve HIV gibi enfeksiyonlar
  • Orak hücreli anemi ve talasemi
  • Otoimmün hastalıklar
  • Kemik iliği yetmezliği
  • Lösemi
  • Penisilin, sıtma ilaçları, sülfa ilaçları veya parasetamol gibi ilaçlar
  • Dalağın aktif çalışması

Hemolitik Anemi Nedir?

Hemolitik anemi, eritrositlerin erken yıkılması ve kemik iliğinin bu yok edilen kırmızı kan hücrelerinin yerini alacak kadar kırmızı kan hücresi üretemediği kan bozukluğudur.

Eritrosit olarak bilinen kırmızı kan hücreleri normalde yaklaşık 120 gün yaşar. Bundan daha erken parçalandıklarında veya yok edildiğinde, kemik iliği yeterli sayıda yeni kırmızı kan hücresi üretemez, bu durumda hemolitik anemi olarak adlandırılır.

Genellikle genetik faktör, enfeksiyonlar ve bazı ilaçların kullanımından doğan hemolitik anemi her yaş grubu ve cinsiyetten bireyi etkileyebilir. Nefes darlığı, sarılık, yorgunluk, kalp atışının hızlanması ve tansiyon düşüklüğü hemolitik anemide görülebilecek belirtiler arasındadır. Bu belirtiler kişiden kişiye değişebilir veya şiddeti az ya da çok olabilir.

Hemolitik aneminin tedavisi ise altta yatan nedenin belirlenip kontrol altına alınmasıyla yapılmaya çalışılır.

Hemokromatozis (Hemokromatoz) Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hemokromatozis tedavisinde amaç vücutta fazla olan demir seviyesinin azaltılmasıdır. Düzenli olarak vücuttan kan alınması (flebotomi) demir miktarının azaltılmasına yardımcı olur.

Hemokromatozis vakalarında yaygın olarak uygulanan bu tedavi yorgunluk, mide ağrısı ve cilt koyulaşması semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilmekle birlikte karaciğer hastalığı, kalp hastalığı ve diyabet gibi ciddi komplikasyonları önleme konusunda olumlu etki sunabilir. Bu rahatsızlıklardan birine sahip olunması sonucunda uygulanan flebotomi hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir. Ancak flebotomi sirozu veya eklem ağrısını gideremez ancak ilerlemesini yavaşlatabilir.

Kan alma tedavisinin dışında kişinin yaşam tarzında yapacağı değişiklikler de hemokromatozis için fayda sağlayabilir.

Bu değişiklikler şunları içermelidir:
  • Demir seviyesinin artmaması için demir takviyelerinden kaçının
  • Besinlerden bağımsız C vitamini takviyesi almamaya çalışın
  • Alkolden uzak durun
Kan alma tedavisi gören kişilerde genellikle ek diyet değişikliklerine gerek duyulmaz. Bu kişilerin demir seviyesi tedavi ile birlikte normal düzeye indirilmiş olur.

Filtrele

Geri